Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın açıkladığı yeni kabineye bir övgü de muhalif kimliğiyle bilinen Fatih Altaylı'dan geldi. Yazısına "Bakine beklediğimden iyi çıktı" başlığı atan Altaylı, "İlginç bir biçimde Erdoğan kabinesindeki 'Karadeniz' ağırlığı azaldı, Doğu Anadolu ağırlığı arttı. MHP ağırlığı azalırken, Ak Parti kurucu felsefesine yakın isimlerin sayısında artış oldu" tespiti yaptı.
Koltuğunu koruyan iki bakan olan Fahrettin Koca ve Mehmet Nuri Ersoy'un hem başarılı, hem de siyasi ayrımcılık yapmaktan uzak, işine odaklanmış isimler olduğunu belirten Altaylı, "En büyük sürpriz İçişleri’nde yaşandı" deyip yeni İçişleri Bakanı Alı Yerlikaya'yı "İstanbul’da tek parti iktidarının valisi olmasına rağmen kırmayan, dökmeyen, aşırı partizanlık yapmayan, kimseyi rahatsız etmeyen bir yönetim sergiledi. Makul bir muhafazakar portresi çizdi. Bu görev için, bu dönemde olabilecek en iyi isimdi" diye tarif etti.
Hakan Fidan yerinde bir tercih
Hakan Fidan'ın Cumhuriyet’in ilk yılından bu yana ilk kez asker kökenli bir Dışişleri Bakanı olduğunu belirten Fatih Altaylı, "Fidan da sessiz, sakin, karşıtlık üzerinden prim yapma peşinde olmayan, ağırbaşlı, günün moda tabiriyle “Rasyonel” bir Ak Parti bürokratı idi. Dışişleri Bakanı olarak uygun ve yerinde bir tercih oldu" dedi.
Varank'tan çok daha uygun bir isim
"Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır ise bu bakanlık için, muhtemelen selefinden çok daha uygun bir isim" diyen Fatih Altaylı, Milli Savunma Bakanlığı’na getirilen Orgeneral Yaşar Güler için de "Ak Parti döneminde ciddi travma geçiren ve darbe girişimi sonrası bayağı bir yaralanan Türk Silahlı Kuvvetleri’ni derleyip toparlayan ve olabildiğince köklerine döndüren adam deniyor Yaşar Güler için" diye yazdı.
En zayıf atama Milli Eğitim'e
"Kabinenin en zayıf ataması bence Milli Eğitim Bakanlığında olmuş" diyen Altaylı, "Mahmut Özer bu göreve üniversite rektörlüğü dahi tartışmalı Yusuf Tekin’den daha layıktı diye düşünüyorum" dedi. Hazine ve Maliye Bakanlığı'na getirilen Mehmet Şimşek'in devir teslim töreninde yaptığı, "Türkiye’nin bundan böyle rasyonel politikalara dönmekten başka çaresi yoktur" açıklamasına ilişkin Fatih Altaylı şunları yazdı:
Gözünün içine baka baka söyledi
Akılcı politikalara dönmek demek, daha önce uygulanan politikanın akılcı ve bilimsel olmadığı anlamına geliyor. Mehmet Şimşek bunu 'Akılcılıktan uzak' Bakan’ın gözünün içine baka baka söyledi.
Bunu biz ya da muhalif olmakla 'Suçlanan' ekonomistler söylediğinde bize 'Dış güçlerin adamı, faizciler' diyenler bizim söylediklerimizi söyleyen Şimşek’i avuçlarını patlatırcasına alkışladılar.
Şimşek’in atanması, iktidarın geç de olsa 'Hastalığı' kabul etmesi ve tedavi için doktor arayışına girmesidir. Ancak doktorun teşhisinin kabulü ve vereceği reçetenin uygulanıp uygulanmayacağı ayrı bir sorudur. İş doğru doktoru bulmakla bitmez.