Arap Zirvesi'nin ardından yayımlanan bildiride, Mısır'ın, Filistinlileri yerinden etmeden Gazze’nin yeniden inşası için 53 milyar dolarlık planının kabul edildiği ve uluslararası toplum ile finans kuruluşlarına plana destek vermeleri çağrısında bulunulduğu duyuruldu. İsrail ve ABD, kararı eleştirirken, Hamas'ın karardan memnun olduğunu bildirdi.
Mısır tarafından düzenlenen Arap Zirvesinde, ABD Başkanı Donald Trump'ın Gazze'nin kontrolünü ele geçirme ve Filistinlileri yerlerinden etme önerileri ile İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun ateşkesi sona erdirme ve Gazze'de çatışmaları yeniden başlatma konusundaki tutumu ele alındı.
Zirve, Filistinlilerin haklarını koruyan ve Gazze'yi yeniden yaşanabilir hale getiren birleşik bir Arap tepkisi yaratmaya odaklandı. Mısır, Filistinlileri yerinden etmeden Gazze’nin yeniden inşası için 53 milyar dolarlık planını açıkladı ancak ayrıntı vermedi.
TÜM İNŞA SÜRECİ 5 YILDA TAMAMLANACAKMısır’ın planı, Gazze'nin tamamen yeniden inşası için beş yıl boyunca uygulanacak üç aşamadan oluşuyor. İki yıl sürecek olan ilk aşama, 20 milyar dolara mal olacak. Bu aşama Gazze Şeridi’nde, 200 bin konutun inşa edilmesini içeriyor. Planda ayrıca erken toparlanmanın altı ay süreceği ve geçici konutların kurulmasından oluşacağı belirtiliyor. İki buçuk yıl sürmesi beklenen ikinci aşama ise, Gazze'de 200 bin konut ve bir havaalanı inşasını içerecek. Tüm inşa sürecinin beş yılda tamamlanacağı ve yeniden inşanın toplam maliyetinin 53 milyar dolar olacağı tahmin ediliyor.
Mısır’ın Gazze planı, Arap Zirvesi’nde oybirliğiyle kabul edilirken, plana ilişkin eleştiriler de geldi. İsrail ve ABD, Mısır’ın Gazze planına tepki gösterdi. İsrail, bu plan önerisini eleştirirken, Beyaz Saray Trump'ın Gazze Şeridi'ne yönelik vizyonunun arkasında durduğunu açıkladı. İsrail Dışişleri Bakanlığı, yeniden inşa planının Hamas'ın 7 Ekim'de İsrail'e düzenlediği saldırının ardından ortaya çıkan gerçekleri “ele almakta başarısız olduğunu” söyledi.
Hamas ise planın başarıya ulaşması için gerekli araçların sağlanması çağrısında bulundu ve zirveyi, Filistin davasında Arap ve İslam birliği için “ileri bir adım” olarak değerlendirdi.