Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı desteği ile hayata geçirdiği ‘İzmit Körfezi Doğu Baseni Dip Çamuru Temizlenmesi, Susuzlaştırılması ve Bertarafı Projesi’ ile İzmit Körfezi dipten temizlenerek dev bir akvaryuma dönüşecek.
Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, temizlenmesi ve korunması noktasında yaptığı çalışmalarla İzmit Körfezi’nde büyük bir dönüşüm başlattı. Titizlikle tavizsiz yapılan çalışlar Körfez’in su kalitesini artırırken deniz içindeki ekosistem de yeniden canlandı. Deniz temizliğiyle mücadele, Kocaeli’nin Marmara kıyısında iki denize, Karadeniz kıyısında da yedi denize olmak üzere dokuz mavi bayrak kazandırdı.
Kocaeli Büyükşehir Belediyesi yıllardır verdiği bu mücadele ek, büyük bir hamle daha yaparak İzmit Körfezi’ni dipten temizleyecek hareketi başlattı. Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı desteği ile ‘İzmit Körfezi Doğu Baseni Dip Çamuru Temizlenmesi, Susuzlaştırılması ve Bertarafı Projesi’ni hayata geçirdi. Büyükşehir, bu projeyle iklimsel ve çevresel faktörlerle İzmit Körfezi’nin doğu baseninde oluşan ve kötü kokuya sebep olan dip çamurunu temizleyecek ve 5 yılda 650 futbol sahası büyüklüğünde bir alanı dipten canlandıracak.
Dipte oluşacak su sirkülasyonu sayesinde İzmit Körfezi temizlenecek, biyoçeşitlilik artacak, doğal yaşam zenginleşecek ve kötü koku ortadan kalkacak.
Kocaeli Belediye Başkanı Doç. Dr. Tahir Büyükakın, İzmit Körfezi’nin temizlenmesi ve korunması noktasında bugüne kadar yapılan çalışmaları ve ‘Marmara Denizi’nin dipten dirilişi’ olarak ifade edilen bu büyük projenin detaylarını anlattı.
2004 YILINDAN SONRA
Marmara Denizi, coğrafi yapısı itibariyle iki tabakalı bir su sistemine sahip. Altta Çanakkale Boğazı’ndan gelen daha tuzlu Akdeniz suyu, üstte ise İstanbul Boğazı’ndan gelen Karadeniz suyu var. Marmara Denizi’nin tek temiz su kaynağı, Akdeniz suyudur ki bu su litrede 9 mg oksijene sahiptir. Bununla beraber, dip yapısı da temiz suyun taşınacağı bir akıntıya müsaade etmez. Marmara’nın çevresinde 27 milyon nüfus yaşıyor. Bu nüfusun tüm kentsel ve sanayi atığı arıtılarak ya da arıtılmadan Marmara Denizi’ne geliyor. Öte yandan Kocaeli, kavşak konumunda olan bir şehir ve bunun en önemli sebebi de İzmit Körfezi’nin doğal bir liman yapısında olması. Kentimizin 1936 yılında SEKA’nın kurulmasıyla başlayan sanayileşme süreci doğrultusunda, bugün Körfezimizde 37 adet liman bulunuyor ve yıllık 10 bin ila 20 bin gemi hareketi oluyor. İşte tüm bu faktörler, kendisini temizlemesi anlamında zor bir coğrafi yapıya sahip olan Marmara Denizi’nde yıllar içinde ciddi bir kirlenmeye neden oldu. Kocaeli, 2004 yılında büyükşehir statüsüne geçtikten sonra, 2006 yılında gemi ve deniz araçlarına yönelik idari yaptırım yetkisi bize devredildi. Özellikle bu tarihten sonra İzmit Körfezi’nin temizlenmesi ve korunması noktasında büyük çalışmalar yapıldı. Kontrol, denetim, izleme, temizleme, acil müdahale çalışmaları ve arıtma tesislerine yapılan yatırımlarla büyük yol kat edildi.
