İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesinin kararına göre, Muğla'da kripto para borsasında faaliyet gösteren bir şirketin ortağı olan kişi, şirketin faaliyetlerini bir anda durdurduğunu, internet sitesini kapattığını, kripto paralara ulaşamaz hale geldiğini belirterek, şirketin diğer ortağı hakkında tazminat davası açtı.
Şirketin, kendisi de dahil yüzlerce kişiden kripto para alma vaadiyle para topladığını, bunlarla kripto para alınmış gibi gösterdiğini belirten kişi, ortağı hakkında "dolandırıcılık" suçundan soruşturma başlatıldığını da belirtti.
Mahkemelerden görevsizlik kararı
Açılan tazminat davasına bakan Muğla 2. Asliye Hukuk Mahkemesi, davalı şirketin "tacir", yapılan işin de "ticari" olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verdi.
Bunun üzerine dosya, Muğla Asliye Ticaret Mahkemesine geldi. Mahkeme, davalı şirket "tacir" olmasına karşın, davacının ticari kişiliğinin bulunmadığını belirterek, uyuşmazlık konusunun, Türk Ticaret Kanunu'nda (TTK) yer alan mutlak ticari davalardan olmadığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verdi.
Mahkemenin kararında, kripto para işlemlerinin niteliği gereği ticari bir iş olmadığına işaret edildi. Kararda, dünyanın her yerinde tacir olsun, olmasın tüm şahısların sisteme girip kripto para satın alabildiği ve yatırım yapabildiği belirtildi.
Asliye hukuk mahkemesi görevli
İki mahkemenin de görevsizlik kararı vermesi üzerine dosya istinafa taşındı.
İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi, davada yargı yeri olarak, Muğla 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin belirlenmesine hükmetti.
Dairenin emsal niteliği taşıyan kararı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun ilgili maddesi uyarınca temyiz kanun yolu kapalı olmak üzere oy birliğiyle alındı.
Davanın, kripto para varlıkların tahsiline ilişkin olduğu belirtilen kararda, Türk Ticaret Kanunu'nda, borsaya ilişkin özel hükümlere atıf yapıldığına, kripto para borsalarına ilişkin ise yasal bir düzenlemenin bulunmadığına işaret edildi.
Kripto para borsasının alan ve satanın alım satım işlemini kendi aralarında yapmaları şeklinde işlediği anlatılan kararda, uyuşmazlık konusu davanın, mutlak veya nisbi "ticari dava olmadığı" tespiti yapıldı.