Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, bakanlığı tarafından Kayseri'de düzenlenen Kentsel Yeşil Alanların Sürdürülebilir Yönetimi Çalıştayına katıldı.
Burada konuşan Bakan Özhaseki, deprem bölgelerinde devam eden çalışmalar hakkında bilgiler vererek, "Devlet olarak ilk andan itibaren müthiş bir refleks gösterdik. Cumhurbaşkanımız 4:17’den 1 dakika kadar sonra haberdar edilir. Telefonun başına geçer, bütün valileri sırayla arar. Olayın vahametini görünce bütün bakan arkadaşlarımızı seferber eder. O dönem ben genel başkan yardımcısıydım. 810 belediyemizin tamamını o bölgeye sevk ettik. Bütün millet ayaktaydık. Yaraları sarmaya gayret ettik. Arama kurtarma çalışmaları, iaşe gibi bir takım yemek ihtiyaçların karşılanması gibi. Orada ilk anda yapılması gereken işlerin bitmesinden sonrada yaraların sarılabilmesi adına büyük bir mücadele verdik. Bugüne kadar süren süreçte 1 yıllık büyük mücadelede gerçekten büyük bir başarıya imza attık. Biz her zaman şunu ifade ediyoruz. O dönemde sadece millet olarak ayaktaydık. Böyle bir milletin parçası olmak, onun bir üyesi olmakta hepimiz için bir şeref vesilesi” dedi.
"Devlet olarak hak sahibi 390 bin aileye ev vermek zorundayız"
Bakan Özhaseki, “Bu işler AFAD’ın koordinasyonunda yürüyor. Onların tespitlerine göre şuanda konut olarak hak sahibi 390 bin aileye ev vermek zorundayız. Ayrıca 40 bin işyerini yeniden yapmak, 11 bin 500 civarında da ahır gibi müştemilatları bizim devlet olarak yapıp vermek gibi bir zorunluluğumuz var. O günden bu tarafa 200 binden fazla konutun ihalesini yaptık, inşaatları hızla devam ediyor. Bir kısmı bitti, bugünlerde teslimat yapılacak. Ayrıca, 100 bin kadar konutunda ihalesi devam ediyor, bunların içerisinde 50 bini köylerdeki çelik evler olarak yapılıyor. Bizim geliştirdiğimiz başka alternatifler ile o bölgelerde evlerin yapılabilmesi amacıyla yerinde dönüşüm gibi devlet destekli projede vatandaş tarafından büyük bir ilgi gördü. 255 bin vatandaşımız “devletin desteğini alarak işimiz yapmak istiyorum” diyerek müracaat etti. Şuana kadar 15 bin vatandaşımızda ya çap alarak ya aplikasyon krokisi ile uğraşarak, ya zemin etütleri yada belediyedeki bir takım işleri tamamlamak için müracaat ederek kendi evlerini yapmak için gayret ediyorlar. Biz bakanlık olarak 4 büyükşehrimizde ve bazı ilçelerimizde şehirlerimizin merkezini biz yapalım, ona açılan ana caddeleri biz yapalım, o şehrin kendine has özgün kimliği ortaya çıksın diye de bir gayretimiz oldu. Orada da inşaatlara devam ediyoruz. Haliyle alt yapı çok zarar gördü. Elde ettiğimiz krediyi o bölgedeki 11 belediyemize hibe olarak veriyoruz. 56 milyar lira gibi bir kaynak ayırdık. Her gün kura çekerek vatandaşlarımıza evini vermeyi planladık, inşallah gerçekleştirmiş olacağız. 2 ay içerisinde tam 75 bin konutu hak sahiplerine veriyoruz. Yarından başlayarak yaptığımız kura çekilişleri ile hak sahibi olarak bizim kayıtlarımıza düşen 75 bin vatandaşımıza oturabilecekleri güvenli konutları teslim etmeye başlıyoruz. Özellikle nisan ve mayıs aylarından başlayarak 15-20 bin civarında konutun teslimatını yapmış olacağız. Şunu herkes bilsin ki; depremin ilk gününden itibaren nasıl ayaktaysak, o bölgelerde yaraların sarılabilmesi adına ne gibi bir çaba göstermişsek, aynı hızla, heyecanla ve gayretle o bölgedeki yaraları sarmaya devam ediyoruz. Bütün vatandaşlarımızın huzurla evlerine oturabilecekleri ortamı sağlayıncaya kadar dur durak bilmeden koşturmaya devam edeceğiz. Çok kısa süre içerisinde de orada ki hayata normale getirebilmek adına elimizden gelen çabayı ortaya koyup şehirlerimizi inşallah normalleştirmiş olacağız" ifadelerini kullandı.