“Karanlık Gece’yi 17 Şubat 2015’te hunharca öldürülen gazeteci Nuh Köklü’ye adadım. Bir insan bir dükkânın camına kartopu attığı için nasıl vahşice öldürülebilir diye çok düşündüm. Günlerce canım yandı. Bu kötülüklerle yüzleşmediğimiz için kötülük gün geçtikçe katmerlenerek artıyor. Gerçek olaylar tetikledi beni. 2015, 2016’daki siyasi atmosfer, linçten beslenme durumları. Toplum olarak kendimizin değil başkalarının bizim adımıza bazı şeyleri yapmasını, kolay umutlar bekliyoruz. Dünyada artık gerçek liderler kalmadı, umut ancak bizim değiştirdiklerimizle belirecek” diyor yönetmen Özcan Alper.
Antalya Altın Portakal’da en iyi film, senaryo, Ankara’da en iyi yönetmen, Jüri Özel, SİYAD, Almanya Türk Filmleri Festivali’nde en iyi erkek oyuncu ödüllerini alan “Karanlık Gece” çekiminden üç yıl sonra gösterime girdi.
ARINMA YOLCULUĞU
Senaryoyu yazar, çevirmen Murat Uyurkulak’la (Tol: Bir İntikam Romanı, Bazuka, Merhume, Delbo) ile birlikte yazan Alper, vicdan azabı çeken, gerçekle yüzleşmek isteyen otuzlarındaki İshak’ın yedi yıl sonra köpeği Palyaço ile köyüne geri dönmesini anlatıyor. Annesi hasta olan, karıştığı ortak şiddet suçundan arınmak, gerçekle yüzleşmek isteyen genç adam tinsel bir yolculuğa çıkar. Köyüne adım atar atmaz üniversiteye gitmek isteyen kız arkadaşı Sultan, yakın arkadaşları, edebiyat öğretmeninin orman mühendisi oğlu Ali’nin köye gelip korucu olarak işe başlaması, nesli tükenen karakulakı araştırması, kaçak avlanan köylülerle sorun yaşaması, önyargılı halk İshak’ın karşısına geçmişten kalma hayaletler gibi çıkarlar. İshak yedi yıl önce korkup kaçtığı, sürekli içini kemiren vicdani görevini tamamlamaya kararlı, herkesle yüzleşmeye hazırdır. Geçmişle günümüz arasında ilerleyen filmde köyde hiçbir şeyin değişmediğine, daha da kötüleştiğine tanık oluruz.
TOKSİK ERKEKLİK VE HOMOFOBİ
Antalya’nın İbradı ilçesindeki Gidengelmez Dağları’nda çekilen filmin baş karakteri elbette doğadır. İnsanın doğanın karşısında ne kadar çaresiz, zayıf olduğunu ağaçların, dağların, obrukların görkemi ve karakulak kanıtlar. Yunus Roy İmer’in görüntü çalışması, Cansun Küçüktürk’ün müziği, ana ve yardımcı karakterlerin oyunculukları başarılıdır. Filmi izlerken aklıma Arthur Penn’in yönettiği, senaryosunu Horton Foote ile Lilian Hellmann’ın yazdığı, Marlon Brando, Jane Fonda, Robert Redford’lu The Chase’i (1966) geldi. Kötülük, ötekileştirme, önyargı, homofobi, hoşgörüsüzlük, suçluluk, vicdan, toksik erkeklik, güvensizlik, yüzleşmeyi sorgulayan, Berkay Ateş, Cem Yiğit Üzümoğlu, Pınar Deniz, Sibel Kekilli, Taner Birsel, Süleyman Kabaali, Tarhan Karagöz, Fırat Kaymak, Ozan Çelik, Özgür Cem Tuğruluk, Deniz Hamzaoğlu, Sefa Tantoğlu’nun oynadığı “Karanlık Gece” gösterime girdi.