DENİZ TEMİZLİĞİYLE MÜCADELE
Gemi ve deniz araçlarına yönelik ı̇dari yaptırım verme yetkisi belediyemize devredilince, 2007 yılından itibaren gemi ve kıyı tesisleri kaynaklı kirlilikleri tespit edebilmek için deniz uçağıyla havadan denetimlere başladık.
Bu denetimler sayesinde de sanayi tesislerinin, limanların Körfez’i nasıl kirlettiğini çok daha net gördük. Denetimlere aralıksız devam ettik. Bugüne dek İzmit Körfezi’nde toplam 6 bin saat havadan kontrol sağlandı, 500 gemiye ceza kesildi. Sevindirici olan şu ki denetlerimiz caydırıcı oldu. Çalışmalar istikrarla devam edince kestiğimiz ceza miktarı da günden güne azaldı. Şu anda kazaen yaşanan münferit olayların dışında, gemilerin körfezimizi kirleten faaliyetleri neredeyse son buldu. Bir de atık alım gemilerimiz var. Talep edildiği takdirde, İzmit Körfezi’ndeki gemilerin atıklarını alıyoruz ve Derince Limanı’ndaki arıtma tesislerimizde arıtıyoruz. Kıyı tesisi kaynaklı kirlenmelerde de kontrolü rutin denetlemelerle sağlıyoruz, denizi kirleten tesislere cezai yaptırım uyguluyoruz. Ayrıca aldığımız önlemler kapsamında kıyı tesislerinin önüne bariyer çekilmesini sağlayarak, kirliliğin yayılmasının önüne geçiyoruz. Deniz çöpleriyle; deniz süpürgelerimiz, amfibi sulak alan taşıtlarımız ve çöpkaparlarımız ile mücadele ediyoruz. 4 adet deniz süpürgemiz var. Bu araçlar deniz yüzeyini süpürerek tüm çöpleri toplayabiliyor ancak yapılarından dolayı kıyıya belli bir mesafeye kadar yaklaşabiliyor. Kıyı kesimlerindeki sahil ve plajlarda, dere ve dere ağızlarında, göl ve göletlerdeki çöpleri toplamak için hem karada hem de denizde hareket kabiliyeti olan amfibi araçlardan yararlanıyoruz. Deniz süpürgelerimiz bugüne kadar 6 bin 582 metreküp çöp topladı. Yine suyun durgun olduğu kıyı alanlarında kullandığımız 10 adet çöpkapar sistemimiz bulunuyor. Ayrıca bizim bir de ‘Mavi Takımımız’ var. Mavi Takım, bu iki aracın da giremediği kayalık bölgelerde ve derelerde biriken ambalaj atıklarını elektrikli araçlarla topluyor ve geri dönüşüme gönderiyor. Bu yolla da şimdiye dek 20 ton atık toplandı. Yağ emici pedlerimiz, yağ emici sosisimiz, deniz-petrol bariyerimiz, petrol toplama cihazımız, kıyı temizleme aletimiz, pompamız, deniz temizleme ve kontrol teknemiz, katı atık bariyerimiz ve sorbent yastıklarımızla hemen müdahale ediyoruz. Acil yardım ekibimiz bugüne dek 32 olaya anında müdahale etti.
DENETİM, ARITMA, GERİ KAZANIM
İzmit Körfezi’nde 6 noktada ve denize deşarj olan 12 derede izleme istasyonumuz var. Düzenli olarak hem dereden hem denizden numune alarak fiziksel, kimyasal ve biyolojik tüm parametrelerle analiz ettiriyoruz.
