Büyük Balkan turumuzda Karadağ, özgün ismiyle Montenegro’dayız. Karadağ, dağılan eski Yugoslavya’nın bir parçası. Önce Sırbistan-Karadağ şeklinde ayrılıyorlar, 2006 yılında yapılan bir referandum sonrası Sırbistan’dan da kopuyor ve bağımsız bir ülke oluyor. Nüfusu neredeyse yarı yarıya Karadağlılar ve Sırplardan oluşuyor. Aslında Boşnaklar, Hırvatlar, Arnavutlar karışmış buralarda. Tam Çingeneler Zamanı filminin renkleri, müzikleri gibi coşkulu buralar. Kimi yerler bizim 40 yıl öncesi gibi kalmış, kimi yerler çok modern. Bu coğrafyada MÖ 6. yüzyılda Arnavutların atası olarak bilinen İlliryalılar yaşamış. Daha sonra Slavlar, Roma, Bizans, Venedik ve Osmanlı derken bugünkü Karadağ dediğimiz ülke ve halk oluşmuş.
Budva Old Town’a bir akşamüstü vardık. Budva’nın en önemli gezi noktasındayız, Adriyatik Denizi kenarındaki en eski yerleşim yeri. Dar sokaklar çok zevkli, labirent gibi. Sokakları keşfetmeye başladık. Müzeyi bulduk. Marketten hemen değişik şeyler satın aldık. Sadece kedi hediyelikleri satılan bir dükkanda kafayı yedik. Bol bol fotoğraf çektirdik... Old Town’da zaman nasıl geçti anlamadık. Sanat galerileri, butik, kafe, yemek derken... Hafızamda kalan orada hep güldüğümüz ve çok mutlu olduğumuz.
Marina civarında bir otelde kaldık, yorgunluktan ve mutluluktan nasıl uyuduğumuzu hatırlamıyorum. Ama sabah kalktığımız manzara ve huzuru hiç unutmuyorum. Türkiye ile karşılaştırırsam bundan çok daha güzel manzaralara uyanmışlığım vardı ama bu başkaydı. Sanki bir melodi vardı, takip ettiğim... Marina’da o melodiyi takip ederek kıyıyı buldum. Yürüyenler, yemek yiyenler, resim yapanlar tek melodiyle beni uçuş uçuş yapmıştı. Böylesine içten bir melodi. Bıraksanız orada aylarca kalabileceğim bir tatil hali.
MASAL DİYARI
Budva ve Kotor arasında çok kendine özgü, çok şirin bir yerden bahsetmek istiyorum. Sveti Stefan küçük bir ada. 15. yüzyılda saklanma ve silahları ateşleme noktası olarak savunma amaçlı kullanılan yer, dönem dönem korsanlar ve Osmanlıların saldırılarına maruz kalmış. Bir balıkçı köyü olarak kullanılan Sveti Stefan görülmeye değer, tam bir masal yeri. 19. yüzyılda 400 kadar kişinin ikamet ettiği ada, zamanla değişime uğramış. Özellikle 1940’lardan sonra da turistik hale gelmiş. 21. yüzyılın başında Yugoslavya’nın bölünmesiyle kötü günler geçiren bölge, 2007 yılında lüks bir resort işletmesi tarafından satın alınmış ve artık adayı orada kalanlar gezebiliyor. Ama isterseniz adanın çevresinde yer alan muhteşem sahilde denize girebiliyorsunuz. Buraya yakın Sveti Nikola Adası’nı da görülecekler listenize eklemelisiniz.
EV YAPIMI ŞARAP
Karadağ’a yazın gitmenizi öneririm. Tekne ile yolculuklar için uygun. Yemek olarak kurutulmuş dana eti ile yapılan kastradina ve bir çeşit pide olan pogaeayı denemenizi öneririm. Deniz mahsulleri, Balkan börekleri, hepsi bizim damak zevkimize uygun. Şaraplar ev yapımı. Bence yaz planlarınıza alın bu güzel, küçük ülkeyi. Denizi, yemekleri, akşam eğlenceleri keyifli. Sözgelimi mayısta Budva Karnavalı veya haziranda Budva Müzik Festivali’ne gidilebilir.