Bize çok sıkıcı gelen bir ortamda bulunurken ya da tam tersi durumlarda zamanın değişkenlik gösterdiğini illaki fark etmişizdir. Bunun esas sebebinin zaman değil de değişmekte olan zaman algımız olduğunu söyleseydik yine aynı mı düşünürdünüz?
Bu zamana kadar “zamanın yavaşladığı” anlardan birine şahit olduysanız ne demek istediğimizi daha iyi anlayacaksınız. Olup biteni dışardan izleyen bir gözlemciye her şey bir anlık gelişirken, o anın bizzat içinde olan kişi için durum hiç de öyle değildir.
Bir kaza anında, olan biten her şey ağır çekimde gerçekleşiyor gibi gelir.
Zamanın yavaşladığı hissi, aslında kişinin hayatı tehdit altındayken gerçekleşen bir durumdur. Bu yüzden “kötü” anlarda zaman bir türlü geçmezken mutlu hissettiğimiz anlarda su gibi akıp geçer. Aslında 3 saniyelik bir olay, kişiye daha uzun sürede yaşanmış hissi verir.
Bu konuyla alakalı yapılan bir deneyde, gönüllüleri 45 metre yüksekten güvenli bir ağ üzerine bırakıyorlar. Bu deneklerin her birinin kollarında kronometre bulunuyor ve bu kronometrelerin okunabilmesi için zaman algısının yavaşlaması gerekiyor. Deneyin sonunda, deneklerin hepsi atlama anının kendilerinde ‘uzun’ bir anı bıraktığını ifade ediyor.
Araştırmacılar ise sonucunda bütün deneklerin atlama ve düşme sürelerini 3 saniye olduğunu görüyor. Gönüllü deneklere atlama ve düşme arasında geçen süre sorulduğundaysa cevap bu durumu destekliyor: 6-7 saniye.
Peki neden zaman algımız bu denli bir aldatılmaya maruz kalıyor?
Aslında zaman algısı dediğimiz, duyu organlarımızın tamamen kör, sağır ve dilsiz olan beynimize göndermiş olduğu elektrokimyasal sinyallerin bir sonucudur. Kimi zaman öylesine hızlı olabiliriz ki dış dünya bize çok yavaş gelir. Örneğin başyapıtlardan birisi olan X-Men filminden Days of Future Past adlı bölümde ortaya çıkan süper hızlı çocuk, zaman algısında çok hızlı hareket etmektedir. Aslında zaman, aynı hızla akıyor. Ama çocuk, zamandan çok daha hızlı ya da zamanın normal akışında etrafındaki her şeyden daha hızlı hareket etmektedir.
‘Zamanı yavaşlatmak’ aslında kişisel bir psikolojik yetenek mi?
Konuyla alakalı akla ilk gelen açıklama, bir anlık zaman yavaşlamasının atalarımızın hayatta kalmak adına geliştirdikleri nörolojik ve psikolojik bir yetenek oluşudur. Yani bu yeteneğimiz, bizi acil durumlardan kurtarabilir. Çünkü olası bir duruma tepki vermemiz, hazırlanmamız ve kaçmamız için bize hızlı zaman tanır. Böylece bu duruma kısaca “evrimsel bir adaptasyon” diyebiliriz.