İYİ Parti Gençlik Politikaları Koordinatörü Orhun Ertürkmen, Genel Başkan Meral Akşener’in “Gençlik Buluşmaları”nın kamera arkasını Cumhuriyet’e anlattı.
Ertürkmen, Genel Başkan Meral Akşener’in Gençlik Politikaları Başkanlığı’nı kendi üzerine aldığını anımsatarak bunun nedenini, “Genel Başkanımız, gerekçe olarak şunları söylemişti: ‘81 ildeki esnaf ziyaretlerimizi tamamladık, ikinci turuna başladık. Ziyaretlerimizde gençlerle çok fazla karşılaşamadığımızı gördük. Çünkü gençler ya okullarında ya işsiz olarak evlerindeydiler. Birinci motivasyon gençlerin problemlerinin ve dertlerinin gündeme getirimesiydi’” dedi. Akşener’in hemen her toplantıda kendisinden “Gençlikten Sorumlu Genel Başkan Yardımcısıyım” diye söz ettiğini dile getiren Ertürkmen, “Parti yönetiminde gençler söz sahibi. Genel başkanımız sorunları bizzat yine gençlerden öğreniyor” ifadelerini kullandı.
Ertürkmen, “Gençler İçin Gençlerle Beraber” projesiyle ilgili olarak şunları söyledi:
“Program kapsamında 15-20 arasında değişen sayılarda belirli gruplardan gençler Akşener ile bir araya geliyor. İki ay gibi kısa bir sürede dokuzuncu kez onlarla bir araya gelerek birinci ağızdan sorunlarını, isteklerini dinledik.”
Dokuz programda da gençlerin ortak dertlerinin olduğunu, “gençlerin hayal kurmakla ilgili sorunları bulunduğunu gördüklerini” ifade eden Ertürkmen, Akşener’in her programda gençlere, “Beş yıl sonra kendinizi nerede görüyorsunuz” diye sorduğunu anımsattı. Ertürkmen, “Dokuz programda da ‘Bırakın beş yıl sonrayı, yarın nerede olacağımı öngöremiyorum’ şeklinde yanıtlar aldık. Bu da gençlerin geleceğe dair umutlarının neredeyse kalmadığına işaret” ifadelerini kullandı. Gençlerin alım gücünden çok etkilendiğine işaret eden Ertürkmen, hep Z kuşağının konuşulduğunu ancak arada kalmış bir Y kuşağı ile yüzleştiklerine de vurgu yaptı. Ertürkmen, programlarda karşılaştıkları bazı “güldürürken düşündüren” anları ise şöyle anlattı:
“Y kuşağı şu anda evlenmeyi düşünüyor. Almış başını gitmiş masraflarla asla başa çıkamayacak durumdalar. KYK mağdurlarıyla buluştuk. Birisi anlatıyor: ‘Kredi çektim 15 bin TL, 30 bin TL geri ödemesi... Evleneceğim de aynı zamanda. Bizim hanımın da borcu varmış, borç ikiye katlandı, biz bunun içinden nasıl çıkacağımızı şaşırdık. Evlenme kararı alırken borçlu olduğunu bilmiyordum.’ Bunu gülerek anlatıyor. Hiçbir şeyle eğlenemedikleri için dertleriyle eğlenme noktasına gelmişler.”
"İMKÂN TANIYAMADIK"
Akşener’in toplantılarda en önemli vurgusunun Cumhuriyet olduğuna da işaret eden Ertürkmen, şunları anlattı:
“Genel Başkanımız öğretmenlik de yaptığı için gençlerle çok iyi iletişim kuruyor. ‘Ben, devlet parasız yatılı okuyan, öğretmen okulunda okuyan, bir gençtim. Biz gerçekten iyi bir eğitim aldık. Köyden çıkıp, eğitim almış, doktora yapmış bir akademisyenim. Türkiye’nin ilk kadın içişleri bakanı, bugün de Türkiye’nin üye sayısında üçüncü olan partisinin genel başkanı olarak karşınızda oturuyorum. Bana bu şansı, eğitimde fırsat eşitliğini sağlayan mucizenin adı cumhuriyettir. Gençler, biz size bunu sağlayamadık özür dileriz’ diyor. Gençler samimiyeti ve içtenliği karşısında ‘Özür dilemesi gereken siz değilsiniz’ diyebiliyorlar.” ? ANKARA
"İSTEKLERİN ALTINDA UMUTSUZLUK VAR"
Ertürkmen, gençler arasındaki en önemli sorunlardan birinin yurtdışına gitmek olduğunu kaydetti. Ertürmen, şunları söyledi:
“Gençler, başka çıkış yolları kalmadığı için yurtdışına gitmeye yöneliyorlar. Birçok tıp fakültesi öğrencisi programlarımıza katıldı ve hepsi Almanca kursuna gidiyordu. Mühendisler her gün yurtdışından iş aradıklarını söylüyorlar. Aradıkları işler de mühendislik ya da doktorluk değil, çoğunlukla garsonluk veya başka bir şey. Bunun altında sadece ekonomi de yok. Ekonomi çok önemli ama umutsuzluk, değersiz hissetmek var.”
"AĞLADIĞIMIZ ZAMANLAR OLUYOR"
Programların yuvarlak bir oturma düzeninde, eşit bir hiyerarşide yapıldığına dikkat çeken Ertürkmen, böylece herkesin eşit söz hakkına sahip olduğunu ifade etti. Toplantıların bir tür “terapi toplantısı” gibi geçtiğini de söyleyen Ertürkmen, “Problemi olmayan gençlerle henüz karşılaşmadık. Bir dokunduğumuzda uzun süre takılmadan anlatabiliyorlar. Üzücü, derinden etkileyen anlar oluyor. Yayını durduruyoruz, herkes gözyaşlarını siliyor. Konuşan ağlıyor, dinleyenlerin gözleri doluyor. Akşener duygulanıyor, gözleri doluyor ve diyor ki: ‘Rahatla kızım, ağla.’ Çok defa ‘bu kadar da olmaz ki’ diyor. Ellerini dizlerine vurduğu anlar oluyor” diye konuştu.
www.idrak34.com