İstanbul Üniversitesi Su Bilimleri Fakültesine ait "Yunus-S" isimli araştırma gemisiyle İzmit Körfezi'nde dip çamuru temizliği yapılan alanda biyoçeşitliliğin kayıt altına alınmasına yönelik yürütülen çalışmalar devam ediyor.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile Kocaeli Büyükşehir Belediyesi ortaklığında hayata geçirilen "İzmit Körfezi Doğu Baseni Dip Çamurunun Temizlenmesi, Susuzlaştırılması ve Bertaraf Hizmeti" projesi kapsamında, İzmit Körfezi'nin doğu yakasından başlanarak dip çamuru temizliği yapılıyor.
Bu kapsamda temizliğin İzmit Körfezi'ne katkılarının ortaya konulması amacıyla bölgede biyoçeşitlilik durumunun tespitine yönelik şubat ayında başlatılan çalışmaları İstanbul Üniversitesi Su Bilimleri Fakültesinden 8 kişilik ekip yürütüyor.
Beşinci kez İzmit Körfezi'ne gelen Su Bilimleri Fakültesine ait "Yunus-S" isimli araştırma gemisinin, belirlenen noktalardan yaptığı örnekleme çalışmalarını AA ekibi takip etti.
Fakülteden Dr. Öğretim Üyesi Uğur Uzer, İzmit Körfezi'nden dip çamurunun temizlemesinin, çok önemli ve çok büyük bir çalışma olduğunu söyledi.
Dip çamuru temizliği çalışmalarına "Denizel Biyolojik Çeşitliliğin Tespiti" projesi ile destek verdiklerini vurgulayan Uzer, İzmit Körfezi'nde dip çamuru bulunan bölgede 4 istasyon belirlediklerini, bu istasyonlarda düzenli olarak örnekleme yaptıklarını anlattı.
Uzer, bu istasyonlarda su parametrelerini ölçtüklerini, burada yaşayan canlılar için oksijen seviyesinin önemli olduğunu kaydetti.
Planktonik canlılara baktıklarını, aldıkları örnekleri laboratuvarda incelediklerini kaydeden Uzer, "Onların hangi çeşitliliği var ve dağılımları nasıl diye, onları tahmin ediyoruz. Daha sonra tekrar su örneği alarak bakteriyolojik çalışmalar yapıyoruz. Hangi bakteriler var ve ne sıklıkta rastlıyoruz bu bakterilere." dedi.
"BALIKLARI GÖRMEK BİZİ SEVİNDİRİYOR"
Projenin uzun soluklu bir çalışma olacağını anlatan Uzer, "Dip çamuru temizlenmeden önceki durum nedir? Dip çamuru temizlendikten sonraki durum nedir? Bu sayede önceki ve sonraki durumu karşılaştıracağız. Elde ettiğimiz canlıların popülasyonunda, şu anda herhangi bir değişim söz konusu değil ama çamur temizlendikten sonra değişeceğini tahmin ediyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
Uzer, 4 istasyonda örnekleme çalışmalarını, kilometrekare bazında değerlendirdiklerini belirterek "Mesela ağımızı 5 dakika boyunca çekiyoruz belli bir sabit hızla ve rüzgarı da hesaplıyoruz." diye konuştu.
Örnekleme çalışmaları başladığından beri bazı balık türlerini görmeye başladıklarını ifade eden Uzer, "Biz ikinci defa mezgit balığına rastlıyoruz. Bu sevindirici bir haber. Demek ki biz burayı doğal haline getirdiğimizde, bu balıklar tekrar buraya gelecek." dedi.
"ELDE ETTİĞİMİZ ÇÖPLERİ DE KAYIT ALTINA ALIYORUZ"
Projede 8 kişilik ekiple çalıştıklarını anlatan Uzer şöyle konuştu:
"Elde ettiğimiz tüm canlıların boylarını, ağırlıklarını kaydediyoruz. Hangi türler çıkmış onları kaydediyoruz, bunların sıklığına ve dağılımına bakıyoruz. Çamur örneği alıyoruz. Grab denilen bir aletimiz var. Çamurun içinde yaşayan canlıları ve üzerinde yaşayan canlıları bu alet sayesinde kontrol edebiliyoruz. Tekrar oradan çıkan canlıların boylarını kaydediyoruz. Çamur içinde özellikle kabuklu canlılara rastlıyoruz. Onun haricinde deniz yıldızlarına rastlıyoruz. Uluslararası standartlara göre artık elde ettiğimiz çöpleri de kayıt altına alıyoruz. Bu sayede o bölgede hangi tür çöpler var, bunların nasıl önüne geçileceğine karar vermek için onları da kayıt altına alıyoruz."
"MARMARA DENİZİ'NE GÖZÜMÜZ GİBİ BAKMAMIZ GEREKİYOR"
Bu tür çalışmaları Marmara Denizi'nin yanı sıra Ege ve Karadeniz'de sürekli yaptıklarını dile getiren Uzer şunları söyledi:
"Ama İzmit Körfezi'nin ayrı bir önemi var çünkü Marmara Denizi bizim için yaşayan bir deniz, çok önemli bir iç denizimiz, bütün yönetimi bize ait. Dolayısıyla Marmara Denizi'ne gözümüz gibi bakmamız gerekiyor, Marmara Denizi'ne çok önem vermemiz gerekiyor. İzmit Körfezi'ni temizlersek, doğal haline tekrar getirirsek Marmara Denizi'nin diğer alanlarının da doğal haline geleceğini düşünüyorum. Marmara Denizi'ni kurtarmanın bir ayağı da İzmit Körfezi. Elde ettiğimiz canlı türleri, çeşitlendikçe biz de tabii heyecanlanıyoruz çünkü daha önce görmediğimiz canlıların bu bölgeye gelmesi, bizi sevindiriyor. Doğa tekrar eski haline gelmeye başlayacak. Biz umut ediyoruz ki İzmit Körfezi'nde daha fazla çeşitli canlılara rastlayacağız."