En güçlü dediğimiz şifreler bile hack’lenebilir mi veya parmak izi gibi biyometrik güvenlik yöntemleri bizi korur mu?
Bazı şifrelerin kırılması saniyeler sürerken bazıları nasıl oluyor da trilyon yılda çözülüyor?
Uzun ve karmaşık şifrelerin güvenli olduğunu düşünüyoruz.
Sayıların, büyük-küçük harflerin ve özel karakterlerin bir araya geldiği şifreleri genellikle kırılmaz olarak düşünüyoruz. Ama bilmemiz gereken bir şey var. Bir şifre ne kadar karmaşık olursa olsun hiçbir şifre %100 güvenli değil.
Bilgisayarların sürekli olarak işlem kapasiteleri ve hack’leme yöntemlerinin giderek daha iyi gelmesiyle de güven konusu biraz sarsılıyor.
“Kaba kuvvet” denilen saldırı yöntemiyle bir şifrenin tüm olasılıkları deneyerek genişletiliyor. Özellikle modern süper bilgisayarlar, farklı şifreleri deneyebilecek güce sahipler.
Eğer şifreniz zayıfsa, bu tür bir kırılmaya karşı kırılması sadece bir zaman sorunudur.
Karmaşık ve uzun şifreler süreci zorlaştırıyor ama tamamen engellenemez. Hatta bunu dakikalar ve yıllarla örnek verelim.
4, 5 veya 6 karakterli ve sadece sayılardan ya da büyük, küçük harflerden oluşan şifreler anında çözülüyor.
10 karakterli şifreniz sadece küçük harflerden oluşuyorsa 1 dakikada ama sayılar, büyük ve küçük harfler, sembollerden oluşuyorsa da 2 haftada kırılabiliyor.
12 karakterli şifreniz büyük ve küçük harflerden oluşuyorsa 6 yılda, sayılar, büyük ve küçük harfler, sembollerden oluşuyorsa ise 226 yılda kırılıyor.
Şimdi size bir de en uzun süreli olan şifreyi söyleyelim mi? 18 karakterli şifrenizi sayılar, büyük ve küçük harfler, sembollerden ortaya çıkarırsanız kırılması 26 trilyon yıl sürüyor.
Peki ya yapay zekâ ve kuantum bilgisayarlar?
Son yıllarda yapay zekâ (AI) ve kuantum bilgisayarların yükselişi, şifreleme sistemlerine ciddi bir tehdit oluşuyor. Şifre tahmin etme konusunda insan beyninden çok daha hızlı çalışabilen yapay zekâ, veri madenciliği ve makine geliştirme teknikleriyle bir şifrenin neler içerdiğine dair ipuçları içeriyor. Bunlar sayesinde gelecekte şifre kırma süreci inanılmaz derecede hızlanacak.
Kuantum bilgisayarlar ise apayrı bir boyutta. Geleneksel bilgisayarların aksine, kuantum bilgisayar olasılıkları aynı anda hesaplayarak çok daha kısa sürede şifreleri çözebilecek.
Henüz bu teknoloji tam anlamıyla yaygınlaşmasa da gelecekte en güçlü yöntemlerin bile kuantum bilgisayarların karşısında güçsüz kalacak gibi duruyor.
Şifreler dışında, biyometrik güvenlik sistemleri de popülerlik kazanıyor.
Parmak izi, yüz tanıma ya da iris taraması gibi kırılma şifrelerinin yerine geçerek aday gibi görünüyor. Ancak bu sistemlerin tamamen güvenli olduğunu da söylemek mümkün değil.
Bu konuda epey haberler de çıktı. Bir hacker, bir kişinin biyometrik bilgilerini çalabilirse veya ele geçirirse şifrenin aksine değiştirilemeyen bu verilerle ciddi güvenlik sorularına yol açabilir.
Peki 18 karakter gibi güçlü şifrelerin yanı sıra yapabileceğimiz başka neler var?
Katmanlı koruma. Tek başına şifrelerin güvenliğine bel bağlamaktansa iki faktörlü kimlik doğrulaması gibi ek güvenlik önlemlerini kullanarak benzersiz hâle getirebilirsiniz.
Telefonunuza gelecek ek bir çözümleme de şifrelerinize düzenleme getirebilirsiniz. Ayrıca bu yöntem sayesinde benzersiz şifrelerle güvenliğinizi saklayabilirsiniz ve her platformda güvenlik riskinizi azaltabilirsiniz.
Son olarak insanların yüzde 44’ünün şifrelerini bir daha yenilemediğini bilmelisiniz. Bu yüzden de şifrelerinizi de sürekli güncelleyerek güvenlik önlemlerinizi alabilirsiniz.
Her zaman bir adım önde olmak için dikkatli ve tedbirli olmak en büyük kozunuz!
Kaynaklar: Kaspersky, Oberlin College, Euro News, Hive Systems, Proof PointBu içerikleri de inceleyebilirsiniz: