CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında konuştu. Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından satır başları şöyle:
Rüşvet dağıtan avukatlar ve rüşvet alan hakimler yerinde duruyor. Savcıların ne olduğu belli değil. Hepsi duruyor. Dün Barış Terkoğlu da bir yazı yazmıştı hapishanede bile çeteler Anadolu Adliyesi'nde yeni mahkemenin kurulacağını ve kimin getirileceğini biliyorlardı diyor. Adaleti bu memlekete getireceğiz. Muhalefette olsak da getireceğiz.
Masum çocukların katledildiğini görüyorsunuz, kadınların öldürüldüğünü görüyorsunuz. Ellerinden gelse utanmasalar alkış tutacaklar. 2 bini aşkın çocuk katledildi. 5 bini aşkın insan hayatını kaybetti. Hastane bombalanır mı? Bir insanın gözü dönmüşse, kendi koltuğuna düşmüşse Netanyahu için söylüyorum giderler bombalarlar. Bunun bütün dünyanın gözü önünde yapılması 21. yüzyılı için en büyük ayıplardan biridir. Hastane bombalanacak ve kimsenin sesi çıkmayacak.
"Orta Doğu ateş topuna döndü bizimkiler ara bulucu olalım mı görün diyorlar"
Türkiye sorunu ilk çözecek ülke olarak akla gelirdi. Bugün geldiğimiz noktada Türkiye'de güven veren ülke olmaktan çıktı. Oysa pek çok uluslararası kuruluşun oluşumunda Türkiye önderlik yapardı. Sorun çıktıklarında gelir Türkiye'nin kapısını çalarlardı. Ama üzülerek ifade edeyim Türkiye bu güveni kaybetti. Orta Doğu ateş topuna döndü bizimkiler ara bulucu olalım mı görün diyorlar. Kimse sesi duymuyor. Niçin kimse duymuyor? Çünkü artık dış politikada Türkiye güven veren ülke olmaktan çıktı. Dış politika ile ilgili devleti yönetenler konuşurken düşünerek konuşması gerekiyor dedim. Dış politika iç politikanın malzemesi olamaz dedim. Ağır laflar ettiler. Artık Mısır'la kavga ettiler. Neden kavga ediyorsun? Orta Doğu'nun yüzünü bize dönmesi ne demektir biliyor musunuz?
"Türkiye geçmişte sorunları çözmeye talip olmazdı davet edilirdi"
Türkiye geçmişte sorunları çözmeye talip olmazdı davet edilirdi. Bizimkiler bağırıyor gelin size arabuluculuk yapalım. Sözü dinlenen Türkiye'den Orta Doğu'da dışlanan Türkiye haline geldik. Şimdi ara buluculuk rolünü Katar'a verdiler. Bazen öyle bir dil kullanıyoruz ki herkesi kırıp geçiriyoruz.
ABD iki uçak gemisi gönderdi. Erdoğan bağırıyor. Bizde sormaz mıyız. Senin damadının uçak gemisinde ne işi var. İkili oynamayacaksınız. Dürüst ve namuslu olacaksınız. Devlette ikili politika olmaz. Açık ve net olacaksın.
"Bu topraklarda yabancı asker postalı istemiyoruz"
Cumhuriyet'in 100. yaşını kutlayacağız. Biz cumhuriyeti kan ve gözyaşı ile kurduk. Ağır bedeller ödedik. Ülke işgal halindeyken dedelerimiz, annelerimiz, babalarımız büyük mücadele verdiler. Yüzüncü yılında şu iktidarın ve onun destekçisi bir partinin oyları ile yabancı askerler Türkiye'ye davet ediliyorlar. Ne için terörle mücadele için. Kendi ordusuna güvenlik güçlerine güvenmeyip yabancı ülkenin askerini Türkiye'ye davet ediyorsa bu iktidarın ülkeye katacağı bir şey kalmamıştır. Bu topraklarda yabancı asker postalı istemiyoruz. Cumhuriyet'in 100. yılını huzur içinde kutlamalıyız. Sokaklarında caddelerinde Cumhuriyetimiz 100 yaşında diye sevinebilmeliyiz. Efendim Filistin de olaylar var çocuklar katlediyor biz şenlikleri erteleyelim. Bunlar şenliği başka türlü anlıyorlar. Anmak demek bilim insanlarının esnafın konuşması demek. Anıtkabir'i ziyaret etmek demek. Gençlerimizin konuşması demek.
"Caddeler ve sokaklar bayrağımızın rengi olacak"
Hedefimiz cumhuriyetimizi demokrasi ile taçlandırmaktır. Bizim belediyelerin olduğu yerlerde tüm sokaklar ve caddeler bayrağımızın rengi olacak. Cumhuriyetimizi sevinçle kutlayacağız dedik. Sorduk belediyelerimize neler yapacaksınız diye. CHP yüz yılık cumhuriyeti coşku ile kutlayacak. Diyoruz ki yaşasın Cumhuriyet, yaşasın Türkiye Cumhuriyeti ve yüz yaşını dolduran yaşasın Cumhuriyet Halk Partisi.