Uzmanlar “icracı cumhurbaşkanlığı yardımcılığı” formulünü Cumhuriyet’e değerlendirdi.
Anayasa hukukçusu Şule Özsoy Boyunsuz cumhurbaşkanı yardımcılığının seçimle değil atamayla gelinen bir görev olduğunu, adaylık gerekçesiyle görevden ayrılma zorunluluğunun bulunmadığını aktardı.
Seçimden sonra, yerel seçimler beklenmeden yapılacak bir atama durumunda görevden ayrılma zorunluluğunun doğacağına işaret eden Boyunsuz, bu konuda yasal düzenlemeler yapılabileceğine işaret etti. Boyunsuz, “Görevlerinden ayrılmadan işi yürütmeleri konusunda mevzuat değişikliği yapılabilir. Başkanlar danışman olabilir, yerel seçimlerden sonra cumhurbaşkanı yardımcısı olarak atanabilir. Bunları yapılabilecek yasal düzenlemeler” dedi.
'AYNI ANDA YÜRÜTEBİLİRLER'
Boyunsuz, “Bugün devlet teşkilatımızın büyük kısmı kararnamelerle düzenleniyor. Yeni cumhurbaşkanı da kararname çıkarıp uygun gördüğü değişiklikleri yapabilir” ifadelerini kullandı. Hukukçu Bülent Yücetürk, yasal olarak cumhurbaşkanı yardımcılığı adaylığı olmadığını, dolayısıyla istifaya gerek olmadığını belirtti. Seçimlerin ardından atanma sürecine değinerek Belediye Yasası’na işaret eden Yücetürk, “Belediye başkanı, bakan veya cumhurbaşkanı yardımcısı olarak atandığında görevi sonlanır. Ancak seçim kazanıldığı takdirde yasada yapılacak değişiklikle mevzuat değiştirilebilir. Böylece iki görev aynı anda sürdürülebilir” dedi. İcracı cumhurbaşkanı yardımcılığı tanımına da değinen Yücetürk, “Cumhurbaşkanı, çıkaracağı kararnameyle cumhurbaşkanı yardımcısına alan, yetki verebilir. Bir engel yok” dedi.