Söylemleri, çıkışları ile siyasetin renkli simalarından biri olan Meral Akşener aile hayatı da ile merak ediliyor. 6'lı masadan kalkarak kulisleri karıştıran, daha sonra masaya oturarak bir kesimin tepkisini çeken Meral Akşener'in her yaptığı olay oluyor. Son günlerde bitki çayı üzerinden yeni bir polemik yaratan Meral Akşener'in gençlik halleri sosyal medyanın gündeminde. Peki kimdir Meral Akşener, oğlu ve eşi kimdir gelin birlikte tanıyalım...,
İyi Parti Lideri Meral Akşener aslen İzmitli ve 64 yaşında. Tuncer Akşener ile evli olan Meral Akşener'in Fatih Akşener adında bir oğlu var. 2 kez babaanne olan Meral Akşener'in Pars ve Ayda adında iki torunu var.
Meral Akşener eğitim hayatı
İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü’nden mezun olduktan sonra bir süre öğretmen olarak çalıştı.
Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde doktora ve yüksek lisansını tamamlayan Akşener, Kocaeli Üniversitesi’nde İnkılap Tarihi Bölüm Başkanlığı yaptı.
1994 yılında gerçekleştirilen yerel seçimlerde DYP’den Kocaeli Büyükşehir BelediyesiBaşkan adayı oldu.
Siyasi hayatı böyle başlıyor
Türkiye tarihinde bir ilk olarak kadın İçişleri Bakanı olarak seçildi.
2001 yılında Milliyeçi Hareket Partisi’ne katılan Akşener, MHP İstanbul Milletvekiliolarak meclise girdi ve TBMM başkanvekilliği görevini üstlendi.
MHP’den genel başkan adaylığını açıklamasının ardından, Olağanüstü Kongre tarihini bildiren Akşener, partiden ihraç edildi.
25 Ekim 2017 tarihinde İYİ partiyi kurmuştur.
Meral Akşener, Tuncer Akşener ile evlidir ve bir çocuk annesidir.
Eşi Tuncer Akşener kimdir?
Akşener ve eşi hakkında bir çok iddia ortaya atıldı. Bu iddialardan biri de Meral Akşener'in kocası Tuncer Akşener'in Dev-Solcu olduğuydu.
Meğer bu doğruymuş... Sıkı bir Maocu olan Tuncer Akşener, Doğu Perinçek'in izinden gidip gazelerini dağıtıyormuş. Meral Akşener sıkı bir solcu olan kocasını ülkücü olarak devşirmiş. Akşener 'ilk bakışta vurulmuştuk' dediği eşiyle büyük bir aşk yaşamış ve yaşıyor.
Meral Akşener bir röportajında kocası hakkında bilinmeyenleri şöyle anlatmıştı:
“Tuncer’lerin evle bizimki aynı bahçenin içinde iki evdi. Sene 1974’tü. Evi yerleştirmiştik. Çok yağmur yağıyordu. Ben pencereden dışarı bakıyorum. Bahçeyi su başmış, bir genç paçalarını sıvamış, çıplak ayakla suyu süpürüyor. Ben bakarken, eşim kafasını kaldırdı, ilk defa öyle gördük birbirimizi.
İlk görüşte aşk
O da ODTÜ’deydi. Hazırlık biri bitirmiş gelmişti. Birbirimize ilan-ı aşk etmiştik. O bana çok güzel mektuplar, şiirler yazardı. Hâlâ saklarım. Çiçek gönderirdi. Ben ise ona solcuların ne kadar kızdığı eser varsa Safahat’ı, Necip Fazıl’ı gönderirdim. Tuncer, sıkı Maocuydu. Eylemlere katılırdı, Perinçek’in gazetelerini dağıtırdı. Hızlı solcuydu yani. Arkadaşlığımız siyasi tartışmalarla başladı. Evlenmeden onu sağcı yaptım.”
"Evlenmek için Tuncer evden kaçtı"
“Biz okurken nişanlanmayı istedik, iki aile de karşı çıktı. Karşılıklı grevler yaptık. Tuncer evden kaçtı. İzini kaybettirdi. Gittiği yeri kimseye söylemedi. Orası hâlâ meçhuldür. Ben de sofraya küsmüştüm. 15 gün yemek yemedim. Sonuçta benim okul bitmeden nişanlanmama izin vermediler.”
Solculuğu bırakınca kafasını kırdılar
“Tuncer, ODTÜ Gaziantep kampusundaydı. Bir grup arkadaşıyla soldan kopunca devrimci arkadaşlarından çok ciddi dayak yedi. Kafasını kırdılar. Tuncer, bu olaylar nedeniyle iki yıl kaybetti.