Bu istasyonlar 2007 yılından bugüne kadar kesintisiz olarak Tübitak MAM tarafından izleniyor. Ülkemiz deniz suları dikkate alındığında, süresi ve sürekliliği açısından başka bir örnek bulunmamaktadır. Sonuçlar her yıl Tübitak MAM tarafından Başkanlığımıza sunularak mevcut durum ve sağlıklı bir deniz ekosistemine ulaşmak amacıyla yapılması gerekenler aktarılıyor. Bununla beraber bilimsel önerileri dikkate alarak yeni çalışmalar yapmaya da devam ediyoruz. İzmit Vapur İskelesi, Değirmendere Vapur İskelesi, Otoport Limanı iskelesi ve Derince Limanı iskelesi olmak üzere 4 iskelenin ayağına online ölçüm sensörleri konuşlandırdık. Bu sensörler bize pek çok parametrede sürekli veri aktarıyor. Böylece İzmit Körfezi’nde meydana gelebilecek fiziksel-biyolojik değişimlerin önceden gözlenebilmesi ve meydana gelebilecek müsilaj, alg patlaması gibi değişimlere karşı önlem alınabilmesi mümkün oluyor. Bu sensörleri daha da yangınlaştırmak için yaptığımız çalışmalar sürüyor. Arıtma tesisleri de İzmit Körfezi için çok değerli. Toplam 23 atık su arıtma tesisimizle atık suyumuzun yüzde 100’ünü biyolojik olarak; bu oranın yüzde 73’ünü ise hem azot hem de fosfor giderimi yaparak ileri biyolojik arıtıyoruz. Elde ettiğimiz geri kazanım suyunu belirli sanayi kuruluşlarına ve fabrikalara soğutma ve endüstri amaçlı olarak veriyoruz. Böylece su kaynaklarının korunmasında da katkıda bulunuyoruz. 2022 yılında 14 milyon 506 bin 889 metreküp suyu geri kazandık.
9 MAVİ BAYRAKLI PLAJ
Körfez’deki canlı çeşitliliğini artırmak için sadece denizi temizlemekle de kalmadık. 2014 yılından itibaren balıklandırma çalışmaları yaptık. 3 yıllık bir hazırlık sürecinin sonunda bir fizibilite raporu çıkarıldı. İzmit Körfezi’ndeki mevcut balıkların tür ve çeşitliliğini, stok durumunu belirlerdik; örnekleme yaptık ve damızlık anaç balıkları temin ettik. Daha sonra İzmit Körfezi’nden aldığımız anaç kalkan balıklarını Trabzon Yomra’daki su ürünleri merkez araştırma enstitüsüne; çipura ve levrekleri ise Antalya Demre’deki enstitüye götürdük. Balıklarımız buralarda üredi; yavrular çiplenerek Körfez’e bırakıldı. 2017 yılından bugüne kadar 42 bin yavru kalkan, çipura ve levrek İzmit Körfezi’yle buluştu. Şu anda da kırmızı benekli alabalık üzerine çalışıyoruz. Bolu Abant’ta üreyen yavruları İnönü Yaylası’nda Serindere’ye bırakmayı planlıyoruz. İzmit Körfezi’nde yaptığımız temizleme ve koruma çalışmaları da meyvesini verdi. Sahillerimiz denize girilebilecek düzeye gelmekle kalmadı, pek çok kriteri de sağlayarak mavi bayrak almaya da hak kazandı.
Şu anda ikisi İzmit Körfezi›nde olmak üzere toplam 9 mavi bayraklı plaj var. Bunun yanında sahillerimizi düzenledik; Karamürsel’den Darıca’ya kadar uygun olan her bölgeyi kıyı kullanımına açtık. 20 sahil parkı, 1 milyon metrekare yeşil alan oluşturduk.
