İzlerken Gözyaşlarınızı Tutamayacağınız 10 Film Önerisi

İzleyecek bir film seçerken herkesin farklı beklentileri vardır. Kimileri biraz gülüp kafa dağıtmak ister, kimileri hayatı farklı gözlerden görüp daha fazlasını anlamayı… Sebep ne olursa olsun, iyi bir film her zaman izleyene iyi gelir!

Bazı filmler var ki, anlattıkları acı hikayelerle ve büyük dramla ne kadar ağlatsalar da, bir şekilde bize iyi gelmeyi başarırlar. Bu listede tam da bu türden, her biri birbirinden dokunaklı hikayelere sahip, ağlamadan izlemenin epey zor olduğu filmleri listeledim. Filmleri listede 'en iyiden kötüye' gibi değil de, çıkış yıllarına göre sıraladım.

İzlerken hem güldüren, hem heyecanlandıran hem de ağlatan oldukça başarılı bir film Standy by Me. 12 yaşında dört yakın arkadaş, kayıp bir çocuğun cesedini bulmak için bir yolculuğa çıkıyorlar. Çıktıkları yolculuk boyunca kendilerini de arkadaşlarını da daha yakından tanıyan bu dört çocuk, aynı zamanda hayatın bazı acı gerçekleriyle de yüzleşmek zorunda kalıyorlar.

Çocukluklarında etkilendikleri bir salgın sonrası bir nevi bitkisel hayata giren, suratlarında değişmeyen aynı ifadeyle yatağa mahkum olmuş hastaların yolu, insanlarla iletişimi pek de iyi olmayan doktor Malcolm Sayer ile kesişir. Başlangıçta bu görev karşısında zorluklar yaşayan yetenekli doktor, 30 yıldan fazladır yatan hastalardan birini deneysel bir tedavi ile iyileştirmeyi başarır. Ancak geride çok daha fazla hasta vardır. Başrolde Robin Williams ve Robert de Niro'nun olduğu yapım, hem umut aşılayan hem de hüzünlendiren başarılı bir eser.

İkinci Dünya Savaşı'nın 'sıradan' insanların hayatlarını nasıl derinden sarstığını en dokunaklı şekilde anlatan filmlerden biri olan Hayat Güzeldir, bir ailenin savaşın, esir kamplarının ve ölümün gölgesinde umudu kaybetmeme mücadelesini anlatıyor. Bir babanın oğluna savaşı ve esir kamplarını bir 'oyun' olarak analttığı film, savaşın yıkıcı etkisini iliklerimize kadar hissettiriyor.

Sovyetler Birliği'nde küçük bir kasabada yaşayan ve ABD'ye kaçan annesi tarafından terk edilen Lilya'nın hikayesini izlediğimiz Lilya 4-ever, karakterimizin daha güzel bir hayat umuduyla, tanıştığı bir erkekle birlikte gittiği İsveç'te yaşadığı acı dolu anları anlatıyor. Henüz 16 yaşında olan Lilya, İsveç'te güzel bir hayat hayal ederken başına çok kötü şeyler geliyor... Gerçek bir hayat hikayesine dayanan bu film, genç bir kızın hayallerinin dünyanın acı gerçekleriyle nasıl alt üst olduğunu gözler önüne seriyor.

ABD - Irak savaşı sonrası çekilen ilk film olan Kaplumbağalar da Uçar, Irak-Türkiye sınrındaki bir mülteci kampında geçiyor. Burada yaşayan çocukların hikayesine odaklanan filmde, geçimini mayın toplayarak sağlayan ve kolunu kaybeden, askerlerin tecavüzüne uğrayan, ailesini kaybetmiş çocukların hikayesi ve savaşın acımasız yanları tüm çıplaklığıyla anlatıyor...

Ruanda'da 1994 yılında Hutu ve Tutsi etnik grupları arasında çıkan ve 800 binden fazla Tutsi'nin ve ılımlı Hutu'nun hayatını kaybettiği Ruanda Soykırımı'nı konu edinen Hotel Rwanda, başarılı bir yakın tarih eleştirisi. Hayata tutunmaya çalışan insanları bir otelde toplayarak kurtarmaya çalışan otel müdürü Paul Rusesabagin'in kurtardığı insanlar kadar, geride kalıp ölen binlerce insanı da anlatan yapım; o dönemde bu savaşa adeta sırtını çeviren batı dünyasını da eleştiriyor.

Yalancı ve tacizci kocası tarafından uğradığı ve tüm köyün üstünü kapadığı bir iftira sonrası hayatı kararan Soraya'nın acı hikayesini anlatan filmde, yeğeninin başına gelenler karşısında sessiz kalmayı kabul etmeyen Zehra, olan biteni bir Fransız gazeteciye anlatır. İzlerken yaşanan entrikalar ve yalanlar yüzünden sinir krizi geçirten film, aynı zamanda çaresizliği ve acıyı her zerrenizde hissettiriyor.

Annelerinin son dileğini yerine getirmek ve köklerini araştırmak için Orta Doğu'ya yolculuğa çıkan iki kardeşin iç acıtan hikayesini anlatan Incendies, çarpıcı sonuyla nefes kesen bir film.

Bir arada barış içinde yaşayan Müslümanlardan ve Hristiyanlardan oluşan bir Lübnan köyünde yıllardır devam eden huzur, gelen çatışma haberleri sonrası özellikle köyün erkekleri arasında yaşanan gerilimlerle sarsılmaya başlar. Köyün her iki dine mensup kadınları ise bu anlamsız çatışmayı ve acıyı dindirmek için kendilerine has yöntemler kullanmaya başlarlar. 

Tefeciler için çalışan ve borcunu ödemeyen insanlara bunu 'ödeten' acımasız bir adam, yıllar sonra karşısına çıkan ve annesi olduğunu söyleyen bir kadının gelmesiyle hayatının değiştiğini hissetmeye başlar. Acı verici ve şaşırtan finaliyle etkileyici bir film olan Pieta, pek çok sahnesiyle gözleri doldurmayı da başarıyor.

www.idrak34.com