İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi (İSKİ) verilerine göre, 16 milyon nüfusa sahip İstanbul'da son günlerde etkili olan yağışların ardından ölçülen değişimin yüzde 1.79 olduğu kaydedildi. Kentte barajlardaki toplam doluluk oranı ise yüzde 41.93'e yükseldi.
Barajlardaki doluluk oranının 2014 yılında yaşanan su krizinden sonra son 10 yılın en düşük nisan ayı seviyesinde olması ise ''Yaz aylarında su sorunu yaşanacak mı'' sorusunu akıllara getirdi.
İSKİ'nin yaptığı son ölçümlere göre barajlardaki su seviyeleri ise şöyle:
Barajların doluluk oranları Alibey'de yüzde 16.62, Büyükçekmece'de yüzde 30.77, Darlık'ta yüzde 55.98, Elmalı'da yüzde 40.79, Istrancalar'da yüzde 27.04, Kazandere'de yüzde 11.73, Ömerli'de yüzde 65.9, Pabuçdere'de yüzde 10.12, Sazlıdere'de yüzde 32.25, Terkos'ta ise yüzde 34.08 kaydedildi.
SON 10 YILIN DOLULUK ORANLARI
İSKİ istatistiklerine göre; 11 Nisan tarihli baraj doluluk oranları 2013'te yüzde 91.58, 2014'te yüzde 33.56, 2015'te yüzde 97.2, 2016'da yüzde 87.02, 2017'de yüzde 87.7, 2018'de yüzde 91.3, 2019'da yüzde 92.77, 2020'de yüzde 70.35, 2021'de yüzde 79.8, 2022'de ise yüzde 88.44 olarak kaydedildi.
Özellikle son bir yılda barajlardaki ortalama su rezervinin yüzde 88.32'den yüzde 41.93'e düşmesiyle meydana gelen yarı yarıya azalma ise endişeleri artırdı.
METEOROLOJİ UZMANI UYARDI
İstanbul dahil, yaklaşık olarak üç yıldır Türkiye genelinde kuraklık yaşandığını belirten meteoroloji uzmanı Fırat Çukurçayır, Cumhuriyet.com.tr’ye yaptığı açıklamasında “İstanbul ülkemizin en fazla nüfusa sahip olan şehri olduğu göz önüne alınırsa kuraklık boyutuyla gerek içme suyu açısından gerekse yaşamın diğer alanlarında kullanılan su açısından bu yaz sıkıntılı bir süreç yaşaması sürpriz olmayacaktır” ifadelerini kullandı.
"BAŞKA HAVZALARDAN SU NAKLİ İLE BUGÜNLERE GELDİK"
İstanbul’u besleyen barajların normal koşullarda bu nüfus için yeterli olmasının mümkün olmadığını, başka havzalardan su nakli ile bugünlere gelindiğinin unutulmaması gerektiğini hatırlatan Çukurçayır konuşmasına şöyle devam etti:
“Normal koşullarda bir şehrin su ihtiyacı bir insan için 200 litre günlük su tüketimi ile hesap yapılır. Hiç alt yapı kaçağı olmasa bile İstanbul’un günlük su ihtiyacı 3.600.000 (Üç milyon altıyüz bin) metreküp'tür. Hava sıcaklıkları ve alt yapı kaçakları ile en iyi hesaplama ile bu rakam günlük 4.000.000 ( dört milyon ) metreküp olarak alınırsa ortalama rakamla 1.500.000.000 metreküp yıllık su bütçesi olmalıdır.”
ARTAN NÜFUS TEHLİKESİ...
Şehirlerin her geçen gün artan nüfusunun kişi başına düşen su miktarını aşağı düzeylere çektiğini söyleyen Çukurçayır ardından şu ifadeleri kullandı:
"Yalnız burada dikkat çekmemiz gereken nokta ise ülkemizin mevsim normalleri civarındaki yağışlarının zaten birçok bölgemiz için yetersiz miktarlarda olduğunu bilmemiz gerekmektedir. Bu nedenle yağışlarımızın veya sıcaklıklarımızın mevsim normalleri civarında olması pek bir anlam ifade etmemektedir. Çünkü mevsim normalleri kavramı en az otuz yıllık ortalamaları ifade eder ve ülkemizin veya İstanbul’un nüfusu ise bugünün değerini. Bu nedenle otuz yıllık ortalamalar o günün koşullarında kişi başına düşen miktar ile bir anlam ifade ederken bugünün rakamları ile yeterli değildir."
"YUMURTANIN KAPIYA DAYANMASINI BEKLİYORUZ"
Gelişmiş ülkelerde yağışların mevsim normalleri civarından düşük olduğu ilk aydan itibaren kuraklık eylem planlarında belirlenen tedbirlerin hızla uygulamaya koyulduğunu ifade eden Çukurçayır, "Bizde yaklaşık üç yıldır meteorolojik kuraklık yaşamamıza rağmen hiçbir şey olmamış gibi aynı yaşam standartlarında ve su kullanımı ile hayatımıza devam ediyoruz. Sorun burada zaten. Yumurtanın kapıya dayanmasını bekliyoruz. Hiçbir tedbir almadan sürekli sorunları öteleyerek yaşamayı seviyoruz.
Bu ay yağışlar istediğimiz seviyede değilse önümüzdeki ay yağar, önümüzdeki ay yağmazsa bir sonraki ay, o da olmazsa ilk baharda yağar; ilk bahar olmazsa sonbahar, o da olmazsa kış derken döngü tamamlanır ve yeni baştan aynı nakaratla aynı hikâyeyi yaşarız" diyerek sözlerini bitirdi.