Türkiye Felsefe Kurumu (TFK) ile Antalya Sanayici ve İş İnsanları Derneği (ANSİAD) işbirliği ve UNESCO Türkiye Milli Komisyonu’nun desteğiyle 1-5 Şubat günlerinde yapılan “Cumhuriyetin 100. Yılında Türkiye’de Felsefe” başlıklı Ulusal Felsefe Kongresi Antalyalıların olağanüstü ilgisi ve desteğiyle amacına ulaştı. Kongreye renk katan şef, piyanist Can Okan eşliğinde Yusuf Örnek’in “Nietzsche ve Müziğin Ruhundan Felsefenin Doğuşu” dinletili sunumu çok ilginçti.
Felsefenin akademinin dışına nasıl çıkarılabileceğinin örneğini veren Yusuf Örnek’in kurucu öğretmeni olduğu ANSİAD Felsefe Okulu’nun çoğu iş insanı olan öğrencileri beş yıl boyunca felsefe metinlerini okumayı öğrendiklerini ve bu süreçte evden işe tüm sosyal yaşamlarında kalitenin yükseldiğini anlattılar. ANSİAD’lılar, “Felsefe eğitimi hepimizin hayatına dokundu, farkındalık yarattı. Böyle bir kongreye tanık olmaktan çok mutluyuz” dediler. Sponsorlu kongreye mesafeli olan akademisyenlerin de hayranlığını kazandılar.
Halka açık olan kongreye devlet ve özel üniversitelerden akademisyenler, Aristoteles, Kant ve Heidegger toplulukları, öğrenciler, öğretmenler, sivil toplum örgütü ANSİAD üyeleri ve Antalyalılar katıldı. Oturumlarda dünden bugüne insan felsefesinden dil felsefesine tüm alanların kimler tarafından nasıl çalışıldığı ortaya konurken bilgi ve kaynak alışverişleri yapıldı.
GELİŞMEYE ENGEL
İlk oturumda Mehmet Ö. Alkan felsefe bölümlerinin sayısal olarak arttığını nitelik olarak ise, 1961-1971 arası hariç, mali ve idari özerkliğin olmadığı üniversitelerde artmadığını tarihi örneklerle açıkladı. Düşünce özgürlüğü kadar ifade özgürlüğünün önemli olduğuna, üniversitelerde akademisyenlerin toplumsal sorunları ele alıp çözüm üretmede çekingen davrandığına dikkat çekti. Sosyal bilimler ve felsefe alanında birbirini okumamanın da akademik gelişmeye engel olduğunu belirtti. Arda Denkel’in tartışma başlatmak için takma adla bile makale yazdığı hatırlatıldı. Kongrenin düşündürücü sunumlarından biri Siyaset Felsefesi Yuvarlak Masası’nda Eray Yağanak’ın savaşlar, tecavüzcüler üzerinden tartışılan savı, “İlke olarak öldürmek kötüdür. Gerçek olan şey ise her durumda birinin hayatını kaybetmesidir” oldu. “UNESCO’da Felsefe ve Türkiye” oturumunda ise kurucu 20 ülkeden birinin Türkiye (1946), imzalayanın da felsefe öğretmeni Milli Eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel olduğu hatırlatıldı. Kuçuradi’nin insani bilimler bölümünde felsefe disiplininin vizyon ve enerjisinin rolünü artırmak için gösterdiği, Dünya Felsefe Günü’nü önermek gibi çabalarının UNESCO çevrelerinde takdirle karşılandığı anlatıldı.
SERGİ 2024’TE AÇILACAK
İleri yaşına rağmen parlak zekâsı, titizliği, öz disipliniyle kongreye başkanlık eden, oturumları izleyerek katkıda bulunan İoanna Kuçuradi ve felsefesi kongrenin ilgi odağıydı. İnsan hakları ve hukuk felsefesi oturumunda, “Milletvekili adaylarından insan hakları sertifikası istenmeli” diyen Kuçuradi, insan hakları temel alınarak siyaset yapmanın gereğine işaret etti. Konyaaltı Belediyesi Nâzım Hikmet Merkezi’nde verdiği “Felsefe ne işe yarar?” konferansında halk salondan taştı. Dilinin sadeliği kadar söyleminin gerçekliği hayranlıkla alkışlandı. Kuçuradi kongrede hedeflerinin TFK’nin 50. yılını idrak edecekleri 2024 yılında “Türkiye’de dünden bugüne felsefe” sergisi açmak olduğunu açıkladı.
Kadın felsefeciler oturumuna Fatmagül Berktay ile birlikte katılan Zeynep Direk, portresini çizdiği sunumunda İstanbullu Rum bir aileden gelen Kuçuradi’nin etnik, toplumsal cinsiyet, dinsel kimliklerin öne çıktığı mağdur konumundan konuşmadığına dikkat çekti.
ÇOCUKLAR İÇİN FELSEFE
TFK Çocuklar İçin Felsefe Birimi Başkanı Nuran öğretmen, Muratpaşa Belediyesi Türkan Şoray Kültür Merkezi’nde verdiği konferansta felsefe eğitimin niteliği üzerinde durarak örnek bir ders yaptı. Özellikle öğretmenlerin katıldığı konferansta felsefe eğitiminin bir bilinç işi olduğu dolayısıyla çözüm önerilerinin felsefecilerden gelmesi gerektiğine işaret ederek, “Varlığa metot dikte edilmez önce varlığın kendisini tanımak gerekir” diyerek çocukları tanıma deneyimlerini paylaştı.