ABD'de açıklanan makroekonomik verilerin ekonomik aktivitedeki güçlü duruşa işaret etmesi fiyatlamaları zorlaştırmaya devam ediyor.
Powell, dünkü açıklamalarında son verilerin politika faizinin öngörülenden daha uzun süre yüksek kalabileceği sinyalini verdi.
Son verilerin aradıkları güvene ulaşmanın muhtemelen beklenenden daha uzun süreceğini gösterdiğini dile getiren Powell, yüksek enflasyon devam ederse mevcut kısıtlama seviyesini gerektiği kadar koruyabileceklerine dikkati çekti.
Analistler, hem ABD'de açıklanan veriler hem de Powell'ın şahin sözle yönlendirmelerinin ardından yatırımcıların temkinli davrandığını belirterek, Orta Doğu'da yüksek seyreden gerilimin de risk iştahını törpüleyen başka bir etken olmaya devam ettiğini ifade etti.
Para piyasalarında Powell sonrası, Fed'in faiz indirimine başlama ihtimali haziranda yüzde 15, temmuzda yüzde 42, eylülde ise yüzde 67 ile fiyatlanıyor.
Öte yandan, dün ABD'de sanayi üretimi, martta aylık bazda yüzde 0,4 ile piyasa beklentilerine paralel artış kaydetti. Ülkede kapasite kullanım oranı ise aynı dönemde 0,2 puan artışla yüzde 78,4'e yükselirken uzun dönem ortalamasının 1,2 puan altında kaldı.
ABD'de yapımına başlanan yeni konut sayısı, martta yüzde 1 milyon 321 bin, verilen inşaat izni sayısı 1 milyon 458 bin ile piyasa öngörülerin altında gerçekleşirken, ülkede konut başlangıçları 7 ayın, inşaat izinleri ise 8 ayın en düşük seviyelerini kaydetti.
Ayrıca, dün Uluslararası Para Fonu (IMF), yakın vadeli finansal istikrar risklerinin gerilediğini ve gelecek yıl küresel büyüme üzerinde daha az aşağı yönlü risk olduğunu belirterek, "Ancak enflasyondaki düşüş sürecinin son aşaması, kısa vadede göze çarpan birkaç finansal kırılganlık nedeniyle karmaşık hale gelebilir." uyarısında bulundu.
Söz konusu gelişmelerin ardından ABD'nin 10 yıllık tahvil faizi dün yaklaşık 7 baz puan artarak yüzde 4,67 ile 1 Kasım'dan bu yana en yüksek günlük kapanışını gerçekleştirirken, şu sıralarda yatay bir seyir izliyor.
Dün yükseliş eğilimini üst üste 5. işlem gününe taşıyarak günü yüzde 0,2 artışla 106,4 seviyesinden kapatan dolar endeksi, bugün önceki kapanışının hemen altında bulunuyor.
Altının ons fiyatı ise tarihi yüksek seviyelerine yakın bir seviyede 2 bin 382 dolarda seyrederken, Brent petrolün varil fiyatı yüzde 0,5 azalışla 89 dolardan işlem görüyor.
Bununla birlikte ABD'deki bilanço sezonunda takvim yoğunlaşmaya devam ederken, dün bilançosunu yayımlayan Morgan Stanley'nin hisseleri yüzde 2,5, United Health'in yüzde 5 artarken, Bank of America'nın hisseleri yüzde 3,5, Johnson & Johnson'ın hisseleri yüzde 2 değer kaybetti.
Eski ABD Başkanı Donald Trump'ın "sus payı" davasında süreç jüri seçimiyle devam ederken, eski başkanın medya şirketinin hisseleri düşüşünü sürdürdü. Dün yüzde 18'in üzerinde gerileyen Trump Media & Technology Group'un hisseleri bugün de yüzde 14'ten fazla düştü.
Dün, New York borsasında Nasdaq endeksi yüzde 0,12 ve S&P 500 endeksi yüzde 0,21 gerilerken, Dow Jones endeksi ise yüzde 0,17 artış kaydetti. ABD'de endeks vadeli kontratlar, yeni güne de negatif bir seyirle başladı.
Avrupa borsalarında da dün negatif seyir hakim olurken, bugün gözler bölge genelinde açıklanacak enflasyon verilerine çevrildi.
Analistler, bölgede açıklanacak enflasyon verilerinin merkez bankalarının gelecek dönemde atacağı adımlara ilişkin daha fazla sinyal verebileceğini belirterek, banka yetkililerinin sözle yönlendirmelerinin de yakından takip edileceğini dile getirdi.
