Evlerimizi, sokaklarımızı, dünyamızı paylaştığımız köpekler; “en sadık dost” olarak biliniyor ve bu sıfatı gerçekten hak ediyorlar.
Özellikle ülkemizdeki son gündemden dolayı, bir köpeğe yuva açmak çok önemli hâle geldi. Siz de eğer köpek sahiplenmeyi düşünüyorsanız, ne gibi faydalarının olduğunu anlatalım.
Köpek sahiplenmenin faydaları
Daha az yalnız hissetmemizi sağlıyorlar.Daha düşük ölüm riskiyle ilişkililer.Mental sağlığı olumlu yönde etkiliyorlar.Bizi harekete teşvik ediyorlar.Sosyalleşmemizi sağlıyorlar.Bağışıklık sistemimizi güçlendiriyorlar.Mutluluğumuza büyük katkıları var.Daha az yalnız hissetmemizi sağlıyorlar.
Etrafınıza bakıp kimseyi bulamadığınızda, köpekler sizin için orada olacaktır. Size; sosyal izolasyonu önlemedeki en büyük yardımcı olan koşulsuz sevgi ve duygusal destek sunarlar.
Evcil hayvan sahipleri ve evcil hayvan olmayanlar arasında yapılan bir ankette, katılımcıların %85'inin, evcil hayvanlarla etkileşimin yalnızlığı azalttığı yönünde hislerinin olduğunu buldu.
Daha düşük ölüm riskiyle ilişkililer.Bir köpekle yuvanızı paylaşmak, daha uzun yaşamanıza yardımcı olabilir. 1950 ve 2019 yılları arasında yayınlanan çalışmaların kapsamlı bir incelemesinde, köpek sahiplerinin daha düşük ölüm riskine sahip olduğu bulundu.
Köpek sahiplerinin kan basıncı daha düşüktü ve strese daha iyi tepkiler veriyorlardı. Araştırmalar, insanlar ve köpekler arasındaki bağın, kardiyovasküler sorunların önemli bir nedeni olan stresi azalttığı sonucunda hemfikir.
Mental sağlığı olumlu yönde etkiliyorlar.
Pek çok çalışma, köpeklerin anksiyeteyi hafifletmeye destek sağladığına işaret ediyor. İnsan-Hayvan Bağı Araştırma Enstitüsü tarafından yapılan araştırmada, evcil hayvan sahiplerinin %74’ünün, hayvanları sayesinde mental sağlıklarının daha iyi olduğu bulundu.
Tanımadığınız bir köpeği okşamak bile kan basıncını ve kalp atış hızını düşürüyor, nefes almayı yavaşlatıyor ve gerilmiş kasları gevşetiyor.
Washington Eyalet Üniversitesi'ndeki bilim insanları, bir köpeği sadece 10 dakika okşamanın önemli bir etkisi olabileceğini keşfetti. Çalışma katılımcıları, stres hormonu olan kortizolde önemli bir azalmaya sahipti.
Bizi harekete teşvik ediyorlar.Bir köpeğin bakımını üstlendiğinizde onu her gün dışarı çıkarmanız gerekir. 2019’da yapılan bir araştırmada, köpek sahiplerinin günlük fiziksel aktivite ihtiyaçlarını karşılama olasılığının köpek sahibi olmayanlara göre yaklaşık 4 kat daha fazla olduğu keşfedildi.
Sosyalleşmemizi sağlıyorlar.Bir köpekle yürümek, bizi daha sosyal hâle getirebilir. İster komşularınızla, ister köpek parkındaki diğer insanlarla bir şekilde sohbet başlatabilirsiniz.
Araştırmacılar, köpeği olanların %40’ının, daha kolay arkadaş edindiğini buldu.
Bağışıklık sistemimizi güçlendiriyorlar.
Köpekler kimi zaman “pis” olarak nitelendirilebiliyor ancak eve mikrop taşımaları her zaman kötü bir şey demek değil. Aksine, soğuk algınlığı gibi hastalıklara karşı bağışıklığı artırmaya yardımcı oluyorlar.
Hatta bir köpekle yaşayan bebeklerin daha az enfeksiyon ve alerji yaşama eğiliminde olduğu bulunmuştu.
Mutluluğumuza büyük katkıları var.
Sadece bir köpeğe bakmanız bile moralinizin yükselmesine yetebilir. 2009 senesinde, Japonya’da yapılan bir araştırmada, bir köpeğin gözlerine bakmanın “aşk hormonu” olarak da bilinen oksitosin seviyenizi yükseltebileceği bulundu.
Son bir not…Sokaklar ve barınaklar, her gün yaşam mücadelesi veren milyonlarca köpekle dolu. Eğer siz de evinizi bir köpeğe açmayı düşünüyorsanız lütfen tercihinizi zor durumda olan bir hayvanın hayatına dokunmaktan yana kullanın. Satın almayın, sokaktan veya barınaktan sahiplenin. İnanın, her gün yaşadığı cehennemin içinden bir hayvanı kurtarmak size de çok iyi hissettirecek.
Kaynaklar: AKC, Journals, Nature, Journals 2, Habri, AHA Journals, Habri 2, MedimagazinKöpekler hakkında daha fazla içerik: