İzmir Tarımı Geliştirme Merkezi (İZTAM), hayvancılık ve tarım sektörlerinde doğayla uyumu sağlayan projeler üretmeye devam ediyor. Artan yem fiyatları ve kuraklıkla mücadele etmek için İZTAM tarafından uygulanan atalık yem bitkilerini araştırma projesiyle önemli sonuçlar elde edildi.
KARIŞIM PİLOT ÜRETİCİLERE VERİLİYOR
İZTAM’ın kurduğu deneme üretim alanlarında sulama istemeyen, yağışlarla büyüyen karakılçık, gambilya, mürdümük ve arpalarla yerli yem rasyonu elde etmek için çalışmalar başlatıldı. Hasadı yapılan ürünlerin besin değerleri analiz edilirken bir yandan da verim ve verim unsurları üzerine araştırmalar sürdürülüyor. Laboratuvar analizlerinde atalık yem bitkileri gambilya, mürdümük ve arpa ile oluşturulan mevcut yem karışımının, protein ve karbonhidrat değerleri açısından zengin ve besleyici olduğu tespit edildi. Atalık yem bitkilerinin verim potansiyeli ve besin değerleri ise araştırılmaya devam ediyor. Hasadı yapılan yem bitkilerinden oluşturulan karışım pilot üreticilere verilerek ürünün verimi değerlendiriliyor.
ÖNCÜ OLACAK
İZTAM, bu çalışmalarla bir yandan üreticiye destek olurken, diğer yandan atalık yem bitkilerinin tohumlarını çoğaltmaya devam ediyor. Bu örnek uygulama ile gelecekte atalık yem bitkilerinin çok su tüketen ithal yemlerin yerini alması hedefleniyor.
KURAKLIĞA DAYANIKLI VE YERLİ BİTKİLER DİKİLİYOR
Hayvancılık sektöründe kullanılan ithal yem bitkisi tohumları, su tüketimini artırarak kuraklığa neden oluyor. Özellikle büyükbaş hayvancılık yapan üreticiler, Anadolu iklimine ve coğrafyamıza uygun olmayan silajlık mısır üretimi nedeniyle yüksek yem maliyetleri ile karşı karşıya kalıyor.
İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından kurulan İzmir Tarımı Geliştirme Merkezi (İZTAM), kuraklıkla mücadele etmek ve üreticilerin maliyetlerini azaltmak için yerli ırk hayvanların ve yerli tohumların kullanılmasına dikkat çekiyor.