Denizcilik tarihi, ağır hava koşullarının yol açtığı pek çok dramatik olayla dolu. Kargo gemileri, bu koşullarda yüzlerce hatta bazen binlerce konteyneri kaybedebiliyor. Ancak kaybolan bu konteynerlerin sırrı pek çok kişi için hâlâ merak konusu.
Dünya Denizcilik Konseyi'nin verilerine göre her yıl ortalama 1.500 konteyner bu şekilde kayboluyor. Peki ya kaybolduktan sonra ne oluyor?
Standart bir 12 metrelik konteynerin yüzebileceğini düşünmek, ilk bakışta mantıklı görünse de gerçekte durum çok daha karmaşık.
Bu konteynerlerin batması için 69 metreküp suyun yerini alması ve 70 tondan fazla ağırlığa sahip olması gerekiyor. Bu, taşıma zincirindeki herhangi bir nokta tarafından uygulanan ağırlık sınırının çok üzerinde.
Elbette bir konteynerin sağlam ve hasarsız olarak batma ihtimali oldukça düşük. Diğer konteynerlere ve hatta geminin kendisine çarparak büyük bir delik açabilir ya da gemiden sağlam çıksa bile içindeki yükün hareketi, hasar vermeye başlayabilir.
Konumuza geri dönecek olursak; bu sorunun cevabı, konteynerlerin eninde sonunda batacağıdır. Tabii bu metallerin batıp okyanus ekolojisine zarar vermesi de cabası.
Ortalama 12.000 konteynerin okyanusun derinliklerinde olduğunu düşünürsek korkunç bir durum değil mi?
Konteynerler, su sızdırmaz değil hava sızdırmaz olacak şekilde tasarlanır.
Genel olarak hava koşullarını dışarıda tutmak için iyiler ancak yüzmek için tasarlanmadılar. Düştükleri anda kapı contaları bozulmaya başlayacak ve en küçük delikler bile su almaya başlayacaktır. Bu nedenle konteynere kapalı bir birim olarak bakmak yerine aslında kargonun sağladığı kaldırma kuvvetini dikkate almamız gerekiyor.
Uzun süre su üstünde kalmasının tek yolu, yeterince kaldırma kuvvetine sahip bir kargo içermesi.
Eğer bu olasılık gerçekleşirse muhtemelen yat kaptanlarının UFO olarak adlandırdığı tanımlanamayan yüzen nesnelerle karşı karşıya kalırız ancak oldukça düşük bir ihtimal olduğunu belirtmek gerek.
Yani yüzeyde olan konteynerler hakkında endişenmemiz gereken bir şey yok çünkü bahsettiğimiz üzere batmamaları oldukça düşük bir ihtimal. Peki ya okyanusun dibindekiler? Asıl endişe duymamız gereken konu çok açık...
Kaynaklar: Casual Navigation, The Ship, NAVY Productionsİlginizi çekebilecek diğer içeriklerimize aşağıdan ulaşabilirsiniz: