Prof. Dr. Memişoğlu, İstanbul’da 17 depremzedenin yatışının devam ettiğini, 7’sinin Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi’nde olduğunu aktardı. Memişoğlu, depremler sonrası muhtemel İstanbul depremine hazırlık senaryolarında revizeler yaptıklarını, İstanbul’un sağlık alt yapısını daha ileriye taşımak için çalışmaların her daim sürdüğünü ifade etti. Sağlık çalışanlarının depremler sürecinde büyük özveriyle hem sahada hem hastanelerde hastalara müdahale ettiğini anlatan Memişoğlu, İstanbul'da deprem izolatörlü hastanelerin büyük önem taşıdığını ve birçok noktada sağlık üslerinin yapımının devam ettiğini sözlerine ekledi.
“Depremler sonrası revizyonlara ihtiyaç oldu, değişiklikler yapıyoruz”
Depremlerin yıl dönümünde açıklamalarda bulunan İstanbul İl Sağlık Müdürü Prof. Dr. Kemal Memişoğlu, “1 sene evvel büyük bir acıyı yaşadık. Bütün vefat edenlere Allah’tan rahmet diliyorum. Allah onların mekanını cennet eylesin. Tabii bu acıları yaşamak istemiyoruz, onun için hazırlıklı olmaya çalışıyoruz. O zaman da İstanbul olarak bütün desteğimizi hem insan gücümüz hem malzememiz hem hastanelerimizle hazırlıklarımızla vermeye çalıştık. Allah bir daha milletimize böyle acılar göstermesin. Esas tedbir önemli, biz İstanbul için onları almaya çalışıyoruz. Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi gibi izolatörlü, depremde yıkılmayacak, hizmeti kesintisiz 24 saat yapabilecek hastanelerimiz var. Daha da iyilerini yapıyoruz. İnşallah bir daha böyle acılar yaşamayacağız.
İstanbul depremine hastane afet planlarımızla, ildeki bütün ekiplerimizle hazırlık içindeyiz. Çünkü İstanbul çok büyük bir yer. Özellikle ilk 48 saatini iyi yönetmemiz için büyük bir afet planımız var.AFAD, Sağlık Bakanlığımız ile ortaklaşa yapıyoruz ama tabii ki Hatay depreminden sonra bazı revizyonlara ihtiyaç oldu. Geri bildirimlerimiz, ekiplerimizin gözlemleri oldu. Onlarla ilgili değişiklikler yapıyoruz. Bu sene özellikle bunlarla ilgili birçok tatbikatı, birçok öğretiyi insanlarımıza öğreteceğiz. Bazı şeylerin otomatik olması lazım. Depremin sıfırıncı anından itibaren herkes, çalışanlar, görevli olanlar, toplumun da ne yapacağını otomatik olarak bilmesi, planlaması lazım. Biz ilk sıfırıncı anında ne yapacağız, onu öğretmeye çalışıyoruz” şeklinde konuştu.
“İstanbul depremine hazır olmaya çalışıyoruz”
Muhtemel İstanbul depremine yönelik hazırlıklara ilişkin konuşan Prof. Dr. Memişoğlu, mega kentin sağlık alt yapısını ileriye taşımak adına birçok çalışmanın yapıldığını ve yapılmaya devam edeceğini aktararak, “İstanbul’da özellikle doğu-batı aksında bizim deprem izolatörlü hastanelerimiz var. Bunları merkez kabuledip, eczanesiyle, aile hekimliğiyle, ilaç depolarıyla, özel, vakıf hastaneleri hepsiyle beraber entegrasyonu sağlayıp hangi bölgeden, Anadolu’dan İstanbul depreminde hangi hastaneye hangi ekiplerin geleceğini şimdiden planlamış durumdayız. Bunların eğitimi ve öğretisiyle uğraşacağız, ki ilk anda insanlar buraya yardıma gelsin. Şunu da söyleyeyim; insanların sürekli depremle ilgili korku yaşamalarını istemiyoruz, sadece tedbirle yaşamalarını istiyoruz. Deprem maalesef ülkemizin gerçeği. Bunun hem önlemini alıp hem de bu Çam ve Sakura Şehir Hastanesi gibi hastaneler, kurumlar kurarak depremde can kaybını minimize etmeye çalışıyoruz. Gerçekten büyük bir acı, büyük bir deprem, asrın depremleri. Bu depremde gerçekten bütün toplumun, kurumların, başta Cumhurbaşkanımız olmak üzere herkesin inanılmaz özveriyle birleştiğini gördüm. Bize birlik lazım. Biz de elimizden geldiğince sağlıkçılar olarak İstanbul depremine hazır olmaya çalışıyoruz” dedi.
“Nasıl hareket edeceğimizi planlamış ve uygulamayı insanlara öğretmiş durumdayız”
İstanbul’da yapımı devam eden hastanelerle ilgili bilgi veren Prof. Dr. Memişoğlu, “Şu anda Bağcılar’da 300 yataklı bir çocuk hastanesi yapıyoruz ek blok olarak, Esenyurt’ta yapıyoruz, Sancaktepe Şehir Hastanesi’ne başladık. Orası dünyanın en büyük hastanelerinden, sağlık komplekslerinden birisi olacak. Beykoz, Silivri’de her türlü hastane yatırımlarımıza devam edeceğiz, eski hastanelerimizi de yenileyeceğiz. Sağlıkta hizmet durmaz. Biz şu anda deprem aşamasında ne yapacağımızı, nasıl hareket edeceğimizi planlamış ve uygulamayı insanlara öğretmiş durumdayız. Zaten Hatay, Kahramanmaraş depreminde ilk reaksiyonu veren İstanbul oldu. Saat daha 05.30’da o zamanki vali, şimdiki İçişleri Bakanımızla beraber bütün ekiplerimizi, malzemelerimizi ilk 24 saatte deprem bölgesine ulaştırmaya çalıştık ve ulaştırdık da. Anadolu’ya büyük bir destek verdik. Binlerce hastamız buraya geldi, onları burada tedavi etmeye çalışıyoruz, halen daha yatanlarımız var. Bizim İstanbul depremine hazırlığımız çerçevesinde de bir avantajı kullandık ve bunu hep beraber başardık. Mümkün olduğu kadar da hem fiziki yapılarımızı hem insan gücümüzü muhtemel İstanbul depremine hazır halde tutmaya çalışıyoruz. Şu anda yaralılarımızın çoğu fizik tedavi, rehabilitasyon, ortez, protez desteğini yapıyoruz. Çok az hastamız var, hastalarımızı evlerinde de takip ettik, her zaman onların emrindeyiz. Allah bir daha böyle bir şey göstermesin, yaralı olan hastalarımıza şifa diliyorum. İstanbul’da 17 kişi var, 7’si bu hastanede tedavi ediliyor. Takip ettiğimiz hasta sayısı bu. İnşallah hepsini şifa ile taburcu edeceğiz” ifadelerini kullandı.