Hayatımızın vazgeçilmesi olan elektrik, gittiğimiz her yerde bize lazım olan bir şey. Başka bir ülkeye seyahat ettiğinizde eğer hazırlıksızsanız muhtemelen prizleri görünce şaşırabilirsiniz.
Elektrik prizlerinin çalışma mantığı dünyanın her yerinde aynı olsa da prize bağlanan cihazların tasarımları da ülkeden ülkeye farklılık gösteriyor. Peki ama neden sizce bunun bir standardı yok?
Elektrik prizlerinin dünya genelinde farklı olmasının nedeni, elektrik sisteminde yatar.
1880'lerde Thomas Edison, George Westinghouse ve Nikola Tesla gibi mucitler, ABD'de dünyanın ilk modern enerji iletim şebekesini kurarak evlere sağlanan voltajı 110 volt olarak belirledi. O dönemde elektrikle çalışan cihazlar, optimal performans için 110 volt şeklinde tasarlanmıştı.
Bu değer, ABD'de standart voltaj olmasına rağmen günümüzdeki elektrik sistemlerinde kullanılan gerçek voltajlara göre biraz düşük.
Diğer ülkelerde elektrik şebekeleri kurulmaya başlandığı zamanlarda, bazı iyileştirmeler de ortaya çıktı. Avrupa'da elektriği 110 yerine 220 volt ile sağlamanın maliyet açısından daha avantajlı olduğu fark edildi. Daha yüksek voltaj, elektrik şirketlerine aynı gücü daha düşük akımla iletmelerine olanak tanıyor, bu yüzden de daha avantajlı kabul ediliyor.
Bu da daha ince kabloların tercih edilmesine ve maliyeti yüksek olan bakırın tasarruflu bir şekilde kullanılmasına imkan sağlıyor.
Bu voltaj farklılıkları, ülkeler arasındaki standartların belirlenmesinde de rol oynadı.
Başlangıçta ABD'deki prizlerin sadece iki tırnağı olup topraklama pimi içermediği bir düzen vardı. 1920'lerde mühendisler prizleri daha güvenli hâle getirmek için topraklama pimi konseptini geliştirdiler.
Bu topraklı prizleri birçok ülke hızla benimsedi ancak bunları zorunlu hâle getirme konusunda hemen bir birlik sağlanamadı. Örneğin ABD, bu prizleri bazı ev aletlerinde kullanmaya başlamış olmasına rağmen evlerde standart hâline getirmeleri, 1971 yılına kadar sürdü.
Bu nedenle farklı ülkeler, benzer yenilikleri farklı zamanlarda kabul ettikleri için yıllar içinde kullandıkları priz tipleri de değişti.
Her priz elektrik prizi de değil.
Elektrik prizlerinde genellikle bir faz ve bir nötr uç bulunurken topraklı prizlerde ayrıca yer yüzeyine ulaşan bir toprak ucu da vardır. Topraklama, özellikle tüplü bilgisayar monitörleri gibi cihazlarda biriken statik yükü yer yüzeyine aktararak elektronik bileşenleri korumak amacıyla kullanılır. Sistem aynı olsa da Amerikan, İngiliz ve Avrupa priz tipleri dünya genelinde üç ayrı priz sistemi örneği olarak karşımıza çıkıyor.
Hangi ülke hangi tip priz kullanıyor?
Bunu kısa ve öz bir şekilde ele alacak olursak:
A tipi prizler, Amerikan sisteminin temsilcisi olarak Kuzey Amerika, Orta Amerika ve Japonya'da yaygın olarak kullanılır. İçlerinde topraklama hattı bulunmaz ve Amerikan sistemi 100-127 volt, 60 hertz çalışır.B tipi prizler ise A tipi prizin topraklama hattı bulunan versiyonudur ve NEMA 5-15 olarak adlandırılır.C, E ve F tipi prizler, modern Avrupa sisteminin temsilcisidir. C tipi priz en yaygın olanı ve Kıta Avrupası, Rusya, Türkiye, Asya ve Güney Amerika'da kullanılır. 2.5 Amper, 220-240 volt, 50 hertz değerlerinde çalışır.F tipi prizler, C tipi prizlerin topraklı hâle getirilmiş bir versiyonudur ve Alman sistemi olarak bilinir. 220-240 volt aralığında çalışır.E tipi prizler de C tipi prizlerin topraklı versiyonudur ve Fransa, Belçika, Polonya ve Çekoslovakya'da kullanılır.Ortak ve standart bir elektrik sistemine geçişin yaşanmaması, maalesef her ülkeyi kendine özgü elektrik sistemiyle baş başa bıraktı. Eğer siz de bir seyahat planlayacaksanız, gideceğiniz ülkenin prizini göz önünde bulundurarak adaptörünüzü yanınıza almayı sakın ihmal etmeyin, bizden demesi.
Kaynaklar: IEC, News Warrington, KrisTechÜlkelerle ilgili diğer içeriklerimiz: