Gazeteci Ömer Can Talu tarafından kaleme alınan “İstanbul’un İşgali – Geldikleri Gibi Gittiler İlk 1 Ay" isimli kitap 21 Kasım 2022'de raflarda yerini aldı. Kitapta dönemin Hakimiyet-i Milliye, İkdam ve Tercüman-ı Hakikat gazetelerini ele alan Talu, “işgalin bu sıcak günlerini araştırırken yüzlerce sayfa Osmanlıca gazeteyi inceledim ve bunların çevirisini yaptım. Yayınlanan haberler aslında işgalin Türk milleti üzerindeki ağır etkilerini çok açık şekilde ortaya koyuyor.” dedi.
GÖÇ VE KONUT KRİZİ
Dönemin Osmanlıca haberlerinde İstanbul’un yüzbinlerce göç aldığını söyleyen Talu, “İstanbul’un bu dönemde nüfusu 1 milyona yakın. Tabi savaş dönemi olduğu için net bir rakam vermek kolay değil. Ancak bu nüfusa bilhassa yüzbinlerce Beyaz Rus mülteci de eklenince zaten savaş şartlarından dolayı yaşanan sorunlar daha da aşikâr hale geldi. Özellikle yetersiz olan konut arzı, mültecilerle birlikte Türk halkının da barınma krizi yaşamasına sebebiyet verdi.” dedi.
Mültecilerin büyük bir kısmının da Rus askerler olduğunu belirten Talu, aktif savaştan çıkmış ve ellerinde silahlarla İstanbul’a gelmiş olan binlerce Rus askerin güvenlik açısından da Osmanlı hükümeti nezdinde soru işaretlerine sebep olduğunu söyleyerek, “ayrıca tek bildikleri meslek askerlik olan bu kişiler, kolay yoldan para kazanmak için kumar oynatma işine yoğun ilgi göstermişler ve illegal işlere de sıklıkla başvurmuşlardır.” şeklinde iddiada bulundu.
TÜRKLER VE HALİFE İSTANBUL’DAN SÜRÜLMEK İSTENDİ
İngiliz, Fransız ve İtalyan hükümetinin Sevr’i hazırlarken tartıştıkları en önemli konunun İstanbul’un kimde kalacağı tartışması olduğunu iddia eden Talu, “bu tartışmalar esnasında bazı politikacılar Türkler ve halifenin İstanbul’dan Anadolu’ya sürülmesi gerektiğini, bazıları ise halifenin İstanbul’da tutularak kontrol altında olması gerektiğini söylediler. Bilhassa ABD Başkanı Wilson Türklerin tamamen İstanbul’dan çıkarılmasını istemiştir Ancak esas gayeleri, İstanbul’un tüm yönetimini Türklerin elinden almaktı.” şeklinde konuştu.
İSTANBUL’A GİRİŞ-ÇIKIŞLAR VİZEYLE
İşgal kuvvetlerinin ilk yaptıkları işlerden birinin basına sansür ve seyahat özgürlüğüne kısıtlama olduğunu belirten Talu, kitabında bu konudaki haberlere de yer verdiğini söyleyerek, “İstanbul’daki tüm gazeteler işgal kuvvetleri tarafından görevlendirilen sansür heyeti tarafından baskıdan önce satır satır kontrol edilmiş ve uygun görülmeyen tüm haberler ve hatta 1-2 cümlelik satırlar dahi gazetelerden kaldırılmıştır. Aynı zamanda süreli kapatılma cezası alan gazetelere de rastlamak mümkündür. Bunun dışında diğer bir mesele ise işgal kuvvetlerinin İstanbul’un dışına çıkışları tamamen kendileri tarafından verilen vizeye bağlamış olmasıdır. İstanbul’da yaşayan Türkler için seyahat özgürlüğü tamamen kaldırılmıştır.” dedi.
KUVA-YI MİLLİYE’YE KARŞI KUVA-YI İNZİBATİYE
İşgalin hemen ardından Damat Ferit Paşa’nın sadrazamlığa getirildiğini belirten Talu, “Damat Ferit Paşa sadrazamlığa getirildikten hemen sonra Britanya Yüksek Komiseri Amiral John de Robeck ile görüştü ve Ankara’daki milliyetçilere karşı ne yapılabileceğine dair fikirler tartışıldı. Daha sonra Kuva-yı Milliyecilerin öldürülmesinin sevap olduğunu ve bu yolda ölenlerin de şehit olduğunu iddia eden bir fetva yayınlanarak Kuva-yı İnzibatiye’nin kurulmasına fikri zemin hazırlandı. Bunun üzerinden çok geçmeden de Kuva-yı İnzibatiye kurularak Kuva-yı Milliye’ye karşı savaşa sevk edildi.” dedi.
İSTANBUL’UN İŞGAL DÖNEMİNİ İYİ ANLAMALIYIZ
Talu, “İstanbul’un 1918-1923 arasındaki bu işgal dönemini ve özellikle 1920’deki resmi işgalden sonraki dönemi çok iyi anlamalıyız. Çünkü bu dönem politikacılar ve askerler bakımından bir ders niteliği taşıdığı gibi, Türk yurttaşları açısından da ülkenin nasıl kazanıldığına dair büyük olayları izah etmektedir.” dedi.
ÖMER CAN TALU KİMDİR?
1993 yılında İstanbul doğdu. 2011 yılında Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümünde okumaya başladı. internethaber.com ve ardından haberturk.com haber sitelerinde editör olarak görev aldı. İstanbul Gelişim Üniversitesi Kurumsal İletişim Müdürlüğü'nde Kurumsal İletişim Uzmanı olarka çalıştı. Şu an Şira Yayınları bünyesinde Kurumsal İletişim Müdürü olarak çalışmakta, aynı zamanda Cumhuriyet TV'de haftalık program yapmaktadır.