Soru sızdırılma iddiasının ardından iptal edilen KPSS hakkında yürütülen soruşturma devam ediyor. Gazetemiz yazarı Mustafa Balbay, "Paralel sınavlar: Buzdağının ucu!" başlıklı yazısında, bir yayınevinin sorularıyla benzerlik gösterdiği gerekçesiyle iptal edilen KPSS sınavı hakkında yürütülen soruşturmayı değerlendirdi. Balbay yazısında, Ankara'da konuşulan şu 2 iddiaya yer verdi:
1- Paralel soruların yanı sıra üç bin kadar kişiye ayrıca tüm sorular verildi.
2- Benzer durum yakın geçmişteki öteki sınavlarda da yaşandı.
Balbay'ın yazısı şu şekilde:
"Ölçme Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) Türkiye’nin en saygın kurumlarından biriydi. Prof. Dr. Altan Günalp’i bir kez değil, bin kez anmak gerek. Bugün bu kurumun geldiği nokta Türkiye’nin fotoğrafıdır.
Demokrasi kurumlar ve kurallar rejimidir.
Binlerce insanın büyük umutlarla girdiği KPSS’de 20 sorunun Yediiklim Yayınevi’nin hazırladığı testlerle aynı olması konunun şu aşamada görünen yüzü.
Üniversiteye giriş sınavlarının da 2010’lu yıllar boyunca defalarca çalındığı FETÖ iddianamelerine de girmiş bilgiler ve belgeler arasında.
Genel çürümüşlüğün tipik bir fotoğrafını daha gördük. Bu aşamada ÖSYM başkanını değiştirip sınavı yenilemekle yetinmek konunun üstünü örtmek anlamına gelir.
***
Durumun dikkati çeken yanlarını sütuna yatıralım.
20 sorudaki paralellik kamuoyuna yansıdıktan sonra ÖSYM’nin ilk tepkisi şu oldu:
- Yalan!
Yayınevi de hemen açıklama yaptı:
- Yalan!
İki taraf da kısa sürede ilk açıklamayı geri almak zorunda kaldı.
ÖSYM’nin özellikle 2009 yılından itibaren kuşatılıp ele geçirildiği biliniyordu. 15 Temmuz’dan sonra sözüm ona temizlik yapıldı.
Nasıl yapıldığını gördük!
Yediiklim Yayınevi’nin büyüme hızını ayrıca alkışlamak gerekir. ÖSYM’den ihale almak, iktidar sendikası Eğitim-Bir-Sen’le ortak projeler yapmaya kadar her alanda her iklimde yeşermişler.
İktidarın yarı ve tam resmi yayın organları dün konuyu şöyle işlediler:
- Şaibeye anında müdahale edildi!
- Jet hızıyla soruşturma...
- Kimsenin hakkı yenmeyecek!
Bunlar tamam da iş bu kadar mı?
Ankara’da iki ciddi iddia konuşuluyor:
1- Paralel soruların yanı sıra üç bin kadar kişiye ayrıca tüm sorular verildi.
2- Benzer durum yakın geçmişteki öteki sınavlarda da yaşandı.
Hemen soruşturma açıp “Gereken her şeyi yaptık” telaşı bu iddialarda doğruluk payının yüksek olduğunu gösteriyor.
En azından şu yapılmalı:
1- İptal edilen sınavın sonuçları alınıp tam bilenler çıkarılmalı.
2- İkinci sınavda bu kişilerin hangi başarıyı gösterdiği birincisi ile karşılaştırılmalı.
3- Elbette cadı avı türü bir şey önermiyoruz ama bunlar yapılırsa olayın ardında gerçekten kimlerin ya da hangi maharetli örgütlenmelerin olduğu anlaşılır.
***
Türkiye’de liyakat sisteminin erozyona uğradığını her alanda görüyoruz.
Ancak sınav sorularının özenle belli kişilere verilmesi “çalınma” diye anlatılamaz.
Sınav sorularının bir yayınevi ile paralel olması “şaibe” diye hafifletilemez.
Sokağa çıktığımızda sık karşılaştığımız kişilerin başında işsizler geliyor. Çoğunlukla söze şöyle başlıyorlar:
“KPSS’den şu puan almama rağmen bir yere giremedim...”
“KPSS’de başardım, mülakatta çaktım!”
Sistem zaten mülakatta kilitleniyor. İktidarın tam yandaşı olanlar KPSS’si düşük bile olsa mülakatta işi bitiriyor. Buna karşın KPSS’de ayrıca hile yapmak başka bir örgütlenmenin sonucu mu?
İktidar içinde kaç iktidar var?"
www.idrak34.com