Günlük hayatımızda karşılaştığımız çoğu katı cisim opak ya da yarı saydamdır. Taş veya ahşap gibi birçok katı madde, ışığı diğer tarafa geçirmez ve arkalarında ne olduğunu göremeyiz. Sıvı maddelerin ise büyük kısmı saydamdır.
Cam ise katı maddeler arasında alışılmışın dışında bir örnektir. Şeffaf yapısı ile ışığı geçebilir ve içindekileri, arkasındakileri görmemizi sağlar. Bu nedenle de cam eşyalar günlük hayatımızın ayrılmaz birer parçasıdır. Peki hiç cam kadar katı ve dayanıklı bir şeyin ışığı nasıl geçirebildiğini merak etmiş miydiniz?
Cam, topraktan yapılmıyor muydu? Toprak saydam değilken cam nasıl saydam olabiliyor?
Cam, toprağın içinde yer alan sülfür dioksitten yapılıyor. Dolayısıyla toprak, bu malzemenin elde edilebilmesi için öncelikle çeşitli işlemlerden geçirilmiş veya bazı kimyasallarla karıştırılmış oluyor. Daha sonra elde edilen ham maddenin yüksek sıcaklıklara maruz kalmasıyla cam oluşuyor.
Her şey Dünya’nın kabuğunda başlıyor. Burada en yaygın olan iki element olan silikon ve oksijen birbirleri ile tepkimeye girerek silikon dioksiti oluşturur.
Silikon dioksite dönüşürken bu moleküller kuvars denilen düzgün bir kristal oluşturacak şekilde kendilerini düzenler. Kumda bulunan taneciklerin çoğu aslında kuvarstır.
Ancak kuma baktığınızda saydam bir şeyle karşılaşmazsınız. Çünkü bu kuvars kristallerinin yapısındaki sert şekilli tanecikler ve küçük bozulmalar, çarpan ışığı hem yansıtır hem de yayarlar. Yani opak özellik gösterebilirler.