Geçen ay hayatını kaybeden Doğan'ın 77 yıllık ömrünün bir anlamda vatan, memleket ve kültür nöbetiyle geçtiğini belirterek, "Mehmet Doğan, hayatını adadığı davasından son nefesine kadar bir milim bile sapma göstermedi." dedi.
Bıyıklı, Doğan'ın vefatından kısa bir süre önce hastanedeyken dahi memleket meselelerini ve TYB'deki çalışmaları sürekli sorduğunu aktararak, "Hiçbir zaman kendi derdiyle, kişisel sorunlarıyla hemhal olmadı. Son zamanlarında bile memleketi düşünmekten geri kalmadı." ifadesini kullandı.
- "MÜCADELE MEYDANINDA EN ÇOK ESER VEREN BİRİSİ"
Mehmet Doğan'ın henüz gençken gelecekte büyük bir kültür adamı olacağının işaretlerini verdiğini söyleyen Bıyıklı, şunları kaydetti:
"Daha üniversite yıllarındayken makaleler kaleme alıyor. Bu makaleler, Türkiye'nin gündemini değiştiren ve klasikler arasına giren 'Batılılaşma İhaneti' olarak kitaplaşıyor. Mehmet Doğan, 'Batılılaşma İhaneti' kitabını yayınladığında henüz 25'li yaşlarda. Kitap, Türkiye'de hemen çok ses getiriyor ve Türkiye'de bir anlamda kültürel sapmanın, kültürel değişim ve dönüşümün nerelerden kaynaklandığını gösteriyor. Mehmet Abi'nin Türkçe üzerine bağırması, dert etmesini de şuna yoruyorum; Mehmet Abi, dili kaybettiğimiz andan itibaren neyi kaybettiğimizin farkında. Toplumun temel meselelerini bilen Mehmet Doğan gibi aydınlar da içerisinde sürekli bir yangın taşıyorlar ve bu yangının bir an önce sönmesi için mücadele ediyorlar. Doğan, Mehmet Akif Ersoy ile başlayan Batılılaşma projesine karşı mukavemet gösteren aydınlar silsilesinde Nurettin Topçu, Sezai Karakoç, Necip Fazıl Kısakürek'ten sonra en çok savaş veren, mücadele meydanında en çok eser veren birisi."
Mahmut Bıyıklı, Doğan'ın çalışmalarına da değinerek, "Mehmet Doğan o dönem sözlük yokmuş ve sözlük yazmış. Yazarlar Birliği diye bir boşluk varmış ve onu doldurmuş. Aslında Mehmet Doğan, kendi ülkemizde, kendi değerlerimizde olması gereken boşlukları dolduran birisi." görüşünü paylaştı.
Mehmet Doğan kimdir? Münevver Mehmet Doğan'ın eserleri...
Doğan'ın hazırladığı "Büyük Türkçe Sözlük"ün ortaya çıkış hikayesinden bahseden Bıyıklı, şunları anlattı:
"Doğan diyor ki, 'Dergah Yayınları'nda 'Türk Dili ve Edebiyat Ansiklopedisi' hazırlıyoruz. Üniversite hocalarını dolaşıyoruz. Hocalar da bize bir sözlük eksikliğinden bahsediyor. Türk Dil Kurumunun sözlüğünde bize ait kavramlar yok. Dolayısıyla ben sevdiğim şairlerin, yazarların okuduğumda anlamadığım kelimelerini, Türk Dil Kurumunun sözlüğünde bulamıyorum. Ben de önce kendim için bir sözlük hazırlamaya karar verdim. Baktım ülkede böyle bir ihtiyaç olduğunu da görünce sözlük alanına yöneldim.' O dönem İstanbul'dan Ankara'ya gidiyor. Bir işsizlik dönemi yaşıyor. Bunu da vesile kılarak 'Büyük Türkçe Sözlük'ünü hazırlıyor. Doğan, 'Aslında benim vazifem değildi, akademik anlamda bir sözlük çalışması yapan birisi değilim. Bunu bir vazife şuuru ile üstlendim.' diyor."
Bıyıklı, "Büyük Türkçe Sözlük"ün Doğan'ın vefatına yakın 100 bin kelimeyi aşan dev bir eser haline geldiğinin altını çizerek, "Mehmet Doğan, sözlüğe her gün bir disiplin içerisinde, düzenli olarak her sabah kalktığında çalışıyordu. Büyük Türkçe Sözlük, bugün şairlerin, yazarların, aydınların, akademisyenlerin kitaplığında bulunuyor. Mehmet Doğan, hayatında sadece bu sözlüğü Türk milletine armağan etseydi, yine dev bir adam olarak tarihe geçecekti." değerlendirmesinde bulundu.