Özellikle 2004 ve 2010 yılları arasında “Japonya’nın süper beyni”, “Türk Bilim Adamının Uzay Asansörü: ATA” ve “Japonların Türk samurayı” gibi başlıklarla adından söz ettirmeyi başarmıştı.
Peki Serkan Anılır, sahiden bu kişi miydi?
Serkan Anılır, iddialarına göre ve basına yansıdığı kadarıyla tabiri caizse 10 parmağında 10 marifet olan biriydi.
O; yüksek teknoloji alanındaki yüksek lisansını Almanya’da yapan ve Tokyo Üniversitesindeki en genç doçentlerden biri, yine aynı üniversitede uzay fiziği hakkında çalışmaları olan, 8 üniversitede profesör ünvanıyla ders veren ve Cambridge Üniversitesi tarafından bilim insanları ansiklopedisine dahil edilen biriydi (!).
Ayrıca aktardığına göre; Japonya Uzay Havacılık Dairesi’nde uzay-fizik alanında bölüm başkanlığı yapmış, NASA’da Uzay Asansörü, Japonya’da ise Uzay Şemsiyesi projelerine imza atmıştı.
Bunlarla da sınırlı kalmayan Serkan Anılır, 2009 yılında yayımlanan "Türk’ten Samuray Olur mu?" kitabının yazarı, yeni çekilecek Japon animasyon filmi Evrim’in senaryo yazarı ve hatta ilk Türk astronot olduğunu ileri sürdü.
Peki Serkan Anılır, gerçekten anlattığı kişi mi?
Öncelikle bu kişinin doktora tezinin %40’ı çalıntıydı. Anılır ise tezindeki bu intihale ilişkin “Bir doktora öğrencisi olarak yazdığım ilk tezdi. O yüzden de alıntı yaptığım yerlere numara verip kaynak belirtme olayından haberim yoktu. Basit bir hatamdan kaynaklandı. Zaten işten ayrılmak için başvurmuştum.” yorumunu yaptı.
Bir diğer nokta da Serkan Anılır’ın “ilk Türk astronotuyum” cümlesiyle ilgiliydi. Anılır’ın bu iddiası da asılsızdı ve sosyal medyada dolaşan görseller de NASA astronotu Richard J.Hieb’e ait olan bir fotoğraf üzerinde yapılan fotomontajdı.
Serkan Anılır ise bu fotomontaja dair “Astronot fotoğrafı da Houston’da eğlence için yapılmış bir fotomontajdı, biyografimde yer vermek hataydı.” demişti.
İddiaları bunlarla sınırlı olmayan Serkan Anılır’ın demeçlerinin devamı da şu şekildeydi:
"Amerikan Onur Madalyası sahibiyim, Illinois Üniversitesi ve İTÜ mezunuyum, Türk Milli Kayak Takımı’nda yer alarak Olimpiyat madalyası kazandım, Japon Uzay Fiziği departmanı başkanıyım, 2003 Uzay Konferansı’nda bildiri sundum, beni NASA’ya Türk Hava Kuvvetleri komutanı tavsiye etti ve Türkiye’nin ilk resmî astronot adayı olarak Ulaştırma Bakanlığı tarafından NASA’ya gönderildim." şeklindeydi.
Anılır’ın bu aşırılığa kaçan iddiaları zaman içinde dikkati büyük oranda çekti ve Japon akademisyenler tarafından doğruluk payı incelendi.
Gerçekler ise ne yazık ki Anılır’ın iddialarının tam tersiydi. Bu kişi hiç patent almamış, “ATA Uzay Asansörü” projesi hiç gerçekleştirilmemiş, “Evrenin 11. Boyutu” isimli teori ise tamamen uydurmaydı.
Ek olarak Anılır’ın Japon makamlarına sunduğu Türk Ulaştırma Bakanlığı’nın kendisini NASA’ya gönderdiğine ilişkin belgelerin de sahte olduğu doğrulandı.
Aslında Japon Uzay Fiziği Departmanı diye bir birim hiç yok ve Serkan Anılır, Illinois veya İTÜ mezunu değil, Yıldız Teknik Üniversitesi mimarlık fakültesi mezunuydu. Yine Amerikan Onur madalyası ise birkaç bin dolara satın alınabilen bir ödüldü.
Gerçeklerin ortaya çıkmasının ardından harekete geçen Tokyo Üniversitesi de “130 yıllık tarihimizde böyle bir şey yaşamadık.” cümlesiyle, bahsi geçen bu kişinin doktorluk ünvanını iptal etmişti.
Özetle Serkan Anılır; kendini olmadığı bir kişi olarak tanıtmış, çalışmalarında etik olmayan intihaller yapmış ve sosyal medyadaki çoğu mecra da Anılır’ın bu sözlerine bel bağlayarak binlerce insana onu bambaşka bir insan olarak tanıtmıştır.
Kaynaklar: Malumatfuruş, Çağrı Mert Bakırcı, Natureİlginizi çekebilecek diğer içeriklerimiz: