MEB, “yurt içinde milletlerarası ilköğretim ve ortaöğretim düzeyindeki özel öğretim kurumları ve büyükelçilikler tarafından açılmış okullar ile yurt dışındaki ilköğretim ve ortaöğretim kurumlarından alınan öğrenim belgesi ve diplomaların denklik işlemlerinde uyulacak usul ve esasları belirleyen” 30 Mayıs 2019 tarihli “Denklik Yönetmeliği”ni kaldırarak yenisini yayımladı. Yeni yönetmeliğe göre, yurtdışındaki Maarif Vakfı okullarından gelenler, denklik işlemlerinden muaf olacak. Ayrıca, Resmi Gazete’de yayımlanan Cumhurbaşkanlığı kararına göre Türkiye Maarif Vakfı’na 3 milyar 499 milyon 874 bin TL kaynak aktarılacak.
Eğitimci Özgür Bozdoğan, söz konusu yönetmeliğin ilk olarak 2014’te çıktığını ve 2019’da yenilendiğini anımsatarak, “Şimdi 2019 yönetmeliği kaldırarak yeni yönetmelik yayımlandı. 2019’da olmayan bir hak Maarif Vakfı okullarında okuyan öğrencilere tanınmış durumda” dedi.
Yeni yönetmeliğe göre; Maarif Vakfı okullarından alınan belgelerin hiçbir şekilde denetime tabi tutulmadan Türkiye’nin belgesi haline getirildiğine dikkat çeken Bozdoğan, “Önceki yönetmelikte muafiyet sadece Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin açmış olduğu okullara tanınıyordu. Bütçe aktarımı kararıyla birlikte düşündüğümüzde Maarif Vakfı okullarına tanınan ciddi bir ayrıcalık ve destekle karşı karşıyayız” ifadelerini kullandı. Bozdoğan, “Bu okullara tanınan bu tür ayrıcalıklar eşitlikk ilkesini ortadan kaldırarak öğrencilerin bu okullara yönlenmesini sağlar. Velileri bu okullara teşvik eder. Eğitimde eşitlik ilkesi ciddi bir şekilde zarar görür” diye konuştu.
(Özgür Bozdoğan)‘EĞİTİMİN NİTELİĞİ AZALIR’
Bozdoğan, “Bizim denklikle ilgili beklediğimiz Türkiye Cumhuriyeti’nde bulunan okulların niteliklerini ve değerlerini korumak için denklik işlemlerinin sağlıklı ve objektif kurallara bağlı olması. Denklikte yaşanan bu tür esneklikler bizim Türkiye’de verdiğimiz diplomalar ve verdiğimiz eğitimin niteliğiyle ilgili tartışma yaratır” dedi.
Yönetmelikte yer alan savaş ve deprem bölgelerinden Türkiye’ye gelip belge sunamayan öğrencilere tanınan ayrıcalığa da dikkat çeken Bozdoğan, “Burada öğrencilerin seviye tespit sınavına girmesi ve sınavdan aldıkları sonuçlara göre denklik işlemlerinin yapılması öngörülüyor. Tabii ki mağduriyet yaşayan, savaştan ve farklı nedenlerden dolayı ülkesini terketmek zorunda kalan öğrencilerin haklarını savunmak gerekiyor ama burada netlik olmalı. Oradaki ifadeye dikkat edildiğinde ‘seviye tespit sınavlarının Ölçme Değerlendirme ve Sınav Hizmetleri Müdürlüğü’nce e-sınav merkezlerinde yapılması esastır’ gibi bir düzenleme var. Sınav konularının da açık lise konularından oluşmasına ilişkin bir belirleme yapılmış. Bu bir denklik sağlar mı ya da Türkiye’deki okulların niteliğini azaltır mı? Bu bir tartışma konusu” ifadelerini kullandı.