600 yıllık bir geleneğe sahip olan bu sanat, kırılmanın aslında bir kusur ya da yok oluştan çok yeni bir varoluş biçimi olduğuna işaret eden, umut dolu bir bakış açısına sahip antik Japon felsefesine dayanır.
Bu yazımız sayesinde hem artık kullanamayacağınızı düşündüğünüz eşyalarınızı yenileyebilir hem de hayata olan bakış açınızı değiştirebilirsiniz.
Kintsugi sanatı 15. yüzyıla kadar uzanıyor.
Ashikoga Shogun Yoshimasa .via-text { background-color: rgb(0,0,0); /* Fallback color */ background-color: rgba(0,0,0, 0.4); /* Black w/opacity/see-through */ color: white; font-weight: 300; font-size: 0.75em; position: absolute; bottom: 0%; right: 0; z-index: 2; padding: 5px !important; text-align: left; }
Rivayete göre Japon şogunu(modern askeri sisteme göre harekat komutanı) Ashikoga Shogun Yoshimasa’nın çok sevdiği bir çay fincanı kırılır ve komutan bu fincanın tamir edilmesini emreder.
Dönemin koşullarına bağlı olarak metal zımba ile onarılan fincanı komutan beğenmez. Estetikten uzak ve sadece iş görecek şekilde tamir edilen bu fincan sonrasında Japonlar, farklı ve estetik bir seramik onarımı arayışına girer.
Japon zanaatkârlar, komutanın seveceği bir çalışma ortaya koymak amacıyla estetik odaklı düşünmeye başlarlar. Bu çalışma, komutanın istediği gibi estetik açıdan zengin bir fincan üretmek ve komutanın eşyası ile bağlılığını göz önünde bulundurarak, bu bağı güçlendirmek amaçları üzerinde şekillenir ve çalışma bittiğinde fincan eskisinden daha da güzel olur.
Kintsugi kelimesi, altın anlamına gelen “kin” ve birleştirmek anlamına gelen “tsugi” kelimelerinin birleşmesinden meydana gelir.
Bu sanat, kırılmış bir eşyayı değer vererek tamir etmenin tıpkı olumlu düşüncelerin bizi ya da sevdiklerimizi onardığı gibi iyileştirmeyi amaçlar.
Kintsugi felsefesine göre; kırılan, bozulan ya da eski formunu kaybeden hiçbir şey değer kaybetmez. Tersine, bir şeyi tamir etmek istiyorsanız onu eskisinden çok daha değerli ve özel hale getirmeniz mümkündür.
“Kırılan bir bardaktan tekrar su içebilir misin?” sözüne “Onu özen ile iyileştirirsen, evet.” olarak yanıt veren bu felsefe, insan ilişkilerinde de tıpkı bir seramik sanatı özeni verilirse sorunların ortadan kalkacağına inanıyor.
Kaynaklar: The Conversation, BBC