Merkez Bankası'nın politika faizini yüzde 50'den yüzde 47,5'ye düşürmesinin ardından İTO, ASKON ve ASRİAD başkanları kararı yorumladı.
İTO Başkanı Şekib Avdagiç, “TCMB'nin faiz indirim kararı ekonomide öngörülebilirliği güçlendiren, 2025'e girerken faiz planlamalarının düşüş yönünde yapılabilmesine yönelik beklentileri karşılayan bir hamle oldu. Fonlama maliyetlerinin yüksekliği yatırım ve ticaretin önünde engel” dedi.
İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, yaptığı yazılı açıklamada TCMB Para Politikası Kurulu'nun, bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını (politika faizi) 250 baz puan düşürerek yüzde 50’den yüzde 47,50’ye indirmesine ilişkin açıklama yaptı.
“SEÇİCİ BİR KREDİ MEKANİZMASI TESİS EDİLMESİ SON DERECE ÖNEMLİ”
Finansman koşullarının iyileşmesinin, yatırım ve üretime katkı verecek en önemli unsur olacağını kaydeden Şekib Avdagiç, şunları söyledi: “TCMB'nin faiz indirim kararı ekonomide öngörülebilirliği sağlayan, 2025'e girerken faiz planlamalarının düşüş yönünde yapılabilmesine yönelik beklentileri karşılayan bir hamle oldu. Fonlama maliyetlerinin yüksekliği yatırım ve ticaretin önünde engel. Bu süreçte finansmanı üretime ve yatırıma yönlendirecek seçici bir kredi mekanizması tesis edilmesi son derece önemli. 2025’te finansman koşulları; enflasyon, faiz ve kur kanalındaki gelişmelerin bütününe göre şekillenecek. İş dünyası olarak bu üçlü arasında bir denge kurulacağına eminiz.”
ASKON: ''EKONOMİK GÖSTERGELER SİNYALİ VERMİŞTİ GEVŞEME DEĞİL, MORAL KAYNAĞI OLACAKTIR"
Anadolu Aslanları İş Adamları Derneği (ASKON) Genel Başkanı Orhan Aydın, 2024 yılının ikinci yarsından bugüne gelen ekonomik göstergelerin faizlerin düşmesi noktasında sinyal verdiğini ve Merkez Bankası’nın da 250 baz puan indirim ile bu doğrultuda bir adım attığını belirtti. Başkan Aydın ayrıca, faizlerin düşmesini finansa erişim ve yatırım ortamı açısından çok önemsediklerini belirterek, bu kararın piyasalara da moral olacağını söyledi.
ASKON Genel Başkanı Aydın konuya ilişkin şunları ifade etti; ''Tasarruf odaklı ekonomi politikaları ve TCMB’nin buna paralel sıkı para politikası ile oluşan ekonomik göstergeler faiz düşüşüne ilişkin sinyali veriyordu.
Merkezin para politikasındaki kararlı duruşu, yurt içi talepte dengeleme, reel olarak değerlenen Türk liramız, cari açığın milli gelire oranının yüzde 5,5'ten yüzde 1'e gerilemesi, ülke risk primimizin düşmesi, rezerv düşüklüğünün endişe kaynağı olmaktan çıkması, dış kaynak maliyetinin yüzde 30 düşmesi ve 2025 yılı enflasyonun yarı yarıya düşecek öngörüsü bizi bu beklentiye itmişti.
Özellikle iç piyasada yılın ikinci yarısından itibaren ekonomi verilerinde güzel haberler aldık. Merkezin faiz düşürmesini gevşeme olarak değil, ekonomik aktivitelerdeki toparlanma eğilimine paralel, moral kaynağı teşkil edeceğini düşünüyoruz. Bu bağlamda 250 baz puan düşüş enflasyon tarafında güzel haberler geldikçe daha da düşmeye devam edecektir. Alınan bu kararı takdirle karşılıyor, 2025 yılının ülkemiz için hayırlı olmasını diliyoruz.''
FAİZ İNDİRİM DÖNEMİNE GİRİLMİŞTİR KESİNTİSİZ DEVAM ETMESİNİ DİLİYORUZ
ASRİAD Genel Başkanı Cemil Yıldız, faiz indirim kararıyla ilgili olarak yaptığı açıklamada, indirim döneminin başlamasının ümit verici bulduğunu ve devamının kesintisiz olarak gelmesini dilediklerini ifade etti.
Açıklama şu şekilde:
“Ülkemiz uzun zamandır yüksek enflasyon ve yüksek faiz baskısı altında bir ekonomik süreç içinde zor zamanlar yaşıyordu. Bu konulardaki yüksek oranlar, özellikle sabit gelirli insanlar için hayatı fevkalade zorlaştırmaktaydı. Enflasyon ve faiz yükseklikleri fiyatlandırma davranışlarını da çok ciddi bir şekilde etkilemiş ve kontrolsüz bir dönemin yaşanmasına sebep olmuştu.
Ekonomi yönetiminin dezenflasyon politikalarını uygulamaya koyduğu günden bu tarafa devreye giren politikalar zorunlu olarak yeni daralmalara sebebiyet verdi. Yıl sonunda 2025 yılı için belirlenen bazı rakamlar (bunlar içinde asgari ücret önemli bir belirleyici oldu) enflasyonun kontrol altına alınma yolunda adım atıldığını göstermektedir.
TCMB yılın son PPK toplantısı kararında açıkladığı 250 baz puanlık indirim bir başlangıçtır. Bu noktada kritik tavır, bu başlanan sürecin devam ettirilmesi iradesinin gösterilmesidir. Başka gerekçeler yüzünden bu politika gevşetilirse işte o zaman ödenen büyük bedellerin de boşa gitme riski olacaktır. Buna fırsat verilmemelidir.”