Yolculuğu, yolda olmayı, yeni ve başka yerler keşfetmeyi sevmeyen yoktur diye düşünürüm. Yanı sıra kendimizi keşfetmemizi, akıp giden hayat üzerine yeniden düşünmemizi de sağlar yolculuklar. Yeni seçenekler sunar, bambaşka çözümler fısıldar kulaklarımıza. Unuttuğumuz gerçekleri de haykırır yüzümüze...

Öykümüzün kahramanı Dantel ve “İnsan özgürlüğün ne olduğunu anlamak için yolculuk yapmalıdır.” diyen kukla ustası büyükbabasının yolculuğu “alıştığımız bir şey”e, hayata farklı bir pencereden, yeniden ve çok daha dikkatli bakmaya çağırıyor.

Bahanelerimizi bırakmamızı, korkularımızla yüzleşmemizi, kendi ayağımızla paşa paşa girdiğimiz tekdüze hayattan yüzümüzü bahar bahçe bir özgürlüğe dönmemizi isterken hayvan dostlarımıza reva gördüğümüz hoyratlığı da terk etmenin gereğini söylüyor anlatının heyecan dolu akışında...

Her yola çıkış elbette kimi sürprizleri de barındırır. Her şeyin yolunda ve beklediğimiz gibi akışında hangi öykü barınır ki!

Desen: Hasan Karaca

HERKES KUKLA MI OLMUŞ?

Kuklacı dedeyle torunun yolu bu kez herkesin kuklalara dönüştüğü bir yere, Yakınköy’e köye varır. Haklısınız hemen anımsamakta: Peki, ipler kimin elindedir? Bin elli bir canavarın mı? Gizemli bir büyük ustanın mı? Belki de uzaylıların?

Sakın küçük bir azınlığın yazdığı tümüyle aleyhimize bir oyunu, yine o azınlık için farkında bile olmadan biz oynuyor olmayalım!

Herkesin kuklalaştığının farkına varıp iplerinden kurtulmak isteyenlerin askıya alındığı bu köyde yalnızca çocuklar “özgür”dür. Onları da büyüdüklerinde aynı son bekler. Güçlülerin, gücü elinde tutanların dünyasında zayıfların da elbet bir şansı vardır.

Yakınköylüleri bu tutsaklıktan, Dantel ve onun köyde karşılaştığı arkadaşı “kıvırcık”ın çabaları kurtaracak mı? Sorunun yanıtı öyküye kalsın. Biz bir koşu, çocukların merak dolu bakışlarında, bitmeyen sorularında, karşı çıkma yürekliliklerinin yanı başında alalım soluğu.

 

Kuklacı / Yazan ve Resimleyen: Hasan Karaca / Yakın Yayınları / 48 s. / 6+ / 2022.

HABERİ SİTEDEN OKU...