Medipol Sağlık Grubundan yapılan açıklamada görüşlerine yer verilen Prof. Dr. Lütfü Hanoğlu, dislekside erken teşhisin önemli olduğunu belirtti.
Geriliğin en fazla okuma-yazma dilindeki güçlükle ortaya çıktığını aktaran Hanoğlu, bazı durumlarda konuşulan dilde de problem olabileceğini kaydederek, "Çocuğun dil gelişimini destekleyecek birtakım rehabilitasyon teknikleri mevcut. Çocuğu, olduğundan daha iyi bir noktaya taşımak mümkün. Çocuğun genel zekasında herhangi bir problem yoktur, seçici olarak dil yeteneklerinde bir gerileme söz konusudur." değerlendirmesinde bulundu.
Hanoğlu, disleksinin çocuk okula başladığı zaman anlaşıldığını, bu nedenle erken tanının önemli olduğunun altını çizdi.
Ailede bir disleksi öyküsü varsa, çocukta da görülme olasılığının yükseldiğini vurgulayan Uslu, ağır durumlarda ciddi eğitim problemlerine yol açabildiğini ve günlük hayatta da önemli engeller oluşturabildiğini anlattı.
Daha çok erkek çocuklarda ve solaklarda görüldüğünün bilgisini paylaşan Hanoğlu, "Bir genç hastam iyi derece karikatür çiziyordu. Okuma ve yazmanın çok kötü olması nedeniyle üniversite sınavlarında da başarısız oluyordu. Genç kardeşimizin en çok isteği de üniversitede grafik tasarım alanında eğitim almak istiyordu. Lise çağlarında bize ulaştı. Kendisine uyguladığımız yöntemler sayesinde sınavı kazandı. Kazandığı bölümden mezun olarak güzel bir kariyere sahip oldu. Bu nedenle kişinin meslek seçiminde ve yönlendirilmesinde erken teşhis ciddi bir öneme sahip." açıklamasında bulundu.
Disleksinin, egzersizlerle tedavi edilebildiğine değinen Uslu, "Bu çocukların genel bir zeka problemi yoktur. Uygulanacak yönlendirme ve rehabilitasyonun yanı sıra çocuğun sözel olmayan ve başarabileceği bir eğitim ve mesleğe yönlendirilmesi de önemlidir." ifadelerini kullandı.