Türk edebiyatının en önemli isimlerinden şair Nazım Hikmet’in bu yıl 121. yaş günü.
Yaşadığı dönemin zorluklarına göğüs geren, düşüncelerinden ötürü sürgün ve zindanlara mahkûm edilen Nazım Hikmet’i ne kadar anlatsak elbet bir taraf yine eksik kalacak.
Lakin kısaca çocukluğundan başlarsak dedesinin vali kimliğine rağmen şiire olan büyük merakına tanık oluruz, annesinin ise ressam olduğuna…
Babası ise önce elçilik, daha sonra üst düzey memurluk yapan bir bürokrat.
Böyle bir ailenin çocuğunun ilk şiirini 13 yaşındayken yazması da çok normal o zaman öyle değil mi?
Nazım’ın diğer bir şansı ise okulda tarih ve edebiyat derslerini ünlü Türk şairi Yahya Kemal’den almış olması.
Hatta Nazım’ın kedisini anlatan bir şiiri sonrası Yahya Kemal’in ondan kedisini getirmesi istemesi, tüyleri dökülmüş, çelimsiz bir kediyle karşılaşan Yahya Kemal’in 'Bu kadar allayıp pullayabildiğine göre, senden kesin şair olur.' demesi boşuna değildi.
İşte böyle başladı Nazım’ın şiir aşkı, şairliği…
İlk dönemlerinde adı hececi şair olarak anıldı.
Öyle ki İstanbul'un işgal altında olduğu günlerde, vatan sevgisini yansıtan coşkulu direniş şiirlerine imza atarak büyük takdir kazandığını da unutmamak gerek.
Daha sonra gittiği Batum’da ne yazdığını anlamasa da gördüğü Rusça bir şiirin şeklinden etkilenerek serbest şiire ilgi duymaya başlaması da tesadüf değildi.
Bu kadar başarının yanı sıra çok da acılar çekti Nazım...
Hapis yattı hatta Bakanlar Kurulu Kararı ile Türk vatandaşlığından çıkarıldı.
Haziran 1963'te kalp yetmezliği sonucu Moskova'da hayatını kaybeden Nazım vatanından uzakta, hasretlik çekerek ayrıldı dünya üzerinden.
5 Ocak 2009 tarihli Bakanlar Kurulu kararıyla yeniden Türk vatandaşlığına kabul edildi.
İş işten çok geçmişti.
Nazım Hikmet ise dünyada çok sevildi ve sayıldı.
Doğumunun 100. yılı dolayısıyla 2002 yılı UNESCO tarafından "Nazım Yılı" ilan edildi.
Bu büyük şairin ise bu yıl 121. yaş günü…
Kıymetinin çok geç farkına vardığımız bu büyük ozanın…
Onu en iyi tanımlayan yazılardan birine Yaşar Kemal imza atmış; "Türk dili var oldukça Nazım Hikmet de var olacaktır." derken ne kadar da doğru söylemişti aslında.
Geçen 121 yıla, sana yapılan türlü türlü haksızlıklara rağmen ey sen büyük şair!
Sen her zaman bu milletin başına gelen, kalbine giren güzelliklerden biri oldun…
Ve olmaya da devam edeceksin…
İyi ki doğdun Nazım Hikmet…