Bu durum ilk etapta pek dikkati çekmese de kullanım sırasında bu farklılık, epey ayırt edici olur. Örneğin bir video oynatıldığı sırada tablet tam ekrana getirilip yan çevrildiğinde, iPad’deki görüntünün hem altında hem de üstünde kalın siyah bantlar gözükür. 16:9 oranındaki tabletler için ise bu siyah alanlar çok daha azdır.
Peki Apple, böyle bir handikapı olmasına rağmen iPad’lerini neden 4:3 oranında tasarlamayı tercih eder?
Bunun sebebi aslında çok da akla gelmeyecek türden.
Amerika’da kullanılan ölçü birimleri, diğer ülkelere kıyasla farklılık gösterir. Türkiye dahil olmak üzere dünya ülkelerinin büyük bir kısmı, ölçü birimi olarak metre ve kilogram bazlı 10’luk metrik sistemi kullanır.
Fakat İngiltere ve Amerika Birleşik Devletleri, hâlâ kraliyet ölçü sistemi ismi verilen bir sistemi kullanmakta. Kraliyet ölçü sistemi ya da bir diğer adıyla imparatorluk sistemi, bizim pek aşina olmadığımız feet, inç, galon, mil ve yard gibi birimleri esas alır.
Zamanında dönemin kralları tarafından belirlenmiş bu ölçü sistemi, bir bakıma artık çağ dışı kalsa da belli ki alışılmışın dışına çıkmak pek tercih edilmiyor.
Fakat bu ölçü sistemi farklılığı, yalnızca günlük hayatı değil tasarlanan ürünlerin boyutunu da değişime uğratır.
Bizim A4 kağıdı boyutu olarak kabul ettiğimiz temel ölçü, Amerikalılar için “us letter” ismi verilen daha kısa ve geniş bir kağıt formatıdır. Amerikalılar, kontrat gibi resmi belgelerde a4 kullanımına az miktarda devam etseler de bu anlamda onların esas aldığı format “us letter”dır.
Hâl böyle olunca ilk etapta ofiste veya okulda kullanılması amaçlanan iPad’ler, onların benimsediği ölçü birimine göre tasarlanmıştır.