İSKİ'nin yaptığı ölçümlerde göre baraj doluluk oranlarının yıllara göre karşılaştırıldığı grafikte 2022 Nisan'da yüzde 88.44'lük doluluk oranı ve 2023 Nisan'da yüzde 41.93'lük doluluk oranıyla ortaya çıkan yüzde 46,51'lik büyük fark ''İstanbul'da yaz aylarında su krizi yaşanacak mı'' sorusunu da akıllara getirdi.
İSKİ'nin yaptığı son ölçümlere göre barajlardaki su seviyeleri ise şöyle:
Barajların doluluk oranları Alibey'de yüzde 16.62, Büyükçekmece'de yüzde 30.77, Darlık'ta yüzde 55.98, Elmalı'da yüzde 40.79, Istrancalar'da yüzde 27.04, Kazandere'de yüzde 11.73, Ömerli'de yüzde 65.9, Pabuçdere'de yüzde 10.12, Sazlıdere'de yüzde 32.25, Terkos'ta ise yüzde 34.08 kaydedildi.
İstanbul'da barajlardaki su doluluk oranlarının 2014 yılından sonra en düşük seviyeye gelmesinin ardından İstanbul'da yaşanabilecek su krizi üzerine İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi'nden (İSKİ) Cumhuriyet.com.tr'ye açıklama geldi. Susuzluk sorunuyla ilgili İSKİ'nin sorularımıza yanıtları şöyle oldu:
Mevsim normalleri düzeyinde yağışlarla İstanbul’un önümüzdeki yaz su sorunu olacak mı?
Günümüzde su kaynakları yönetiminin en öncelikli sorunu, kısıtlı su kaynaklarının miktar ve kalite olarak korunmasını sağlayarak artan su talebinin karşılanmasıdır. Su kalitesi ve miktarı; küresel ve yerel gelişmeler sonucu artan nüfus, hızlı şehirleşme, sanayi ve tarımsal faaliyetlerden ayrıca küresel iklim değişiminden olumsuz etkilenmektedir. Su, toprak ve diğer doğal kaynaklar birbirleriyle etkileşim içerisinde olduğundan herhangi birine verilecek zarar tüm kaynakları etkilemektedir.
Bilim insanlarınca yapılan araştırmalar, dünyanın yaklaşık dörtte birinde kuraklık ve su sıkıntısının olduğunu, küresel ısınmadan dolayı bu sıkıntının daha da arttığını ortaya koymaktadır. Sadece ülkemiz ve İstanbul değil tüm dünya ve birçok şehir, küresel iklim değişiminin yarattığı kuraklık ve/veya sel/taşkın gibi sorunlarla yüzleşmektedir. Şehirler yeni normallerini dikkate alarak proaktif risk değerlendirmesi ve yönetimi çerçevesinde entegre su yönetimini gerçekleştirmek zorundadır.
İstanbul son üç yılda atık su arıtma altyapısına yapılan yatırımlar, geri kazanılmış su kullanımının artırılması, kayıp-kaçak oranlarının azaltılması, yağmur suyu-gri su projelendirme çalışmaları ve su tasarrufu ve verimliliğini teşvik etme kampanyaları da dahil olmak üzere su yönetimi uygulamalarını iyileştirmek için önemli adımlar atmıştır. Bu adımların sonuçları dikkate alınarak İstanbul’un önümüzdeki yaz su sorunu yaşamayacağını söyleyebiliriz.
Bununla birlikte idaremiz, 2053 yılını hedef alan “İstanbul İçme Suyu ve Kanalizasyon Master Plan” çalışmalarını da 2023 yılında tamamlayacaktır. Bu kapsamda şehrimizin gelecekteki ihtiyaçları bugünden planlanmakta, özellikle potansiyel su kaynaklarının değerlendirilmesi başta olmak üzere İstanbulluların uzun vadede su sıkıntısı yaşamaması ve su arzında sürekliliğin sağlanması için alternatif senaryoların üzerinde titizlikle çalışılmaktadır.
İSKİ’nin sitesinde 2014 yılından sonra son 9 yılın en düşük baraj doluluk oranları görülüyor. Bu seviyeler İstanbulluların su krizi yaşamaması için yeterli olacak mı?
İstanbul’da bugün itibarı ile baraj doluluk oranları yaklaşık yüzde 43 seviyelerindedir. Son haftalarda Marmara Havzası'na yağan yağmurların akışa geçmesi ile bu seviye önümüzdeki günlerde daha da artacaktır. Bununla beraber İstanbul’a sadece barajlardan su sağlanmadığı bilgisini de vermek isterim. Melen-Yeşilçay ve Istranca sistemlerinden regülatörler vasıtası ile de İstanbul’a su sağlanmaktadır.
