Deprem konusu gündemdeki sıcaklığını koruyor. Türkiye, Kahramanmaraş'ta meydana gelen ve 11 ili etkileyen depremin yaralarını sarmaya çalışıyor. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, depremlerde can kaybının 47 bin 932'ye yükseldiğini açıkladı. Prof. Dr. Naci Görür ile Prof. Dr. Derin Orhon, tv100'de ekrana gelen "Sesimi Duyan Var Mı?" programında Candaş Tolga Işık'ın konuyla ilgili sorularını yanıtladı.
Türkiye’yi 7 metreye yakın bir şekilde güneye doğru hareket ettirdi
Kayseri’de fazla deprem görüyorsanız bu Kahramanmaraş depreminin sonucudur diyen Prof. Dr. Naci Görür, “Kahramanmaraş’ta ve Gaziantep’te büyük depremler oldu. Bu büyük depremler Türkiye’yi 7 metreye yakın bir şekilde güneye doğru hareket ettirdi. Hareket eden bizim Anadolu levhası. Hareket ettiği sınır ise Doğu Anadolu fayı. Böyle büyük bir hareket söz konusu olursa o levhanın içinde olan irili ufaklı fayların özellikle sınır faylara da herhangi bir şekilde enerji transfer etmek suretiyle oradaki stres alanında önemli değişikliklere neden olur. Bir anlamda Doğu Anadolu Fayı’nın bulunduğu alanın dengesi bozuldu. Bu Anadolu levhasının içerisindeki irili ufaklı faylarda da elbette ki denge bulmak için kimi deprem üretmeye başlayacaktır. Özellikle Sivas, Kayseri, Bingöl arası ve Adana yöresi hatta Kıbrıs’ta irili ufaklı depremler olursa sürpriz olmayacaktır ama ‘Şu tarihte, şu kadar büyüklüğünde deprem olacak’ diyemiyoruz. Kayseri’de fazla deprem görüyorsanız bu Kahramanmaraş depreminin sonucudur” diye konuştu.
Silivri ile Tekirdağ arasında olan yerlerde 4.0 büyüklüğünde veya 4.0 büyüklüğünün altında sık sık depremler olur
‘Dirençli kentler yapalım’
“Depremi mümkün mertebe az hasarla ortadan kaldırmamız lazım” diyen Prof. Dr. Derin Orhon, “Geçtiğimiz depremde biz sayılarla konuşuyoruz. Yani bu işi sayılara dökmek işin anlamını ortadan kaldırıyor, dolayısıyla biz ormana değil ağaca bakacağız. Bu sistemin bütün bileşenleri depreme bu gözle bakması lazım. ‘Dirençli kentler yapalım’ diyoruz ama kentlerimiz dirençli değil. Deprem olacak bundan kaçış yok ama buna hazır mıyız? Müdahale çok önemli, bu felaketi mümkün mertebe az hasarla ortadan kaldırmamız lazım, en sonunda da biz bunları iyileştireceğiz” ifadelerini kullandı.
40 bin bina bence iyimser bir rakam
Şu anda toplumda korku ve telaş olduğunu dile getiren Prof. Dr. Orhon, “Bu korkunun bilince dönüşmesi lazım. Herkesi tarama işine dahil etmek lazım. Bunun da eğitimini vermek lazım. Eğitim çok önemli. Risk yönetiminden çıkıp, kriz yönetimine girildiği zaman kötü örnekler gördük ve yaşadık. İstanbul’da şu anda 40 bin binanın çökeceği söyleniyor. 40 bin bina bence iyimser bir rakam. Her enkaz başına 10 tane arama-kurtarma elemanı gerektiğini düşünürsek 400 bin elemandan bahsediliyor. Bizim deprem oluncaya kadar bu 40 bini düşürmemiz lazım” ifadelerini kullandı.