Bu sistemden en çok toprak ağalarının rahatsız olduğunusöyleyen Atabek, “Bu kitle Köy Enstitüleri konusunda önceCHP’yi duraklattı, sonra da Demokrat Parti’ye de kapattırdı”tespitinde bulundu. Köyün yapısı gereği dışarıya kapalı vedışarıdan geleni tehdit algılamaya yatkın olduğunu anımsatanAtabek, “Bu yüzden içeriden köy çocuklarını eğitip onlarıköy rehberi yapmak dahiyane bir fikirdi ve bu yöntem toprak ağalarıiçin yaşamsal bir riskti” dedi.
(Erdal Atabek)“ÖĞRETEN DEĞİL YOL AÇAN”
Günümüzde köy vekentin gereksinmelerinin değiştiğine dikkat çeken Atabek, “Köyenstitülerini oluşturan anlayış, günümüzdeki eğitimde nasılyer bulmalı” sorusunu şöyle yanıtladı:
“Bu modelde asıl olan yaşayarakve yaparak öğrenmedir. Bunu bugün kuzey Avrupa ülkeleriuyguluyor. Orada, ormanda anaokulu var. Küçük yaşta çocuklarböylece doğa ile yaşamayı ve dayanışmayı öğreniyor. Öğrenimyaşayaraktır. Sonra da yaparak. Ünlü yazar Paulo Freire Batı’nınuyguladığı eğitim sistemi de bir bankacılık sistemi olarakgörür. ‘Siz mevcut sisteme ayarlı ve uyarlı kişileryetiştiriyorsunuz. Şirketlere eleman yetiştiriyorsunuz. Asıleğitim soran sorgulayan, eleştiren, eleştirel düşünce ilebilgiyi tartan eğitimdir’ der. Katılıyorum. Günümüzdeki laikeğitim sistemi de yeterli değil. Şimdi bütün okullarımızdayeni bir sistem getirmeliyiz. Soran ve sorgulayan yurttaşlaryetiştirmeli. Bilen değil düşünen insan modeli yetiştirecek birmodel… Aksi halde verilen dogma eğitim eğitim değil şartlandırmaolur. Sistem, eleştirel düşünecek gençler yetiştirmeli. Bugünokumuş kişilerin bile sormaya, sorgulamaya çekinmesinin,tartışmaktan çekinmesinin nedeni mevcut eğitim anlayışı. Oysageleceğin öğretmeni öğreten değil yol açan rehber olacak.Öğrenci de dinleyen değil öğrenen olacak. Eğitimin yüküöğretmen üzerinden öğrenciye aktarılacak.”