Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş, Ankara Kent Konseyi'nin düzenlediği “04.17: Türkiye'de Deprem Gerçeği ve Kriz Yönetimi” konulu toplantıya video konferans yöntemiyle katıldı.
Savaş, "Bugün 41.gün. Hâlâ depremin içerisindeyiz ama 40 gün önce sabah saat 04.17’den itibaren çektiğimiz o iki dakikalık sıkıntı ve sonraki artçı sarsıntıları hiçbir insan yaşayamaz. Çünkü biz burada küçük kıyameti yaşadık" dedi.
"DÜNYA İLE İLETİŞİMİMİZ KESİLDİ"
Savaş, "Bir silsile var. Sivil toplum örgütleri, iş dünyası, halk, belediyeler ve hükümetler. Bütün bunları birlikte çalışması gereken ve sonuç itibarıyla yüzümüzün güleceği büyük deprem, büyük afetler sonrası rahatlıkla bunun altından kalkabileceğimiz bir kavramı hep birlikte sahiplenip, bertaraf etmek gerekirdi. Ama maalesef bunu başaramadık. Bunu başaramadığımız gibi, 40 gün önceki afet sonrasındaki ilk dört günde aynı şeyleri yaşadık, kaotik bir tablo yaşadık. Dünya ile iletişimimiz kesildi" ifadelerini kullandı.
"BİRÇOK İNSANIMIZ SOĞUKTAN HAYATINI KAYBETTİ"
"Birçok insanımızı maalesef koordine olamamamız, hızlı davranamamamızdan ve iletişimin kopukluğundan dolayı kaybetmek mecburiyetinde kaldık" diyen Savaş, "Bu sadece bize değil, tüm ülkemize ve dünyaya ders olur. Birçok insanımız soğuktan ve gecikmeden dolayı hayatını kaybetti. İletişimsizlikten dolayı hayatını kaybetti" dedi.
"93 BİN BİNA YIKILDI"
Savaş, "Biz de depremzedeydik. İmkânlarımız doğrultusunda hızlı bir şekilde kurtarma çalışması yaptık. Ama yıkım çok fazlaydı. 347 bin binanın 93 bin küsürü yıkılmıştı ve çok ağır hasarlıydı. Şu anda enkaz kaldırma çalışmalarının ve acil yıkılması gereken binaların yüzde 20’sini kaldırabilmiş durumdayız. İlk günden itibaren kurtarma çalışmalarına gücümüzün üstünde destek verdik. Çünkü biz de çok kayıplar yaşadık" diye konuştu.
“ŞU ANDA ÇADIR VE KONTEYNER İHTİYACIMIZ, BANYO, TUVALET İHTİYACIMIZ HÂLÂ VAR”
Bir yandan hayat devam ediyordu. Hayat devam ederken de insanlarımızın bir kısmını, en azından açıkta kalan insanlarımızın önce battaniye, sonra çadır, daha sonra tuvalet, banyo, giyecek, yiyecek ihtiyaçlarını karşılamaya gayret ettik. Şu anda çadır ve konteynır ihtiyacımız, banyo, tuvalet ihtiyacımız hâlâ var. İnsanlarımızın büyük bir çoğunluğu evde yemek yapamadığı için yemek yapan mutfaklara ihtiyacımız var. Tüm bunların dışında, iş dünyasının tekrardan hayata başlaması, çalışan insanlarımızın hayata tutunması, barınma sorunlarının çözülmesi, yapabilirsek eğitim yuvalarının hazırlanması için gayret ediyoruz. Tüm bunların dışında da depremlerden ders alıp önümüzdeki süreçte Hatay’ın tekrardan ayağa kalkması için çalışmalar yapıyoruz.
Bundan sonraki süreç içerisinde Hatay’da mikro bölgeleme ile nerede neyi konuşlandıracağımızı çalışıyoruz. Bunu çalışırken de bilimden faydalanmaya çalışıyoruz. Bu da bize ders olsun diyoruz. Bu işin muhatapları, siyasetçiler, sivil toplum örgütleri, belediyeler bundan sonra gerçekten doğru işi yapsınlar. Deprem gerçeği ile karşı karşıya kaldığımızda bunu önceden bertaraf etmiş olalım. İnsanların burnu dahi kanamasın. Artık bilimin ışığında yürüme zamanı. Bilimin ışığında yürürken de el ele verip bütün disiplinlerden faydalanma zamanı.”