2000 yılında tanıtılan Power Mac G4 Cube, bu şık bir kişisel bilgisayar olarak tanıtılmıştı.
Ürün aslında tasarım açısından oldukça başarılıydı. Hatta tasarımı o kadar ikonikti ki New York Modern Sanat Müzesi’nde sergilenmeye bile layık görülmüştü.
Peki neden bu estetik başyapıt aynı zamanda Apple’ın ticari olarak en büyük başarısızlıklarından biri oldu?
Power Mac G4 Cube, sahip olduğu etkileyici ve minimal tasarımıyla oldukça göz alıcıydı.
Ancak fiyatı hiç de görüntüsü kadar cazip değildi.
Apple, bu cihazı 1.799 dolar gibi yüksek bir başlangıç fiyatıyla piyasaya sürmüştü ve bu fiyat tüm tüketici tipleri için oldukça pahalıydı.
Üstüne üstlük, benzer özelliklere sahip daha güçlü Power Mac G4 modelleri daha uygun fiyata sunuluyordu.
Hâl böyle olunca Power Mac G4 Cube’u tercih etmek için estetik dışında pek bir sebep kalmamıştı.
Donanımsal açıdan da durum pek parlak değildi.
Cihazın şıklığı ne yazık ki işlevselliği desteklemiyordu.
Kompakt ve fan içermeyen tasarım, cihazın kısa sürede aşırı ısınmasına neden oluyordu ve bu da sık sık donanım sorunlarına yol açıyordu.
Bu durum da doğal olarak Apple’ın güvenilirlik imajına gölge düşürmüştü.
Ayrıca cihazın piyasaya sürüldüğü dönem, bilgisayar sektöründe fiyat ve performans rekabetinin kızıştığı bir zamandı.
Ancak Apple, bu cihazı daha çok tasarım odaklı bir kitle için konumlandırmıştı.
Her ne kadar tasarım konusundaki vaadini karşılamış olsa da bu kitle aldıkları ya da alacakları cihazdan yüksek performans da bekliyordu.
Yani Apple’dan beklenilen ve Apple’ın başaramadığı şey yüksek performanstan ödün vermeden şıklığı sunmaktı.
Ayrıca, zamanla kullanıcılar cihazın dış yüzeyinde oluşan çatlaklar ve çiziklerle karşılaşmış bu da ürünün yüksek fiyatına rağmen dayanıklılık konusunda da sorunlu olduğunu göstermişti.
Özetle, Apple bir müzede sergilenecek kadar başarılı bir ürün yapmayı başarmış olsa da tek odağını tasarıma döndürdüğü için oldukça başarılı bir ürünün başarısızlığa mahkûm olmasına sebep olarak tarihe geçti.
Kaynak: Wiredİlginizi çekebilecek diğer içeriklerimiz: