Ayhan Bora Kaplan suç örgütü soruşturması kapsamında, emniyet korumasındaki gizli tanık Serdar Sertçelik'in yurt dışına kaçırılması ve sonrasında ortaya attığı iddialar gündeme oturdu.
Dosyada “M7” kod adı verilen Sertçelik,soruşturmayı yürüten Ankara Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlarla Mücadele ile ilgili şok iddialarda bulunmuştu.
Kendisinin tehdit edilerek zorla gizli tanık yapıldığını iddia eden Sertçelik, Emniyet Müdürü Şevket Demircan ile yaptığı telefon görüşmesinin ses kayıtlarını da yayınlamıştı. Kendisi üzerinden komplo kurulmaya çalışıldığını iddia eden Sertçelik, emniyetin daha önce AK Parti’de bakanlık yapan birçok isim ile halen aktif görevde bulunan bazı bürokratların isimlerini de dosyaya sokmaya çalıştığını ileri sürmüşü.
Gizli tanık skandalını takip eden gazetecilerden Nedim Şener, "Fetullahçı Terör Örgütü elemanları bu işin hem planlamasında hem icrasında hem de medya ayağında aktif rol oynadılar. Yine onlarla geçmişten gelen ilişkileri olanlar da bu kumpasın icrasında görev aldılar." görüşünü dile getirdi.
Şener, kumpasın arkasında FETÖ'nün değil mafyanın olduğunu ve hedefin Ali Yerlikaya olduğunu ileri süren İYİ Parti İzmir eski milletvekili Aytun Çıray'a tepki gösterdi.
Sahte Adil Öksüz belgelerini savcılığa götürmüştü
Şener, yaptığı paylaşımda "İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Ankara Emniyet Müdürlüğü merkezli kumpasla ilgili “tuzakları bozacağız” derken, Aytun Çıray, hedefin Ali Yerlikaya olduğunu söylüyor. 15 Temmuz’a “kontrollü darbe” diyen, FETÖ’cülerin hazırladığı Adil Öksüz’ün MİT elemanı olduğuna dair sahte belgeleri savcılığa koşturan birinden başka bir şey beklenmez." ifadelerine yer verdi.