Çakır, Ticaret Bakanlığı koordinasyonu, Akdeniz İhracatçı Birlikleri (AKİB) organizasyonunda, MTSO, Mersin, Tarsus, Çağ ve Toros üniversiteleri işbirliğinde düzenlenen ‘Mersin E-İhracat Zirvesi’ne katıldı. İki gün süren zirvede Ticaret Bakanlığı ile TİM’e bağlı e-ihracat yetkilileri, alanında önde gelen sektör temsilcileri, Türkiye’nin e-ihracat politikaları, devlet destekleri, e-ihracatta gümrükleme işlemleri, e-ihracatın getirdiği fırsatlarla bu alandaki en iyi uygulamalar, dijital pazarlama ve satış stratejileri hakkında sunumlar gerçekleştirdi.
“TAHMİN EDİLEMEZ BİR GELECEĞE HIZLA İLERLİYORUZ”Zirvenin açılışında konuşan MTSO Başkanı Hakan Sefa Çakır, Mersin’in 175 yıllık ihracat kenti olduğunu hatırlatarak, kentin dış ticaret rakamlarına değindi. Çakır, 2023’te Mersin’in 9.4 milyar dolar ihracatıyla Türkiye’nin 7’inci en büyük ihracat kenti olduğunu söyledi. Sadece Mersin firmaları bazında, kentin toplam dış ticaret hacminin 20 milyar doları aştığını kaydeden Çakır, “Merkezinde Çukurova Bölgesi, Doğu Akdeniz Ekonomi Bölgesi ve dış hinterlandındaki illerle birlikte 70 milyar doları aşan bir dış ticaret bölgesinden bahsediyoruz. Bugün bu rakamlar, küresel ekonomik daralmalar, zorluklar, savaşlar ve ülkelerin korumacılıkları arasında çok da kötü görünmese de çağımızın geldiği sıra dışı dönüşümler noktasında ve gelecek temelinde görünmez bir duvara çarpmak üzereyiz” ifadelerini kullandı. Dünyanın, merkezinde bilgi ve iletişim teknolojileri, internet ve yapay zeka olan teknolojilerle tahmin edilemez bir geleceğe doğru hızla ilerlediğine işaret eden Çakır, “Konu artık hangi sektörlerde güçlü olduğumuz değil. Artık ana meselemiz, hangi sektör olursa olsun, bu sektörleri yüksek teknolojiye, dijital dünyaya nasıl entegre edeceğimiz olmalıdır” değerlendirmesini yaptı. Dijital dönüşüm sağlanmazsa en güçlü sektörlerin dahi birer birer elden kayacağına dikkat çeken Çakır, “Bundan dolayı kentimizin omurga sektörlerinden dış ticareti ve buna hizmet veren lojistikten, liman işlemlerine, gümrük müşavirliğinden, depoculuğa, paketlemeden, pazarlamaya kadar her alanı yetkin insan kaynağıyla birlikte bütünsel anlamda dijital dünyaya uyumlu hale getirmek zorundayız” diye konuştu.
“GELECEĞE GEÇMİŞİN PARADİGMALARIYLA ULAŞAMAYIZ”
Bunun bir moda değil zorunluluk olduğunu, hayatta kalabilme konusu olduğunu vurguladığı konuşmasını Çakır şöyle sürdürdü: “Bu gelecek projeksiyonunda, günümüz klasik dış ticaret mantığı eni sonu yok olacak. Geleceğe, geçmişin paradigmalarıyla ulaşamayız. Geleceğe, geleceğin bilgisi ile hazırlanabiliriz. İşte bu önemli zirve, özellikle zirvenin program içeriği, firmalarımızı tam da bu geleceğe hazırlamak, farkındalık oluşturmanın ötesinde, somut bir adım atmalarını sağlamak üzere tasarlanmıştır. Ya seyreden ya da işin içinde oyun kurucu olacağız. Ya pazar ya da pazarları yönlendiren olacağız. Tüm bunlar dijitalleşme trenini yakalamaya bağlı. Ülkemiz sanayi devrimlerinde birkaç yüzyıl kaybetti. Bu sefer yüzyılların eksiğini kısa sürede telafi edecek bir fırsat var. Bu sefer ıskalamayalım. Devlet olarak da firmalar ya da STK’lar olarak da kaynaklarımızı bu işin ekosisteminin kurulmasına ayırmak zorundayız"
“GELECEĞİN TREND MODELİ SOSYAL MEDYA SATIŞ YÖNTEMİ”
Zirve, Ticaret Bakanlığı İhracat Genel Müdürlüğü E-İhracat, Dijital Pazarlama, Davranışsal Kamu Politikaları ve Yeni Nesil Teknolojiler Daire Başkanı Hasan Önal’ın sunumuyla devam etti. 'E-ihracat politikaları, geleceğin trendleri ve e-ihracat' konulu sunumunda Önal, ihracatını dijital platforma taşımak isteyenlere çeşitli tavsiyelerde bulundu. Pazar yeri üzerinden yapılan e-ihracat yerine firmalara markalaşıp ürünlerini kendi web sayfaları üzerinden satmaları tavsiyesinde bulunan Önal, “Bu sayede müşteri bilgilerini kendi sayfanızda tutmuş olursunuz. Bunu destekleyecek ikinci kanal sosyal medya satış yöntemi. Geleceğin pazar yeri, trend satış modeli de burası gibi görünüyor” dedi. Teknolojinin ve beraberinde sistemlerin hızla değiştiğine dikkat çeken Önal, web3 ve web4 üzerinde çalışmaların devam ettiğini, web4’ün de hayata geçmesiyle ürünü almadan önce koku ve tadının da duyulabileceğini söyledi. Web5’in ise düşüncelerin interneti olacağını kaydeden Önal, bu sistemin de hiçbir cihaza gerek kalmadan, hiç konuşmadan insanlar arası iletişim kurulmasına olanak tanıyacağını aktardı.