İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca, İmamoğlu'nun lisans diplomasının sahte olduğuna ilişkin ihbarlar ve Yükseköğretim Kurulunca hazırlanan raporda diplomasının sahteliğine ilişkin tespitler üzerine soruşturma açıldı.
"Resmi belgede sahtecilik" suçundan başlatılan soruşturma kapsamında İmamoğlu, ifadesi alınmak üzere 26 Şubat'ta savcılığa davet edildi.
Veryansın TV Genel Yayın Yönetmeni Erdem Atay, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun diploma sürecine dair detayları geçtiğimiz aylarda açıklamıştı.
Erdem Atay'ın İmamoğlu'nun yaptığı usulsüz geçişi anlattığı yazısı yeniden gündem oldu.
ÜNİVERSİTEYİ KAZANAMADI, KIBRIS'IN YOLUNU TUTTU
İmamoğlu PR'ı için hazırlanan "Benim Sevgili Başkanım Ekrem İmamoğlu" kitabının 25’inci sayfasında İmamoğlu’nun hayat hikayesinin anlatıldığı bölümde şu ifadeler yer alıyor:
“Ailesi mühendis olmasını arzuluyordu. Ekrem için de cazipti bu seçim. İnşaat mühendisi olacaktı. Ancak babasının korktuğu bir kez daha başına gelmişti. Ekrem futbol aşkı yüzünden mühendisliği kazanamadı. Lise son sınıfta okul takımının maçları yüzünden derslerden iyice uzaklaşmıştı. Hızlandırılmış kurslara gitti, özel ders aldı ama sınavlarda yeterli olmadı. (…) Ekrem’i amcası Ali İmamoğlu ile Kıbrıs’a gönderdi. Kıbrıs’ta Doğu Akdeniz Üniversitesi’nin sınavlarına girdi ve İnşaat Mühendisliğini kazandı. Ancak Doğu Akdeniz Üniversitesi’nde geçirdiği birkaç gün içinde fikrini değiştirdi ve amcasını ikna ederek Girne Amerikan Üniversitesi’nde İşletme bölümüne yazıldı.”
Gazeteci Atay, İmamoğlu'nun Girne Amerikan Üniversitesi dönemine şöyle mercek tutmuştu:
"O tarihlerde Girne Amerikan Üniversitesi’nde okuyan gazeteci Murat Selamoğlu’yla konuştum. Selamoğlu, “1990’lı yıllarda GAÜ’nün adı University College of Northern Cyprus’dı. Okula sınavla falan girilmezdi, Türkiye’de üniversite sınavına girip barajı geçen herkes 2200 sterlin ödeyince kayıt oluyordu. Lise diploması yeterliydi. Okulda zaten 80 kişi falan vardı.
Murat Selamoğlu’na sordum, ‘Başka bir üniversiteye geçiş yapılıyor muydu’ diye.
Kendisi yine özel üniversite olan Bilkent’e geçmek istemiş ne yaptıysa olmamış. Kimsenin geçtiğine de şahit olmamış.
Selamoğlu Türkiye’nin o dönemde en zengin ailelerinin çocuklarıyla okuduğunu, onların bile çok çabalamalarına rağmen bunu başaramadığını söyledi. İsimleri de verdi."
MEVZUATA GÖRE İMKANSIZ
Dönemin üniversite mevzuatlarını sıralayan Atay, şunları kaydetmişti:
"İmamoğlu’nun okuduğu yıllarda, bir öğrencinin yatay geçiş yapması için çok başarılı olması ve denk bir okula geçmesi gerekiyor.
Bir öğrenci, vakıf ya da özel bir üniversitedeyse sadece vakıf veya özel üniversiteye geçiş yapabiliyor, devlet üniversitesindeyse devlet üniversitesine geçiş yapabiliyor. Ve geçişin sağlanması için sınıf birincisi ya da ikincisi olmak gerekiyor, (yani çok yüksek bir not ortalaması yapması gerekiyor) bu da yetmez, geçiş yapacak öğrencinin ÖSYM puanı o geçtiği programdaki en son giren öğrenciden az olmaması gerekiyor!
Yani… İmamoğlu özel bir üniversiteden devlet üniversitesi olan İstanbul Üniversitesi’ne geçiş yapmış. Bu bir kere imkansız bir şey!
İkincisi, İmamoğlu sınıf birincisi ya da ikincisi de değil. Not ortalamasının 59 olduğu söyleniyor.
Üçüncüsü, İmamoğlu ÖSYM’yi kazanamamış zaten, geçiş yaptığı bölümün puanına erişmesi mümkün değil!
Kısaca, YÖK GAÜ’ye denklik vermiş olsa bile İmamoğlu’nun geçiş yapması mevzuata göre yine imkansız!"
DİPLOMASI VAR AMA SAHTE
İmamoğlu’nun geçiş yaptığı tarihte, yani 1990 yılında Girne Amerikan Üniversitesi’nin denkliği bulunmadığını sözlerine ekleyen Atay, YÖK tarafından onaylanmadığını belirtmişti.
Üniversitenin 2012 yılındaki Yöneticiler Kurulu Başkan Yardımcısı Asım Vehbi’nin Kıbrıs Postası gazetesine verdiği beyanattaki şu ifadeler alıntılamıştı:
“Dönemin hükümetinden vatandaşlara kadar bu proje (üniversite kurma) bir çılgınlık olarak görüldü. Dolayısıyla insanların böyle bir ortamda proje yaratıp ortaya koyması oldukça sıkıntılıydı. GAÜ’nün formülü, ABD’den bir üniversitenin Kuzey Kıbrıs’taki kampüsü şeklindeydi. YÖK’ten de herhangi bir denkliği yoktu. YÖK denkliği 1993 yılında alındı…
Daha ne desin adam! YÖK’ten herhangi bir denkliği yoktu, YÖK denkliği 1993 yılında alındı. Konu kapanmıştır artık.
İmamoğlu 1990 yılında Girne Amerikan Üniversitesi’nden İstanbul Üniversitesi’ne geçiş yapamaz! Bu ancak iki şekilde olur… Birincisi siyasi gücün kullanılması… İkincisi, para gücünün kullanılması… Ve ikisinde de yapılan iş hukuka aykırıdır. İmamoğlu üniversite sınavını kazanamamıştır, ancak çok yüksek puanlı bir bölümden mezun olmuştur.
Evet, İmamoğlu’nun bir diploması var! Ama nasıl var!"