Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde 2022-2023 Yükseköğretim Akademik Yıl Açılış Töreni'ne katıldı.
Buradaki konuşmasında, öğrencilerin barınma sorununu görmezden gelen Erdoğan, "İnsaf edin ya. Şu anda bizim 850 bin öğrenci kapasiteli öğrenci yurtlarımız var. İhtiyaçlara rahatlıkla cevap verir haldeyiz. Talep yok" dedi.
"ŞU ANDA ÖĞRENCİLERİN HARÇ DİYE BİR SORUNU YOK"
Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:
"Hatırlayın, harç meselesi. Harçlardan dolayı öğrenciler sürekli boykotlar boykotlar... Harçları biz kaldırdık. Şu anda öğrencilerin harç diye bir sorunu yok. Bitti o iş. Mevcut yükseköğretim yurtları taleplere cevap veremiyor diye bağırıp durdular. İnsaf edin ya. Şu anda bizim 850 bin öğrenci kapasiteli öğrenci yurtlarımız var. İhtiyaçlara rahatlıkla cevap verir haldeyiz. Talep yok. Bu noktaya geldik."
İZLEDİĞİ KANALLARDAN MI ETKİLENİYOR?
Erdoğan'ın bu sözleri, çalışma odasında iki televizyon olduğu ve sürekli A Haber ile TV24'ü takip ettiği iddialarını da tekrar gündeme getirdi.
Gazeteci Sedat Bozkurt, önceki gün Kısa Dalga'da yayımlanan köşe yazısında; Erdoğan'ın çalışma ofisinde A Haber ile TV24 kanalları sürekli olarak açık olduğunu öne sürmüştü.
Bozkurt, yazısında şu ifadeleri kullanmıştı:
"Erdoğan'ın çalışma ofisinde kocaman (gerçekten kocamanmış) 2 adet televizyon var ve bunlarda sürekli olarak A haber ile TV24 açık. Ve bunları çok dikkatli izliyor.""Bazen alt yazılarda geçen haberlerin ifade edilişini beğenmiyor ve hemen (burada 'Ekonomist Erdoğan' yazımın başına gelen erişim engellinin tekrarlanmaması için isim vermeyeceğim) en yakın çalışma arkadaşını çağırıyor. Kendisine göre doğru olan ifadeyi söyleyerek kanalın aranarak düzeltilmesini istiyor. Ve alt yazıdaki ifade düzeltiliyor. Aynı zamanda genel yayın yönetmeni yani. Abdulkadir Selvi'ye canlı yayında verdiği talimat bir işleyişin rutini.""LİDERLER 'BU KIŞI NASIL GEÇİRECEĞİZ' DİYE DÜŞÜNÜYOR"
Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkan satırlar şu şekilde:
"Milletin evine, gazi mekana hepiniz hoş geldiniz. Yeni akademik yılda tüm hocalarımıza ve öğrencilerimize rabbimden muvaffakiyetler niyaz ediyorum. Küresel sistem son 70 yılın en büyük sarsıntılarından birini yaşıyor. Bu çarpık yapı kökünden çatırdıyor. Soğuk savaşın bitmesiyle barış, istikrar ve özgürlükler adına yeşeren umutlar son günlerde tekrar yerini korkuya hatta kimi ülkelerde faşizme bırakmaya başladı. Bu yeni dönemde bilhassa eşitlik, adalet ve hakkaniyet duygusu ağır yara almaktadır. Ekonomik krizle birlikte bu vahim tablonun fakir ülkeler ve toplumlar aleyhine daha da kötüleştiğine şahit oluyoruz.
Son 50-60 yılın en yüksek seviyelerine ulaşan enflasyon rakamları herkesi zorluyor, bunaltıyor. Kış mevsimiyle bu ülkelerde enerji ve gıda güvenliği konusundaki endişeler tırmanıyor. Prag Zirvesi'nde liderlerden bunu dinledim, hep bu kışı nasıl geçireceğiz, bunu anlatıyorlar. Bizim böyle bir sorunumuz yok dedim. Liderler sadece anı düşünüyorlar. Bir diğer tarafta Rusya-Ukrayna gelişmelerini aklıselim ile değerlendirmiyorlar."
"HER KRİZ FIRSATLARI DA BERABERİNDE GETİRİR"
"Önümüzdeki dönemde dünyada köklü siyasi değişimlerin yaşanması kaçınılmazdır. Mevcut yapının devam etmesi mümkün değildir. 7 milyon tonu aşkın tahıl bizim üzerimizden dünyaya servis ediliyor. Türkiye bu konuda üzerinden bütün imkanları seferber ederek insanlığa bir soluk nefes aldırmanın gayreti içinde. Küresel sistem kaynaklı sorun gün yüzüne çıktıkça Türkiye'nin haklılığı daha iyi anlaşılacaktır. 'Türkiye Yüzyılı' ifademiz kısa zamanda gerçeğe dönüşecektir. Her kriz fırsatları da beraberinde getirir.
Türkiye yatırımlarla, reformlarla bugünlere ulaşmıştır. Biz bir satranç oyuncusu ustalığıyla tarihten aldığımız ilhamla milletimizi bugünlere hazırladık. Ülkemize yapılan dayatmalara değil, hep neye ihtiyaç duyulduğuna baktık. Günü kurtarmak yerine geleceği şekillendirmek gerektiğine göre hareket ettik. 10 yıllık, 20 yıllık programlarla ülkemizin zengin potansiyelini ortaya çıkarmanın mücadelesini verdik."
