Nöroloji Kliniği’nden Doç. Dr. Burcu Polat, toplumda oldukça yaygın görülen nörolojik hastalıklardan biri olan migren hakkında bilgiler paylaştı.
Migrenin beyinde meydana gelen bir takım elektrokimyasal değişimler sonucu oluşan özel bir baş ağrısı türü olduğunu dile getiren Polat, “Ağrı genellikle başın bir yarısından başlar ve şiddetlenir. Migren baş ağrısı normal bir baş ağrısından çok daha zorlayıcıdır, uzun sürer (en az dört saat) ve beraberinde mide bulantısı, kusma, ışık, ses, koku ve dokunmaya karşı hassasiyet eşlik eder” dedi.
"MİGRENİN GÖRÜLME SIKLIĞI YÜZDE 20’LERDE"
Hormonlar, açlık, stres, uyku düzeni bozukluğu, çeşitli besinler, su tüketiminin yeterli olmaması, iklim değişiklikleri, ışık-ses-koku açısından uygun olmayan çevre koşullarının migrenin başlıca tetikleyicileri olduğunu dile getiren Polat, şu ifadeleri kullandı:
“Migrenli kişilerin büyük bir kısmında alerjik üst solunum yolu problemleri ve bununla ilişkili sinüzit de görülebilir. Migren atakları stresle tetiklenir ancak bu özünde psikolojik diye tanımlanan bir ağrı türü değildir. Beyin tümörleri neyse ki baş ağrılarının seyrek nedenleri arasındadır. Migren hastalarında muayene, kan tahlilleri ve beyin görüntüleme çalışmaları sıklıkla normaldir. Doktor teşhis için değil başka nedenleri dışlamak için bazen ilave incelemeler isteyebilir. Migren teşhisi koyarken doktorunuz 296 ayrı baş ağrısı türü arasında karar vermek zorundadır. Baş ağrısı, uzman bir hekim tarafından kolaylıkla ayırt edilebilir.”
"AĞRI KESİCİLERİ SÜREKLİ TÜKETMEK ÇOK ZARARLI"
Ağrı kesicileri sık ve uygun olmayan şekilde sürekli tüketmenin çok zararlı olduğuna dikkat çeken Polat, “Aynı şekilde migreni tedavi etmeden ağrıya dayanmaya çalışmak da kişilerin yaşam kalitesini bozduğu gibi beyinlerinde de kalıcı kimyasal değişimlere yol açabilir, depresyon ve uyku bozukluğunu tetikleyebilir” dedi.
"EN ÖNEMLİ İKİNCİ HASTALIKTIR"
Müzmin (kronik) migrenin Dünya Sağlık Örgütü raporuna göre acil müdahale listesindeki ilk 10 hastalık içerisinde olduğunu vurgulayan Polat, "Hastaların 4’te 1’inde yaşam kalitesinin yüzde 90’ı aşan oranlarda bozulduğu rapor edilmiştir. Hastaların yüzde 65’ten fazlası migren atakları nedeniyle iş yerlerinde sorun yaşadıklarını bildirmişlerdir. Bu tür hastalar için Amerika’da yılda 40 milyon dolar, Avrupa da ise 50 milyon dolar harcanmaktadır. İngiltere’de günde yaklaşık 100 bin kişi migren nedeni ile okula veya işe gidememektedir. Migren felçten sonra engellilik yapan en önemli ikinci hastalıktır" diye konuştu.