Peki KFC markasının yaratıcısı olan ve o eşsiz tavukların gizli tarifiyle uzun yıllardır milyonların sevgilisi olan Harland Sanders, bugünlere nasıl geldi?
Elbette her başarı hikâyesinin arkasında birtakım zorluklar var. KFC’nin yaratıcısının nasıl bir yolculuk geçirdiğine daha yakından bakalım.
1800'lerin sonlarında doğan Harland Sanders, oldukça çalkantılı bir hayat hikâyesine sahipti.
Sanders henüz 5 yaşındayken, babasının hayatını kaybetmesi ve böylelikle annesinin evi geçindirmek için işe girmesiyle, kardeşlerinin tüm sorumluluğunu üstlenir. Kendisi oldukça küçük olmasına rağmen eli mahkûm bir şekilde kardeşlerinin tüm ihtiyaçlarına koşar, bunun yanında evin yemeklerini de yapar. Aslında KFC’nin başarıya ulaşmasını sağlayan aşçılık yeteneğini de bu yaşlarında tecrübe ettiği yemeklerle kazanır.
Çalışma hayatına 10 yaşında başlayan Sanders, 17 yaşına kadar çok sayıda yerde çalışır. Bu sırada annesi yeniden evlenir ve evin en büyük çocuğu, üvey babayla anlaşamayınca evden ayrılmaya karar verir. İşe girdiği hiçbir yerde tutunamayan çaresiz genç, Amerikan ordusuna katılmaya karar verir.
Sanders 18 yaşına geldiğinde ise bir evlilik yapar ve üç çocuk sahibi olur.
22 yaşına kadar çareyi trenlerde kondüktörlük yapmakta bulur ve evini bu şekilde geçindirmeye çalışır. Bir süre sonra buradan da kovulur ve bu sebeple eşi, üç çocuğunu da alarak Sanders’ı terk eder. Umutsuz genç için zor günler başlar ve bazı iddialara göre intiharın eşiğine kadar gider.
Fakat bir yandan da hayata nasıl tutunabileceğini düşünür ve kendisinin yemek yapma konusunda oldukça yetenekli olduğunu hatırlar. Kendine olan güvenini toplayarak bir dükkan açmaya karar verir.
ABD’nin Tennessee eyaleti yakınlarındaki Corbin şehrinde bir benzin istasyonu, kafe ve motel satın alır. Burada benzin almaya gelen müşterilere kendi hazırladığı özel sosuyla yemek servisi yaparak menülerin oldukça kısa bir süre içinde insanlar tarafından oldukça sevilmesini sağlar.
Bu sırada eyalet mutfağına çeşitli katkılarda bulunmayı da ihmal etmez ve bu sebeple kendisine “Kentucky Albay” ünvanı verilir.
Fakat talihsizlikler peşini bir türlü bırakmaz ve işleri gayet iyi giderken dükkanının bulunduğu yol, yeni otoban yapımı sebebiyle uğrak bir mekan olmaktan çıkar. Dükkana gelen müşteri sayısında günden güne düşüş yaşayan Sanders, dağ gibi biriken borçlarını ödemek için çaresiz bir şekilde her şeyini satmak zorunda kalır.
Kara kara ne yapacağını düşünen Sanders, elindeki tavuk tarifini satabilmek için tüm restoranları tek tek gezmeye ve şansını denemeye başlar. 1008 restoran gezerek “hayır” cevabı alır ancak bir sonraki işletme neyse ki bu tarifi denemeye değer bulur.
Sanders’in tarifiyle hazırlanan tavuklar, müşteriler tarafından çok beğenilir ve bu tarifin mucidi, restoran tarafından sattığı tavuk başına ödeme almaya başlar. Böylece birçok restoran onun tarifi için sıraya girer.
KFC’nin adını duyuran bir marka haline gelmesiyle birlikte, yüz binlerce insan tarafından tanınan ve peşinden koşulan Harland Sanders, KFC’yi 2 milyon dolar karşılığında şirketin resmi yüzü olarak kalma koşuluyla satar. Ayrıca şirketin yüzü olarak kalmaya devam edeceği için her yıl kendisine 250.000 dolar ödeme yapılmasını talep eder.
Uzun uğraşlar sonucu dünyanın en büyük restoran zincirlerinden biri olan KFC’nin yaklaşık 130 ülkede faaliyet göstermesini sağlayan Sanders, 90 yaşında hayata gözlerini yumar.
Kaynaklar: Insider, KFC 1, 2, Medium