Son dönemde trafik kazalarının artmasıyla beraber sigorta şirketlerinin kestikleri trafik sigortaları üzerinden zarar ettikleri kamuoyunda dile getiriliyordu. Olası kazalarda yaralanmalar ve ölümler neticesinde ödenen bedeni tazminatlar sigorta şirketlerini zorladığı gündeme gelmişti.
Konu ile ilgili bedeni tazminatların hasar havuzundan karşılanacağına dair bir çalışmaya başlanıldı. Konu ile ilgili Milliyet'e açıklamalarda bulunan Tüketici Konfederasyonu Sigorta Komisyonu Başkanı (TÜKONFED) Turusan Bağcı, düzenleme ilgili ayrıntıları anlattı.
Bağcı, sigorta şirketlerin 2024'ün ilk 6 ayında 10 milyar TL ile zarar ettiğini ve 2024'ün sonu itibarıyla bu zararın 20 milyar TL olabileceğini aktardı.
Bağcı, yabancı şirketlerin Türkiye'den ayrılmaya başladığını söyledi ve, "Ne olursa olsun trafik sigortası primleri düşmüyor, devamlı artıyor. Bununla ilgili sigorta şirketleri trafik sigortası tarifesinin serbest bırakılmasını istiyor. Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu (SEDDK) sigorta şirketlerine trafik sigortasında fiyat serbestisi vermek istemiyor" şeklinde konuştu.
Yeni düzenleme için tarih verdi
Şirketlerin bedeni zararla ilgili çözüm istediklerini belirten Bağcı, "Bununla ilgili SDDK bir çözüm önerisi ortaya koydu. Daha önce 2012’de alınan bir kararla trafik sigortasından alınan primin yüzde 10’u sağlık sigortasına aktarılıp sağlık gideri SGK tarafından karşılanıyordu. Benzer bir durum tekrar gündeme geldi.
Bedeni zararlar içerisinde sakatlık, ölüm gibi durumlarda oluşacak tazminatların devlet tarafından bir bedeni zararlar havuzu oluşturulup zararın buradan karşılanması gündeme alındı. 2025’in ikinci çeyreğinde uygulamaya alınması düşünülüyor"
Devlet devreye girecek
Sigorta şirketlerini ettikleri zararın 4.5 milyar TL'sinin bedeni zararlardan geldiğini ifade eden Bağcı, "Bunun 1.5 milyar TL’lik kısmı sigorta şirketleri tarafından hızla ödendi. 3 milyar TL’lik kısım hasar takip şirketleri adına kişisel veriler ihlal edilerek sigortalılara ulaşılıp sigorta şirketlerine avukatlar aracılığı ile dava açılması nedeniyle uzuyor. Mahkemeler ciddi şekilde meşgul ediliyor ve ödenen tazminatlar 2.5-3 katına kadar çıkabiliyor.
Uygulama ile ilgili ana hedeflerden bir tanesi artık hasar takip şirketleri karşısında muhatap devlet olacak, dava açacaklarsa devlete açacaklar. Mağdurlara havuz aracılığı ile hızlı bir şekilde hasar ödemesi planlanıyor"
Türkiye Sigorta Birliği ile SEDDK'nin ortak bir çalışma yaptığını ifade eden Bağcı, trafik sigortası primi içersinde yüzde 50 veya yüzde 80 oranında bedeni hasar için olduğunu söyledi ve, şirketin büyüklüğüne göre değişiklik gösterdiğini aktardı.
Bağcı, konuya ilişkin örnek vererek şu cümleleri kurdu:
"Diyelim ki bir trafik sigortası 10 bin TL tutuyor. Bunun içerisinde yüzde 50’si yani 5 bin TL’si bedeni zararlar için sigorta şirketleri tarafından ödendiği varsayılıyor. Havuz kurulduğunda SEDDK, sigorta şirketine diyecek ki, bu ayırdığın 5 bin TL’nin yüzde 50’si veya yüzde 80’ini havuza devret diyecek. Bu şirketin ödeme gücüne göre değişecek. Yani 5 bin TL’nin 2 bin 500 TL’si havuza devredilecek. SEDDK ödeme gücü zayıf olan, finansal yapısı zayıf olan şirkete de yüzde 80’ini devret diyebilir. O zaman 5 bin TL’nin yüzde 80’i yani 4 bin TL havuza aktarılabilir. Böylelikle sigorta şirketleri ölüm ve sakatlıkla ilgili tazminatları ödemeyecekler"
Uygulama ile trafik sigortasının fiyatlarını düşüp düşmeyeceğini de ifade eden Bağcı, "Bu uygulama ile hedeflenen trafik sigortası primlerinin düşürülmesidir. Hasar takip şirketlerinin hasarları yüksek rakama şişirip dava yolu ile büyütmesinin önüne geçilmesi arzulanıyor. Bu başarılırsa trafik sigortası fiyatları düşecektir. Mahkemelerdeki dosya sayısı azalacaktır. 5-10 yıl süren davalarda insanların tazminatları geç almaları engellenecektir. Sahte hasarlar, şişirme hasarların önüne geçileceği için trafik sigortası primi düşecektir”