EN BÜYÜK ÇEVRE PROJESİ
İzmit Körfezi’nin en doğusundaki bataklık alan uzun zamandan beri büyük bir sorundu. Denizden esen lodos, denizin tüm kirini orada biriktiriyordu. Bu durum su sirkülasyonunu engellemiş, yıllar içinde dip yapısı bozulmuştu. Ekosistem olumsuz yönde etkilenmiş, bölgeyi kaplayan kötü bir kokuya sebep olmuştu. Büyükşehir belediyemiz, İzmit Körfezi’nin uygun olan her noktasını parklarla, yeşil alanlarla çevreledi ama Körfez’in merkezindeki bu alan kullanılamıyordu. Bu sorunu çözmek için 2016 yılında Tübitak MAM ve 2021 yılında İstanbul Üniversitesi ile birlikte bir çalışma yaptık. Elde ettiğimiz bulgular ışığında ve Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü tarafından yürütülen bilimsel çalışmaları da dikkate alarak, dip çamurunun temizlenmesiyle ilgili bir proje hazırladık. Yaptığımız çalışmayla bölgenin doğal zemin yapısını, bu yapının üzerinde çamur ve kirliliği oluşturan ne kadar malzeme olduğunu tespit ettik. Sonra da bu malzemeyi nasıl yönetebileceğimizi düşündük. Bu anlamda Türkiye’deki uygulama, genellikle çamurun kepçelerle çıkarılıp denizde belirlenmiş döküm alanlarına dökülmesi şeklindeydi. Ancak, biz kirliliği denizin bir bölgesinden alıp, diğer bir bölgesine aktarmayı çevreci bir yaklaşım olarak görmedik. Maliyeti çok daha yüksek olmasına rağmen çamuru karada depolamaya karar verdik. İstanbul Üniversitesi ile beraber bir fizibilite raporu hazırladık ve Çevre Şehircilik ve İklim Bakanlığı’na sunduk. Proje uygun bulundu. Projenin 120 milyon dolarlık bütçesi, Strateji ve Bütçe Başkanlığı tarafından onaylandı.
Maliyetin üçte biri genel bütçeden, üçte biri Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın döner sermayesinden, üçte biri de Kocaeli Büyükşehir Belediyesi tarafından karşılanacak.
Hazırlık, ihale, uygulama projesi, protokoller ve yer teslimi süreçlerinin ardından ilk çamuru mayıs ayında çekerek projeye başladık ve Marmara Denizi’nin dipten dirilişi için ilk adımı atmış olduk Şu anda Türkiye’nin en büyük, dünyanın da sayılı çevre projelerinden birini yürütüyoruz.
İzmit Körfezi’nin en doğusunda kalan yaklaşık 720 hektarlık bölgenin, 15 metre derinliğe kadar olan kısmını kapsıyor. Yani 650 futbol sahası büyüklüğündeki bir bölgeyi temizliyoruz.
Burada 3,8 milyon metreküp çamur var. 5 yıl sonunda proje tamamlandığında bu çamurun tamamı temizlenmiş olacak. İleri teknoloji kullanıyoruz. Deniz dibindeki çamur vakumla gemilere çekiliyor ve 8 kilometrelik bir boru hattı sistemiyle karaya getiriliyor. Burada süzülerek, elde edilen temiz su yeniden denize gönderiliyor. Kalan çamuru ise uygun koşullara getirerek depoluyoruz. Şu anda 100.000 metreküp çamur çekildi. Çalışmalarımız 7/24 devam ediyor.
CİDDİ OKSİJENLENME OLUYOR
Dip çamurunu aldığımız bölgelerde ciddi bir su hareketi, oksijenlenme oluyor. Oradaki yaşam değişiyor. Projenin ileriki dönemlerde muhtemel olumlu etkilerinin ortaya konulması amacıyla eş zamanlı yürüyen bir çalışma daha yapıyoruz. İstanbul Üniversitesi Su Bilimleri Fakültesi, Körfez’den aylık olarak örneklemeler alıyor, bilimsel olarak takibini yapıyor. Bu numuneler 5 yıl boyunca alınmaya devam edecek ve başladığımız günden itibaren geldiğimiz noktayı bilimsel olarak tespit etmiş olacağız. Proje tamamlandığında dipte bir su sirkülasyonu sağlanacak, kötü koku kaybolacak, oksijen seviyesi artacak, böylelikle biyoçeşitlilik tekrar geri kazanılmış olacak.