Küresel merkez bankalarının enflasyonla mücadelesi devam ederken, IMF'den Avrupa Merkez Bankası ve İngiltere Merkez Bankası'na faiz uyarısı geldi.
IMF, iki bankanın daha fazla faiz artışlarını içeren patikada kalması durumunda tahvil getirilerindeki ayrışmadan finansal strese kadar birçok potansiyel risk ile karşı karşıya kalabileceğini belirtti.
IMF tarafından yayımlanan raporda enflasyonist risklerin para politikası yetkililerine sıkılaşmaya devam etme görevini yüklediği belirtilirken, bu durumda bile yetkililerin ABD'de patlak veren ve Credit Suisse'in çöküşüyle noktalanan bankacılık sektöründeki son kriz gibi gelişmelerin ortaya çıkmaması için daha dikkatli olması gerektiği ifade edildi.
Raporda, "İngiltere ve Euro Bölgesi bankalarında ortalama sermaye ve likidite tamponları tatminkar seviyede olsa da son bankacılık krizi likidite sıkışması ve finansal stresin ne kadar hızlı su yüzüne çıkabileceğini gösterdi. Bir başka stres özellikle temelleri zayıf bankaların tamponlarının erimesine ve kredi ve geniş finansal koşulların keskin bir şekilde daralmasına yol açabilir" ifadeleri kullanıldı.
"ENFLASYONLA MÜCADELEDE EN KÖTÜ ŞEY ERKEN GEVŞEMEKTİR"
IMF'nin raporunda yüksek ve potansiyel olarak beklenenden daha kalıcı olan enflasyon dinamikleri dolayısıyla çekirdek enflasyonun merkez bankalarının hedeflerine ulaşana kadar sıkı para politikası yönündeki ihtiyacı desteklediği ifade edilirken, enflasyon risklerine işaret eden bir diğer unsurun birçok Avrupa ekonomisinde ekonomik durgunluğun birbirini izleyen şokların ardından beklenenden daha sınırlı olabileceği belirtildi.
Bloomberg TV'ye konuşan IMF Avrupa Birimi Başkanı Alfred Kammer, para politikası patikasında devam etme ihtiyacına vurgu yaparken "Enflasyonla mücadele ederken yapılacak en kötü şey erken gevşemek ya da sıkılaşmaya erken ara vermektir. Çünkü bu sıkılaşma için ikinci bir adım atmanızı gerektirir ve bu da enflasyonu düşürme yönünde çabaların daha maliyetli olmasına yol açar" dedi.