Avro Bölgesi'nde Tüketici Fiyat Endeksi'nin (TÜFE) martta yıllık bazda yüzde 2,4 artması bekleniyor. İngiltere'de bugün açıklanan verilere göre TÜFE aylık yüzde 0,6, yıllık yüzde 3,2 ile beklentilerin üzerinde artış gösterdi.
Öte yandan, dün Avrupa Merkez Bankası (ECB) Başkanı Christine Lagarde, Uluslararası Para Fonu (IMF) ve Dünya Bankasının Bahar Toplantıları kapsamında verdiği bir röportajda, daha ılımlı bir sıkı para politikasına doğru ilerlediklerini belirtti.
Lagarde, "Beklentilerimize göre ilerleyen bir dezenflasyon süreci olduğunu gözlemliyoruz. Bu dezenflasyon sürecine ilişkin biraz daha güven oluşturmamız gerekiyor ancak beklentilerimize göre hareket ederse ve büyük bir şok yaşamazsak, daha ılımlı bir sıkı para politikası noktasına doğru ilerliyoruz." ifadelerini kullandı.
Dün İngiltere'de FTSE 100 endeksi yüzde 1,82, İtalya'da MIB 30 endeksi yüzde 1,65, Almanya'da DAX 40 endeksi yüzde 1,44 ve Fransa'da CAC 40 endeksi yüzde 1,40 azalış kaydetti. Avrupa'da endeks vadeli kontratlar, yeni güne de negatif bir seyirle başladı.
Küresel pay piyasalarındaki düşük risk iştahı Asya borsalarında da etkili olmaya devam ederken, Çin pay piyasaları pozitif ayrıştı.
Analistler, Çin hükümetinden ekonomiyi destekleyeceği yeni adımların gelebileceğine yönelik beklentilerin arttığını ifade ederek, Japon yeninin dolar karşısında değer kaybetmeye devam etmesinin dikkati çektiğini söyledi.
Fed'in faizleri daha uzun süre yüksek seviyelerde tutabileceğine ilişkin beklentilerin artmasıyla Japon yeni dolar karşısında 34 yılın en düşük seviyesine indi. Dün yüzde 0,3 artışla 154,7 seviyesine çıkan dolar/yen paritesi, şu dakikalarda yatay bir seyir izliyor.
Kapanışa yakın Japonya'da Nikkei 225 endeksi yüzde 0,5, Hong Kong'da Hang Seng endeksi yüzde 0,2 ve Güney Kore'de Kospi endeksi yüzde 0,1 gerilerken, Çin'de Şanghay bileşik endeksi ise yüzde 1,2 değer kazandı.
Yurt içinde dün satıcılı bir seyir izleyen Borsa İstanbul'da BIST 100 endeksi, günü yüzde 1,36 değer kaybıyla 9.548,09 puanla tamamlarken, bugün ödemeler dengesi verilerinin yanı sıra Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in Uluslararası Finans Enstitüsünün düzenleyeceği Küresel Görünüm Forumu'nda yapması beklenen konuşma yatırımcıların odağına yerleşti.
Dün, Peterson Uluslararası Ekonomi Enstitüsü (PIIE) ve Dış İlişkiler Konseyi (CFR) tarafından düzenlenen "Gelişmekte Olan Piyasalarda Merkez Bankası Yönetimi" başlıklı etkinlikte konuşan Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Fatih Karahan, "Ne gerekiyorsa yapacağımızın sinyalini her zaman verdik. Piyasaların beklediğinden çok daha fazla miktarda sıkılaştırma yaptık ve dezenflasyon konusunda ne kadar ciddi olduğumuzu gösterdik" dedi.
Öte yandan, Dünya Bankası, Türkiye için hazırlanan Ülke İşbirliği Çerçevesi (CPF) kapsamında yeni sunulan 18 milyar dolarlık paketin yaklaşık 12 milyar dolarının özel sektöre, finansmanın geri kalanının ise geçen yıl meydana gelen depremlerin yaralarının sarılması, enerji güvenliğinin artırılması ve iklim değişikliğiyle ilgili sorunların ele alınmasına yönelik olacağını bildirdi.
Dolar/TL, dün alıcılı bir seyir izleyerek günü önceki kapanışının yüzde 0,2 üzerinde 32,4896'dan tamamlamasının ardından bugün bankalararası piyasanın açılışında 32,5510 seviyesinden işlem görüyor.
Analistler, bugün yurt içinde ödemeler dengesi, yurt dışında ise Avro Bölgesi'nde enflasyon verileri ve ABD'de Fed'in Bej Kitap Raporu'nun takip edileceğini belirterek, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 9.500 ve 9.400 puanın destek, 9.600 ve 9.700 seviyelerinin direnç, konumunda olduğunu kaydetti.