Son dönemde yaptığımız çalışma ile günlük 590 bin metreküp su iletim kapasitesine sahip Melen sistemine kurulan 3. Pompa istasyonu yıllık bazda 75 milyon metreküp ilave su transferi sağlanmış olacaktır. Melen sistemindeki yeni ve mevcut terfi merkezlerimizden elde edilen sular Ömerli Barajı ve Cumhuriyet İçme Suyu Arıtma Tesisi’ne aktarılacaktır. Bu sayede hem Anadolu hem de Avrupa Yakası’nın su arzına ciddi bir katkı sağlanmış olacaktır. İstanbul’a su sağlayan barajlarımız ve regülatör sistemlerimiz ile İstanbul’da entegre kentsel su yönetimini gerçekleştiriyoruz. 2023 yılı projeksiyonlarımızda da gördüğümüz üzere İstanbullular su krizi yaşamayacaktır.
Su krizi ile ilgili nasıl çalışmalar yapıldı ve yapılıyor?
Yukarıda da belirttiğim gibi İstanbul’a baraj dışı kaynaklardan sağlanan su potansiyelini artırmak üzere Melen Çayı'ndan daha fazla su almamızı sağlayacak yeniterfi merkezimiz hizmet vermeye başlamıştır. Ayrıca mevcut su kaynaklarımızı korumak amacıyla fiziki su kayıplarının azaltılması için çalışmalarımız devam etmektedir. Asya ve Avrupa yakasında yürüttüğümüz projeler ile 2019 yılında yüzde 22,31 olan su kayıp-kaçak oranı, 2022 yılında yüzde 19,45 oranına düşürülmüştür.
Bununla birlikte ileri biyolojik atık su arıtma tesislerimizde arıtılan ve son dezenfeksiyon işlemine tabi tutulan atık suların sanayide, tesis içi ihtiyaçlarda ve yeşil alan sulamasında kullanımı sağlanmaktadır. Bu kapsamda sadece 2022 yılı içerisinde 30 milyon metreküpe yakın suyun geri kazanılması sağlanmıştır. Ayrıca, İSKİ, suyun tasarruf edilerek mevcut su kaynaklarının daha verimli kullanılması için teknik çalışmalarına da hız kesmeden devam etmektedir.
Bu kapsamda İdaremiz, 1 Mart 2021 tarihinden itibaren, 30.000 m²’nin üzerinde toplam inşaat alanı olan yapılarda gri su projesi ve 1.000 m²’nin üzerindeki parseller için, yağmur suyu hasadı proje onayı zorunluluğu getirmiştir. Önemi çok inandığım diğer bir çalışmamız ise su tasarrufu ve verimliliğini teşvik etme kampanyalarıdır. Su tasarrufunun sağlanmasıyla ilgili günlük tüketimi 20 metreküpün üzerindeki abonelerimizin musluklarına perlatör takılmaktadır.
Eski Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, 16 Kasım 2017’de yaptığı açıklamada “Melen’in devreye girmesiyle birlikte İstanbul’un su sorununu 2071 yılına kadar çözdük” demişti. Bu açıklamaya göre sorun nasıl çözüldü?
Melen Sistemi, 1990’lardan başlayarak yoğun göç alan ve nüfusu hızla artan İstanbul’a su temini noktasında 1990 yılında Bakanlar Kurulu kararı alınarak geliştirilen projelerden biri, hatta öne çıkanıdır. İstanbul’a su sağlamak amacıyla geliştirilen Melen Barajı projeleri, DSİ Genel Müdürlüğü’nce 2011 yılında onaylanmış ve 2012 yılında inşaatına başlanmıştır. 2016 yılında bitirilmesi planlanan projenin DSİ tarafından gerekli iyileştirmelerin yapılmasının ardından planlanandan on yıl sonra, yani 2026 yılında tamamlanması öngörülmektedir.
Sayın İBB Başkanımız Ekrem İmamoğlu, 2019 yılında göreve geldikten sonra Melen projesinde yaptığı incelemeler ile baraj inşaatındaki sorunlara dikkat çekmiştir. Devam eden süreçte DSİ Genel Müdürlüğü Melen Barajının güçlendirilmesi için adım atmış olmakla beraber bu amaçla gerçekleştirilen çalışmalar hala tamamlanamamıştır. 2016 yılından itibaren geçen 7 yıllık süre dahilinde yapılan çalışmalardan Melen Barajı güçlendirilmesi için net bir sonuç ve/veya mühendislik çözümü elde edilememiştir.
Melen Barajı İstanbul için oldukça önemli bir su kaynağıdır. Artan su ihtiyacı, iklim değişikliği, düzensizleşen yağış rejiminden kaynaklı depolama tesis ihtiyacı ve kurak dönemlerin şiddet ve sıklığının artması gibi nedenlerle Melen Barajı’nın en kısa sürede işletmeye alınması, İstanbul’un içme suyu arz güvenliği açısından büyük önem arz etmektedir.