Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Ofisinin desteğiyle, Akdeniz Üniversitesi’nin ev sahipliğinde, 12 üniversitenin desteğiyle düzenlenen "Güney Kariyer Fuarı (GÜNKAF)" Mimar Sinan Kongre ve Sergi Merkezi'nde devam ediyor. GÜNKAF çerçevesinde Avrupa, dünya ve olimpiyat şampiyonu Milli Okçu Mete Gazoz açıklamalarda bulundu.
Başarı tanımlaması sorulan Gazoz, "Motivasyon diye bir şey yok kesinlikle. İyi motive oldum, kötü motive oldum, bunların doğru olduğunu düşünmüyorum. Başarıyı getirecek olan şey disiplindir. Moraliniz ne kadar kötü olursa olsun o gün ne yapmanız gerekiyorsa o işi yapmak zorundasınız. Disiplin bir numara, ikincisi sevdiğiniz bir işi yapmak çok önemli. Sevdiğiniz bir işi yaptınız zaman zorlansanız bile çok kolay bir şekilde üstesinden gelebiliyorsunuz. Ve son olarak bir ekibiniz olması. Çünkü bazı şeyler ne kadar yetenekli olursanız olun ya da ne kadar çalışırsanız çalışın tek başınıza başarmanız imkansız olan şeyler var. Mesela benim kazandığım olimpiyat şampiyonluğu tek başınıza antrenman yaparak, çalışarak, kendinizi geliştirerek kazanabileceğiniz bir şey değil. İmkansız diye bir şey yoktur diyorlar ya var arkadaşlar. Bu gerçekten imkansız. Benim sırrımı bu üç madde ile sıralayabilirim" cevabını verdi.
"Aile baskısı"
Sporcu olmasının ailesine nasıl yansıdığıyla ilgili Mete Gazoz, "Babam beni zorlamadı. Hatta ok atmamamı istediği zamanlar bile oldu. Burada ailenin tutumu çok önemli aile baskı yaparsa, sen de sporcu olacaksın, okçu olacaksın dese mümkün değil okçu olmazdım. Başka bir spor yapardım. Aile size olumlu yaklaşırsa büyük bir avantaj oluyor" ifadelerini kullandı.
"Takımımı yüzüstü bırakma korkusu var"
"Geleceğe dair bir kaygın korkun var mı?" sorusuna Gazoz, “Şu an geleceğimle ilgili kaygım ve korkum yok. Bu başarıları elde etmeden önce de hiçbir zamanda, ‘başarısız olursam yarışmada istediğim sonucu elde edemezsem ne yaparım ederim' gibi kaygı ve korkum olmadı. Okçulukta başarılı olacağımı biliyorum, güvenim yüksekti. Bu işte en büyük kaygım korkum, biz Milli Takım kampında birlikte zaman geçiriyoruz. Ve takım atışlarında bir tık sorumluluk almam gerektiği zamanlar olabiliyor. O zamanlarda takım arkadaşlarımı ve arkamdaki teknik ekibi yüzüstü bırakma korkusu var. Ama kendimle ilgili bir endişem veya bir kaygım yok” açıklamasında bulundu.
"Kürsüden indikten sonra şampiyon değilsiniz"
"Şimdi ne yapacaksın diye soruyorlar" diyen Gazoz, "Şampiyon olduktan sonra kürsüye çıkıyorsunuz, İstiklal Marşı'nı okuduktan sonra aşağıya indiğiniz zaman artık şampiyon değilsiniz. Bir sonraki şampiyonalar var. Kürsüde kaldığınız sürece şampiyonsunuz. Madalyaya bakış açım bu, hiçbir madalyaya bir anlam yüklemedim. Bu şekilde bakarsanız hep daha fazlası gelecektir. Hala çalıştığım için olimpiyat şampiyonu olduğumu anlamam çok uzun sürdü. Ülkeme döndüğüm zaman hayatım değişti, her şey çok farklı oldu" ifadelerine yer verdi.
"12 saat bilgisayar oynuyorum"
Mete Gazoz serbest zamanın ne yapar, sorusuna, "Bilgisayar oyunları oynuyorum bunu önermem tabii ki. Bazen 12-13 saat oynuyorum, siz de o kadar oynamayın. Dışarı çıkayım, kafeye gideyim gibi bir durumum yok. Kamp bitince gidiyorum eve, bilgisayardayım ya da televizyon izliyorum” dedi.
"2027'deki nerede olacağım belli"
En büyük önceliklerinin veri toplamak olduğunun altını çizen Gazoz, "Antrenman, koşu, sabah yorgunluğumuzun durumunun dahi verisi tutuluyor. Bu toplanan veriler eşliğinde önümüzdeki turnuvaya daha gerçekçi bakabiliyoruz. Sporcu bu şartları sağlayabilirse turnuvayı kazanabilir. Bir turnuvayı kazanmak için 30 puan üzerinden 28 atman gerekiyorsa ve sen antrenmanda 26 atıyorsan zaten o turnuvayı kazanamazsın. Biz gerçekçi bakıyoruz. Daha fazla veri talep etmeye başladık. Tuvaletteki idrarımızın rengine bile bakılıyor ki vücudumuzun durumu belli olsun. Benim 12 Nisan 2027’de nerede olacağım ne yapacağım şu anda belli. Bu programı hocalar yapıyor, sizin tek işiniz antrenmana yapmak oluyor. Bu işte en kolay bölüm aslında sporculuk” açıklamasını yaptı.
"Lider olmalı"
İyi bir takım olduğunu dile getiren Gazoz, “Bence on numara süper bir takımım var. Bir takımda mutlaka lider olması lazım. Diğer takım üyelerinin lidere güveniyor olması gerekir. Biz takım maçları sırasında atışlarda rüzgarın yönünü söylerim, arkadaşlarım oraya bakarlar. İçlerinde bir şüphe olmaz. Bir lider olması lazım. Diğer iki kişinin ona güvenmesi gerekiyor, uyum ve saygı da çok önemli. Birisi çok iyi olacaktır, çok iyi olsun ki diğer takım arkadaşlarına güven versin. Ben rakibi bozmak için sahada her şeyi yaparım. Baskı kurarım ama benim arkadaşlarım daha sakindir ve bunu yapmazlar” şeklinde konuştu.
"Hiçbir şey yapmamak"
İleride yapmak istediğiyle ilgili Gazoz, “Hayatta antrenör olmam. Okçulukta bu daha zor. İki tane var. Bir tanesi hiçbir şey yapmamak. Diğeri ise Uluslararası Olimpiyat Komitesi Başkanı olmak istiyorum” dedi.
"Üniversiteler sporcuya her şeyi sağlamalı"
"Türkiye’de eğitim ve spor alanında neler yapmak isterdin?" şeklindeki soruya Gazoz, "8 yıldır üniversite okuyorum, 2 farklı üniversite değiştirdim, bu dönem bitecek. Sporculardan ziyade hocalar olur, Türkiye’de yetenekli sporcu kıtlığı yok, antrenör sıkıntısı var. Bilgili donanımlı antrenör sıkıntısı var. Ayrıca bir üniversite içinde sporcunun tüm imkanlara erişebileceği ortamın oluşturulmasını sağlardım. Öğretim üyelerinin de tabii ki bu şartlara uyum sağlaması gerekirdi” dedi.
Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan, katılımlarından dolayı Gazoz'a plaket takdim etti.