Boris Johnson’un istifası sonrasında Muhafazakar Parti içerisinde kıyasıya bir yarış sonrası başbakanlık koltuğuna oturan İngiltere eski Dışişleri Bakanı Liz Truss’un koltuğu daha şimdiden sallanıyor.
Eylül ayının başında hükümeti kurma görevi verilen Truss daha başbakanlık ofisinde bir ayını yeni doldurmuşken ekonomik kararları onu zor bir yola itti. Görevi Boris Johnson’dan devralırken İngiltere son 40 yıldaki en yüksek enflasyon rakamı ile karşı karsıyaydı.
EVDEKİ HESAP ÇARŞIYA UYMADI
İngiltere’nin Thatcher ve Theresa May'den sonra üçüncü kadın başbakanı Truss göreve gelir gelmez ilk icraatının ekonomi konusundaki çalışmalar olacağını açıkladı. Ancak evdeki hesabı Downing Street’deki başbakanlık konutuna uymadı!
Başbakan geçen hafta Muhafazakar parti konferansında yaptığı konuşmada “Ekonomimiz için üç önceliğim var” dedi: “Büyüme, büyüme ve büyüme…”
Ancak başbakan ekonomik büyümeden bahsederken toplumsal gelir adaletsizliği önünde büyük bir duvar olarak yükseldi. Özellikle kuzey güney arasındaki gelir eşitsizliği İngiltere’de hiç olmadığı kadar ciddi bir sorun oluşturuyor. Kuzeyde işçilerin saat ücretleri bile güneye göre çok düşük. İngiliz basınında her gün kuzeyde öğrencilerin okula aç gittiği yönünde haberler çıkıyor.
EKONOMİK PLANA BÜYÜK TEPKİ
Özellikle muhalif gazeteler yeni başbakanı yerden yere vuruyor. Büyüme vadi ile ekonomiyi canlandırmayı hedefleyen Truss’un sosyal yardım kesintileri ile ekonomiyi canlandırma planı bardağı taşıran son damla oldu. Plana göre emeklilik yaşının arttırılması, ihtiyaç sahiplerine ödenen yardımlarda kesintiye gidilmesi, konut yardımının kesilmesi ve çocuk yardımlarında yine kesintiye gidilmesi öneriliyor. Bu plan hazineye 5 milyar sterlinden fazla tasarruf sağlarken yardım alan yoksul hanelere ayda 400 sterline mal olacak!
ERKEN SEÇİME ZORLANABİLİR
40’dan fazla Muhafazakâr Parti milletvekilinin bu kesintiler devam ederse muhalefet partileri ile birlikte hareket edip başbakanı genel seçime zorlamaya hazır oldukları kulislerde konuşuluyor. Sheffield Üniversitesi'nde politik ekonomi profesörü olan Michael Jacobs’un İngiltere’nin saygın gazetelerinden The Guardian’da yayınlanan makalesinde ‘Gayri Safi Milli Hasıla’nın adaletsiz olduğunu ve zenginler daha da zengin olurken gelirlerin durduğunu kaleme aldı.
Araştırmalar yeni başbakanın bu ekonomik önlem paketinin 450 bin kişiyi yoksulluğa itebileceğini öngörüyor. Brexit, enerji krizi, küresel para piyasalarındaki dalgalanmalar elbette Truss’u zora sokuyor ancak İngiltere’de halka birebir yansıyacak ekonomik tedbirler başbakanı koltuğundan edebilir.