"KARADENİZ'DEN DOĞALGAZI DA ÇIKARDIĞIMIZ ANDA TADINA DOYUM OLMAZ"
"Parası pulu imkanı varsa İstanbul'a gelecek, yoksa üniversite okuyamayacaktı. Şimdi tüm akademisyenlerimiz Kars'a da, Ağrı'ya da, Muş'a da, Hakkari'ye de gidiyor ve yavrularımızı evlerinin yanı başındaki üniversitelerde okutuyor. Ufkunuz yoksa o zaman yapılacak herhangi bir şey yok.
Türkiye altyapısını bitirdi, bunun için de Türkiye'nin geleceği aydınlık böyle bir sıkıntı yok tespiti yapmışlardı. Biz de dedik ki, bu tespiti bizler de yaptığımız için başarılıyız. Karadeniz'den doğalgazı da çıkardığımız anda bunun tadına doyum olmaz. Daha güçlü olarak bu yola devam edeceğiz. Gerek sismik araştırmalarla, gerek sondajla doğal gazda da petrolde de artık imkanlarımızı bu sularda bulacağız."
"ŞİMDİ ÖZGÜRLÜK VAR"
"Üniversite girişlerine kurulan ikna odaları, ah ah, dereceye girip ödül alan ama sahneden ağzı kapatılarak indirilen genç kızların görüntüleri utanç sahneleri olarak hafızalara kazınmıştı. Kızlarımızın ağzını kapatmak, okula sokmamak gibi uygulamalara tabii tuttular. Ben kızımı imam hatipten almak durumunda kaldım, bir başka imam hatibe, arkadaşımın müdürü olduğu bir ilde almak zorunda kaldım. Şimdi böyle bir derdimiz yok. Artık hocalarımız arasında başörtülüler var mı, öğrencilerimiz rahat rahat gidebiliyor mu? Bütün bunlarla beraber artık Emniyet'te, silahlı kuvvetlerde, hakim, savcı başörtülü olarak görev yapabiliyor mu? Asıl özgürlük budur beyler. Diyorlar ki hak ve özgürlük, uygulamayı göster önce, ne yaptınız? Tekme tokat dışarı attın. İkna odalarında bizim yavrularımızın başörtülerini çıkartarak bu odalara aldılar. Bunları gördük. Burası halkının yüzde 99'u Müslüman olan ülke. Burada bunları yaptınız. Şimdi özgürlük var."
"ŞU ANDA ÖĞRENCİLERİN HARÇ DİYE BİR SORUNU YOK"
"Hatırlayın, harç meselesi. Harçlardan dolayı öğrenciler sürekli boykotlar boykotlar... Harçları biz kaldırdık. Şu anda öğrencilerin harç diye bir sorunu yok. Bitti o iş. Mevcut yükseköğretim yurtları taleplere cevap veremiyor diye bağırıp durdular. İnsaf edin ya. Şu anda bizim 850 bin öğrenci kapasiteli öğrenci yurtlarımız var. İhtiyaçlara rahatlıkla cevap verir haldeyiz. Talep yok. Bu noktaya geldik."
KILIÇDAROĞLU'NA YÜKLENDİ: 'SAMİMİYSEN GEL...'
"Bir tanesi ben bir yılda sorunu çözerim diyor. Hayatınız yalan. Biz uygulamadayız. Şu anda modern yurt binalarımız, üniversitelerimiz, hepsi birbirinden güzel. Şimdi Meclis'e bugün inşallah anayasa değişikliği teklifimizle bu temel hak özgürlüğünü anayasal güvence altına alma teklifimizi getireceğiz. Haydi bakalım. Çünkü yasal düzenlemeye ihtiyaç yok ki. Çıktı yasal düzenleme diyor. Senin yanında hiç hukukçu yok mu, bu işler aşıldı artık. Eğer samimiysen gel anayasa değişikliğini yapalım, masadan tamamen kaldıralım. Bugünkü kabine toplantımızda Adalet Bakanımız çalışmayı bize sunacaklar.
Akademik anlamda genişlemeyi Türkiye adına, ülkemizin geleceği adına büyük kazanç görüyorum. Bu yıl baraj uygulamasını da biliyorsunuz kaldırdık. Kısa süre önce açıklanan tercih sonuçlarıyla kontenjanların yüzde 99'unun dolduğunu gördük. Çok çileler çektik, şimdi bu da aşıldı."
35 YAŞ ÜSTÜ KADINLAR İÇİN DÜZENLEME
"Yeni çalışma ile 35 yaş üzeri kadınlarımıza yükseköğretimde yeni bir kapı açıyoruz. Buna göre, 35 yaş üzerindeki kadınlarımız için ön lisans ve lisans programlarında ek kontenjan tanımlayacağız. Üçüncü müjdemiz YÖK'ün teşkilat yapısının reforme edilmesine ilişkindir. Halihazırda 208 yükseköğretim kurulu ile büyük bir yapıya dönüşen YÖK'ün etkinliğini daha da artırmayı düşünüyoruz."